Bu tür niteliksiz ve gereksiz kitaplara maruz kalmamak için kitap önerileri verdiğim YouTube kitap kanalıma abone olabilirsiniz: youtube.com/c/alintilarlaya...
Bu kitabın incelemesine başlamadan önce site yönetiminden kendi incelememin üstüne, bazı gönderilere koyulan "Dikkat, bu gönderi rahatsız olabileceğiniz müstehcen
“ Güzellik ve onu görebilecek gözler var oldukça kimse Eros’tan kaçamamıştır, kaçamayacaktır. ” -Longos
1. Giriş:
Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Yazarın hayatı hakkındaki söylentilere, kitabın yazıldığı döneme ve dünyaya ilişkin bilgilere, öykünün esin kaynaklarına, kendisinden sonra kimleri etkilediği ve nelere ilham olduğuna dair
Türkiye'de Kadın olmak daha küçük bir kız çocuğu iken toplumsal alanda güvende olmadığını öğrenmek demek.
Parkta, bahçede, sokakta, meydanda, sahilde, otobüste, akla gelen her yerde her an sözlü veya fiziksel tacize uğrama ihtimalinin bilincinde olmak demek.
Kimse öğretmez, yaşayarak, bizzat deneyimleyerek öğrenir bu ülkede her kadın bunu.
Ve
Değerli 1K Okurları!
Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik;
İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ.
Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım.
Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:)))
Öncelikle;
İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
"Bir kadın olarak benim ülkem yok. Bir kadın olarak kendime bir ülke istemiyorum. Bir kadın olarak benim ülkem bu dünya!"
Bu sözlerle yönünü belirten bu kadın kimdi, derdi neydi, ne yaptı ve ne yapamadı?
Virginia Woolf, 1882-1941 yıllarında dünyaya uğramış ve dünyayı anlamak için ölümüne uğraşmış feminist bir KADIN yazardır. Daha
MÖ 2-3. yüzyılda Midilli Adası’nda yaşadığı varsayılan Longos (Longus) hakkında literatürde çok az bilgi bulunmaktadır. Ünlü eseri Daphnis ile Khloe’yi Yunanca yazan yazarın adı Latince bir kelimedir. İsmi ve yazım dili arasındaki tutarsızlık onun aslında Romalı bir yazarken Midilli adasını ziyaret ettiği ve oradaki izlenimleriyle eserini kaleme
Dünya Klasiklerini okuma serüvenim çok eskilere dayanmasa da; yaklaşık bir yıldır okuduğum kitaplar arasında yerlerini aldı.Önce tabii ki Fyodor Dostoyevski ,Suç ve Ceza ile başladım.Ne muazzam bir eserdir ki içimde tüm klasikleri okuma hevesi uyandırdı.Tolstoy, Kafka, Zola, Stendal, Sartre derken Andre Gide'nin Kalpazanlar romanını da bitirmiş
"Birkaç yıl önce doktora tez konusu olarak edebiyatta arzu ve cinsellik temasını işleyen bir öğrenciyi tez jürisindeki bir akademisyen
'edebiyata' tecavüz etmekle suçlayıp yıllardır emek verdiği çalışmasını 'hemen şimdi' doğruca çöpe atması gerektiğini söylemişti.
Tıpkı bunun gibi, Bilgi Üniversitesi'nde bitirme ödevi olarak bir
pornografik filmin çekilmesi ve geçerli not alması üzerine yakın zamanda yaşananlar ve ardından gelen tartışmalar da akademinin ve
sanatın sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiğini hâlâ derin bir gelenekçi bakışın belirlediğini gösteriyor."
Erkekteki ve kadındaki orgazmın bedensel duyumunun hem edebiyatta hem de günlük sohbetlerde en yaygın tanımı, paradoksal olarak 'tanımlanması zor' ya da 'tanımlanamaz'dır.
Az bilinen mükemmel romanlar kategorisi oluştursak bu kitap zirvede yerini alırı diye düşünüyorum.
Kitabın adı aslında ‘’Zevk Sanatı’’ olmalıydı. Çeviri de gereksiz bir ahlakçı tutum sergilenmiş bunu belirtmeden başlamayayım incelemeye. Yazar, anlatıcı Modesta karakteri ile insanı olayların içine öylesine çekiyor ki, okuyucu kadın Modesta’nın