İyi Bilimkurgu, İyi Edebiyattır sözüne karşılık diyeceğim şudur; DUNE, Bilimkurgunun “Edebiyatıdır.”
“Ya kahraman olarak ölürsün, ya da kötüye dönüşmeni izleyecek kadar uzun yaşarsın.”
Bu repliği “Batman” severler Nolan’ın yönettiği Kara Şövalye filminden hatırlayacaktır. Bu hayatta herkesin bir amacı vardır, en amaçsız insanın bile
— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır.
— Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir.
— Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
Avusturyalı yazar Stefan Zweig (1881-1942), Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu orijinal adıyla Brief einer Unbekannten adlı öyküsünü 1920’li yılların ilk yarısında kaleme almıştır.
Yazarın hayatına yer vermeyeceğim, doğrudan kitabımızın incelemesine geçelim.
Kitabın mektup türündedir. Bir yazarımız var ve ona bir mektup geliyor. Gelen mektup
22 Şubat 2018
İstanbul
Ahmed abime;
Mektubuma yeni başlamış gibi görünüyorum değil mi abi, ilk hitap edişimmiş, ilk cümleye başlayışımmış gibi. Yok ama. Sana mektup yazmayı dördüncü deneyişimdir bu. Sen nasıl yazıyordun ki acaba, canından çok sevdiğin Leylin'e? Hiç düzeltmeden içinden geldiği gibi mi, yoksa törpüleyerek mi? Ah, evet. Okudum
"Hayal kurmak götürmezmiş bizi, varmak istediğimiz yere?
Kim demiş böyle?
Peki hayalsiz varılır mı bi yere? Hayaller, umududur insanın. Umut, güzel insanların ekmeğidir. Eh zamane insanıda maneviyat fakiri. Mutluluktan yoksun, mutsuz! Ne zaman amaçsız kalsa insan, güzel hayaller içinde bulur kendini. Yeniden farkına varmasını sağlar hayatın! Evet bir şeyin sonu; yeni bir şeylerin başlangıcıdır! Hayaller umutsuzlukta silkeler insanı; Hey bana ne oluyor? Yaşıyorum, hayattayım işte! Ben varsam, hiç bir şey bitmedi demektir!
"Yeniden hayata dönmek" kelimesi yanlış. Ben zaten hayattayım, kendime gelmem lazım sadece :)