Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ülkemizde içtiğimiz en son çayı bize en uzak ülkenin tuvaletine boşaltıyoruz. Döngüsel zamandan, zamanın hazmından ve yolculuğun hazzından teknolojiyle kopmuş olduk. Çin'deki bilgiyi internet aracılığıyla on saniyede almak kimseyi alim yapmaz. Bizi eğiten, bilgiye ulaşmak için çıkılan yolun çilesidir. Eğitim ve öğretim denen kurumun eğitim kısmı nerede?
Din bahsinde çocukların eğitimine gelince ortaya çıkan ilk mesele çocuklara dini düşüncelerin erken yaşlardan itibaren verilmesinin doğru olup olmadığıdır. Eğitimle ilgili eserlerde bu bahiste pek çok şey yazılıp söylenmiştir. Dini düşünceler her zaman bir ilahiyatı tazammum eder ve kendileri hakkında ve dahası dünya hakkında henüz bir şey
Reklam
Alexander’ın çalışması, ABD’de eğitimi tartışma biçiminin nasıl geri kalmış olduğunu ortaya koyuyor. Sınıfları küçültmek, müfredatı yeniden yazmak, her öğrenciye pırıl pırıl yepyeni bir dizüstü bilgisayar almak ve eğitim fonlarını artırmak gibi konuları tartışmak için çok fazla zaman ayrılıyor ki bütün bunlar okulların yerine getirdiği görevde bir şeylerin kökten yanlış olduğu izlenimini yaratıyor. Oysa Eylül ile Haziran arasında neler olduğunu gösteren ikinci tabloya bir bakın. Okullar işe yarıyor. Başarılı olmayan çocuklarla ilgili tek sorun sadece okula gittikleri sürenin yeterli olmaması. Asyalıların matematikte gösterdiği üstünlüğün nedenleri ansızın daha da belirgin hale geldi. Asya’daki okullarda uzun yaz tatilleri yok. Neden olsun ki? Başarıya giden yolun yılda 360 gün güneş doğmadan önce kalkmak olduğuna inanan kültürler kesinlikle çocuklarına yazın üç ay aralıksız tatil yaptırmayacaktır. ABD’de öğretim yılı ortalama 180 gündür. Güney Kore’de 220 gün. Japonya’da ise 243 gün.
... dönemin rektör yardımcısı ile Fırat arasında şöyle bir diyalog geçmiştir: FÇ: Hocam merhaba, ben Tarih bölümü birincisi sınıf öğrencisiyim; sizin de bildiğiniz üzere okulumuzdaki bölücü örgüt mensupları, yaptıkları eylemlerle eğitim-öğretim hakkımızı engellemekte, Emniyet ve üniversite yönetimine bağlı olan özel güvenlik güçleri olaylara müdahale etmemektedir, biz öğrenciler olarak mağdur oluyoruz. Bu konuyla ilgili üniversite yönetimi neden bir çalışma yapmıyor? RY: Evet bu durumdan haberdarız, fakat bahsettiğin gruplara müdahale edersek olaylar daha farklı boyutlara ulaşır. Herhangi bir polis müdahalesi de okulun geneline zarar verir. Bu da hiçbirimiz için iyi olmaz. FÇ: Eğer bu gruplara müsaade ederseniz, edebiyat fakültesinin durumundan rahatsız olmuyorsanız, arkanızdaki duvarda asılı duran Atatürk fotoğrafına bakamazsınız. RY: Sen beni yargılayamazsın! FÇ: BEN ATATÜRK'ÜN ÇOCUĞUYUM, YARGILARIM!
Sayfa 16
"İnsan doğası gereği, yani insan olduğu için, korku korkmaktan kurtulmak ister. Korkudan korkuya karşı en kolaycı savunma yöntemi de, o korkuyu yaratan egemen güçlerle uyum sağlamaktır, otoritelere boyun eğmektir, tabulara baş eğmektir ve baskıcı güçlerle özdeşleşmektir. Böylece insanlar kendileri hiç ayrımsamadan teslim alınmış, köleleştirilmiş, aptallaştırılmış olurlar. İşte bugünkü eğitim ve öğretim yöntemleriyle okullarda ve üniversitelerde yapılmak istenen de budur." ("İnşallah Kurt Değildir" - Aziz Nesin / Bilar Bilim Merkezinin Açılış Konuşması, Gergedan, Ekim 1987)
Öğretmen
... bilim dünyası onunla övünürken ve bir çok Matematik bilgini ondan önemli buluşlar beklerken, bu genç profesör, kendi arzusu ile üniversitedeki eğitim ve öğretim çalışmalarına son veriyordu. Herkes, "Ama neden?" diye birbirine soruyordu. Genellikle bu soruya verilen cevap şöyleydi: "Niçin mi diyorsunuz? Bir köyde, sıradan bir köy öğretmeni olmak için!.."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.