Rütbe bakımından Allah en yüksektir. Kainatın en üstündedir fakat bu üstünlük maddi bakımdan değildir, aşağının zıttı olan yükseklikte değildir. O insana şah damarından daha yakındır yükseklikte ona mahsustur.
Sultanlık mertebesi ilahi isimlerle eşyayı birçok münasebet ilişkisi içerisinde birleştiren bir berzahtır. Sultanın ilahi isim lerden el-Kadir hükmünün taşıyıcısı olduğu için iktidar sahibi olması, el-Hakim isminin tecellisi olduğu için hüküm sahibi olması, el-Aliyy ismiyle zuhur ettiği için yücelik mertebesinde bulunması vs. gibi ontik kapsayıcılık ve önceliği sebebiyle sultanlık, bu münasebetlerin gerçekleştiği bütün alanlar da zuhur eder.
Ebû Bekr (es-Sâbûnî'yi) işittim, o şöyle dedi: Babamı (Ebû 'Usmân İsmâ'îl b. Abdurrahmân es-Sâbûnî'yi) işittim, o şöyle dedi: Hâkim Ebû Abdullah el-Hâfız'ı şöyle derken işittim: Ebû 'Aliyy el-Huseyn b. 'Aliyy el-Hâfız'ı şöyle derken işittim: Ca'fer b. Ahmed b. Sinân el-Vâsitî'yi şöyle derken işittim: (Babam) Ahmed b. Sinân el-Kattânî'yi şöyle derken işittim:
"Yeryüzünde hiçbir bid'atçi yoktur ki, *Hadîs Ehli'ne* buğzediyor olmasın. Bir kimse bid'at çıkardığında onun kalbinden *Hadîsin* tadı çekilip alınır."
📓 el-Hucce fî Beyâni'l-Mehacce, 1/204
35.EŞ ŞEKÜR
Kendi rızası için yapılan iyi işleri daha ziyadesiyle karşılayan.
36.EL ALİYY
Yüceliğinin benzeri olmayan,pek yüksek.
37.EL KEBİR
Büyüklükte eşi benzeri olmayan,en büyük olan.
38.EL HAFİZ
Her şeyi belli vaktine kadar afet ve beladan saklayan,koruyan.
39.EL MUKİT
Tüm mahlukatın maddi manevi ihtiyaçlarını gözeten ve yerine getiren.
Allah’a hamd olsun.
Bütün övgüler Allah’adır.
Birincisi:
Demokrasi Arapça bir kelime değildir. Yunancadan alınan bir kelimedir. İki kelimeden oluşmaktadır. Birincisi: Demos ve insanların hepsi veya halkı kast etmektedir. İkincisi: Kratıa ve yönetmek anlamına gelir.Anlamı ise: bütün insanların veya halkın yönetimi anlamına
Bil ki Allah Teâlâ el-Latif, el-Habir, el-Aliyy, el-Kadir, el-Hakim ve el-Alim'dir, hiçbir şey O'nun benzeri değildir, O işitendir, görendir. Allah Teâlâ varlıkları yarattığı ve hem yaratmanın hem emrin kendisine ait olduğunu bildirdiği vakit (âlemlerin rabbi olan Allah yücedir) sebepleri koymuş ve onları birer perde kılmıştır. Bu sebepler, onların perde olduğunu bilen kimseleri Hakk'a ulaştırır, ama onları rab edinen kimseleri de Hak'tan alıkoyar. Sebepler, verdikleri haberlerde, kendilerinin ardında Allah Teâlâ'nın bulunduğunu bildirir. Yine bu sebeplerin yaratıcısı ile bitişik olmadığını da bildirir. Çünkü sanat, sanarkârı bilmez. Ayrıca bu sebepler kendilerini rızıklandırandan ayrı da değildir, çünkü zarar ve faydalarını ondan alırlar. Böylece Allah Teâlâ ruhları ve melekleri yaratmış, gökleri kubbe üzerine kubbe olacak şekilde yükseltmiş, felekleri çevirmiş, yeryüzünü düzlemiş ve böylece yüksek ve alçak yerleri birbirinden ayırt etmiş, dünyayı âhiret için bir yol olarak tayin etmiş, bunu bildirmek üzere elçilerini ardı ardına göndermiştir.
Pek yüce.
‐ Allah tevazu edeni yükseltir, kendini büyük görüp kibirleneni ise alçaltır, buyurmuşlardır.
ALÇAK GÖNÜLLÜLÜĞÜ DOLAYISIYLA, ALLAH'IN ŞEREFİNİ YÜKSELTMEDİĞI KIMSE YOKTUR.