Teredüt, Emre Timur’dan okuduğum 3.kitap ancak kendisinin de yayınlamış olduğu ilk novella. İlk tanışmam felsefe türüyle ikincisi ise bir romanı ile olmuştu. Kalemini sevdiğim yazar su gibi akan bu novellasında yine okuyucusunu sorgulamalara itiyor. Bir de diyor ki: “Çöp kutularına fersude inkarlarımızı teptikten sonra, ıstırapla dolu ama gerçek
Bir roman okudum ve okuduğum her sayfada romandan nefret ettim. Hem kendi adıma hem de Türkçe edebiyat okuru adına üzüldüm. Romanın vermek istediği çevreci-özgürlükçü mesajla hemfikir olmam bile dindirmedi içimdeki bu üzüntüyü. Buyurunuz efendim, bir oturuşta yazılmış ve kötü edebiyatı kötü edebiyat yapan ilkelerin bazılarını sıraladığım kısa bir
Bismillahirrahmanirrahim (Rahman ve rahim Allah’ın adıyla)
Âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ buyuruyor ki:
“Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın.” (Hucurat Sûresi, ayet 12)
"Öyleyse nefsinizi temize çıkarmayınız. Yüce Allah ihlas ile amel edeni,
Zamanı anlayabilmek, içinden geçip gitmekte olduğumuz bu dünyayı, bu ülkeyi ve daha nice vakıayı anlamlandırabilmek belli alanlara vakıf olmayı gerektirmektedir. Bu anlamda şahsi kanaatimce sayılabilecek üç öncü alanın varlığından söz edilebilir.
Olayların derinliğine kavranılabilmesi için bir tarih bilgisinin gerekliliğinin yadsınılanamaz olduğu
Bir kadının yaşamından 24 saat :
Nedendir bilmem Stefan Zweig, kitaplarında insanları ve bastıramadıkları duygularını işliyor devamlı. Bir kadının yaşamının 24 saatte nasıl değiştiğini anlatıyor bu defa. Bayan C. içinde bulunduğu bir tartışma sonucu geçmişte yaşadığı olayı hatırlayıp başından geçenleri karakterimize anlatmaya başlıyor. Geçmişte