Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her Müslümanım diyene hitaben;
Her meslek,her sanat ve herhangi bir bilim dalı için eğitim - öğretim, hatta bazen ihtisas gerektiğini biliyor da , mensubu olduğunuzu iddia ettiğiniz Müslümanlığınız için öğrenimi ve bilgiyi niçin zaruri görmüyorsunuz?.. Müslümanlığın, herhangi bir meslek kadar da mı önemi ve ciddiyeti yoktur ki Islâm'ı öğrenmeye kendinizi mecbur ve yükümlü saymıyorsunuz!
Sayfa 60 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
Şarkta ve bizim atalarımız elinde irfan yayılması böyle olmuştur.
Türkelinin dört yanı medreselerle bezenmişti. İznik Türkler eline geçince Orhan Gazi cami ve imaretle beraber medresesini de yaptırmıştı. Aklımıza koymalıyız ki, Türk vatanında hiç bir insan durağı, öğretim veren ve ilmi araştırmalar yapan müesseselerden mahrum kalmıyacaktır. Bu imanladır ki, vesile buldukça Doğu Üniversitesinin bir an önce kurulması için (karınca kaderince) köşemden sesleniyorum.
Sayfa 154 - T.C Kültür Bakanlığı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kimse ne yapması gerektiğini ona öğretmedi.
Vurduğunuz adam ailesizdir, akrabaları, bu dünyada kimi kimsesi yoktur. Bu durumda ne eğitim almıştır ne öğretim ne ruhuna ne kalbine bir davi almıştır. O zaman hangi hakla bu zavallı yetimi öldürüyorsunuz? Çocukluğu köksüz ve desteksiz bir şekilde yerde süründüğü için CEZALAN/DIRIYORSUNUZ...!Onu bıraktınız yerde ona yalnızlık yüklüyorsunuz....! Bahtsızlığını SUÇU yapıyorsunuz...! Kimse ne yapması gerektiğini ona öğretmedi. Bir MASUMA vuruyorsunuz....!
Çin’deki bilgiyi internet aracılığıyla on saniyede almak kimseyi âlim yapmaz. Bizi eğiten, bilgiye ulaşmak için çıkılan yo­lun çilesidir. Eğitim ve öğretim denen kurumun eği­tim kısmı nerede?
Sayfa 30 - Fincan yayınlarıKitabı okudu
1935 ile 1939 yılları arasında yüksek eğitim görmek çok büyük bir talih oldu benim için. İstabul Üniversitesi'nin en şanlı dönemiydi o yıllar. Hocalarımız Almanya ve Avusturya'dan gelip bize sığınan Yahudi ya da anti-Nazi ünlü profesörlerdi. Yalnız kendileri gelmemiş, çalışma arkadaşlarını da beraberlerinde getirmişlerdi. Böylece bütün öğretim kadrosu mükemmeldi, Avrupa'nın ya da Amerika'nın hiçbir üniversitesinde bu kadar üstün kişilerle öğretim göremezdim.
Sayfa 174 - Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık 8.Baskı İstanbul, Mayıs 1998Kitabı okudu
Seneca, "İnsan okul için değil, hayat için öğrenmelidir,” der. Erasmus da, “Çocuklara her şey bir anda öğretilmemelidir. Öğretim oyun ile birleştirilmelidir. Çocukların bireysel farklılıkları dikkate alınmalıdır," der. Aydınlanma düşünürlerinden John Locke şunu söyler: “Eğitim, hayatta işe yarar olma durumuna göre hazırlanmadır. Eğitimde elden geldiğince az kural verilmelidir. Basit metot kullanılır. ‘Doğa’nın yolunu izlediği takdirde eğitim, otoriter ve baskıcı olmaz; aksine, bireysel özelliklerin gelişmesi için tüm özgürlükleri kişiye sağlar, öğretmen ve öğrenci arasında karşılıklı güven gerçekleşir.” İsviçreli pedagog Pestalozzi’ye de kulak verelim isterseniz: “Öğrenim, ana-babaların anlayabileceği ölçüde basitleştirilmeli ve herkesçe anlaşılıp telkin edilebilmeli. Çocuğun bulup keşfetmesi öğretimin temeli olmalı. Öğrenim sadece bilmeyi değil, bildiğini yapabilmeyi de hedeflemelidir.”
Sayfa 181 - Final Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İyi bir eğitim için ayrıca bağımsız eleştirici düşüncenin de gençlerde geliştirilmesi önemlidir. Oysa bu gelişme, gereğinden çok şey okutularak büyük ölçüde kösteklenmiştir. Gereğinden çok şey okutmak, ister istemez düzeyde kalmaya ve kültürsüzlüğe götürür. Öğretim, öyle olmalı ki sunduğu şey, değerli bir nimet sayılmalı; güç bir ödev değil.
Sayfa 123Kitabı okudu
Of of! Muhteşem...
Ne yazık ki, aradan yarım asır geçtiği halde bugün memleketimizde din adına bizim uğradığımız güçlüklere bugünün Türk yavruları da cayır cayır mahküm edilmektedirler. Makûl olmayan hiçbir şey dinî değildir. Çünkü Müslümanlık aklın muhafazası ve gelişmesi için en şaşmaz esasları koyan ve isteyen bir dindir. Öğretim hususunda akla uymayan bir yolu onun istediğini kim iddia edebilir? Vah zavallı Türk çocuğu; senin cahil ellerden kurtulman için elli yıl bile kâfi değilmiş!..
Sayfa 125 - Dergâh yayınlarıKitabı okudu
"Evet, bu eğitim ve öğretim, bu emek ne için?"
Sayfa 47 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Son cümlesi...
Memleketimize gelen bütün yabancı uzmanların Köy Enstitüleri'ni faydalı, hatta bütün dünya için örnek bir eğitim ve öğretim ocağı olarak görüp göstermelerinin sebebi bu okullarda bilginin yaşam faaliyeti ve ihtiyaçlarından çıkarılması, ortak ve beraber bir hayatın gerçek şartları içinde, sosyal ve ekonomik çevreye uyularak canlı bir eğitim verilmesi idi. Ne bilgi bir süs, ne tavır ve hareket bir gösteriştir. Hepsi hayat içindir. Köy Enstitüleri köyden gelen temiz Türk çocuklarına bu prensibin gerçekleşmesi imkânlarını sağlıyordu. Yabancı uzmanlar bu cihetleri gördüler ve takdirle söylediler. Aydınlarımızın bir kısmı ve bazı maarifçilerimiz, bu müesseseleri bir kere bile görmeden, yakından incelemeden, eksikleri varsa düzeltecek yerde onları yıktılar. Ezbercilik, yalnız öğretim metodumuz değil, çok kere sosyal davranışlarımızdır.
Sayfa 138 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 15. Basım: Aralık 2020Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.