Esmanur Tohumcu
nepenthe
“sıkışsak bir bulut gibi
yağar mıyız her acının üstüne bir bir?
un çuvalı gibiyiz çoğu zaman,
bir sırtın üstünde
yamaçlara zikzak çizen.
istiflenir mi her kelime
Açtığımız her bahçede baharmış; doğru.
Hangi dala el atsak yemiş varmış; doğru.
Doğrudur en güzel dünyada olduğumuz;
Sanki şeytan tüyü var dağında taşında.
Fakat nedendir Yarab bu susuzluğumuz,
Suyu gürül gürül akan çeşme başında?
Sayfa 164 - Can YayınlarıKitabı okudu
yardım istediğim herkesin başından savdığını anladığımda
el sallayıp kalanlara bir kuş yuvasına tırmanıp
bulut olsaydım zamanla
keşke!
Sayfa 11 - İthaki
Şeriat,sadece inanç sorunlarını ve ahlak konularını düzenlemez.Ticaret, aile hukuku, miras, boşanma, giyim, insanlar arası iletişim, beslenme, beden temizliği vb. konularda da kesin ve çok ayrıntılı kurallar içerir. Köktendincilere göre bunlar Tanrı yasasıdır, tartışılmaz, değiştirilemez; bunlara uymayan dinsizdir, imansızdır, kafirdir.Hukuk alanında el-ayak kesme, taşlayarak öldürme vb. üzerinde önemle durulur.Mahkemeler tek yargıçlıdır, avukat ve savcı bilinmez.Erkeğin yarısı değerindeki kadının durumunun düzeltilmesi yönünde bir değişiklik düşünülemez bile.
Sayfa 48Kitabı okudu
İslamın Yeniden Dirilişi İçin Mücahitlerde Bulunması Gereken Özellikler
Keşke Herkes iyice düşünse,bu davanın gayret ve aşk ateşinin kalbinde yanıp yanmadığını anlayabilse...
Sayfa 36Kitabı okudu
Öpecek bir toprak, kaçacak bir yer, anlatacak birine sahip olabilmek adına. İnsan kaderini seçebilseydi keşke, en azından bir kısmını. Çocukluğunun tadını seçebilseydi. Kendi karar verebilseydi, çekeceği acının miktarını ya da ne bileyim işte. Boğazım düğüm düğüm, boşluğundayım bu dünyanın. Darağacına asılmış bir beden kadar hissizim. Hem bağıra bağıra ağlamak geliyor içimden, hem öylece susmak tek kelime dahi etmeden. Kim anlar ki içimizin yandığını? Ya da kime anlatabiliriz, ciğerimizi deşen acımızı? Bu yalnızlık kiminle paylaşılır? Kim kızabilir özendiğimiz hayatları gözlerimizin önünde yaşayanlara? "Hayallerimi çaldınız!" diye bağırsak ne fayda? Gelip geçenlerin gözlerimizin önünde cinayet işlediğini, öldürdüğünü çocukluğumuzu ve gençliğimizi kime şikayet edebiliriz?
Kaç yaşındayım bilmiyorum. Kaç yaşındaysam milyonlarca kez daha fazla yorgunum. Kaç yaşında olursam olayım kalbi kırılmış küçük bir kız çocuğuyum. Hiçbir mutluluk, acım kadar samimi ve devamlı olamıyor. Bizler, sevinçleri kursaklarına dizilmiş çocuklarız.
Ertelendik.
Hep bizden önce, bizden önemli işleri vardı büyüklerimizin. "Uygun olmayan şartlar altında yetiştirildik." Annemden terlik değil, hayatlarından tekme yedim.
Erken tanıştım kendimle.
Kendimi taşımaya erken başladım.
Hepinizden fazla hata yaptım.
Çünkü hepinizden daha cesur olmak zorundaydım.
Korksam bile karanlıktan, ışıkları yakmaya yetmedi boyum.
O tuhaf ürpertiyi hiç unutmasam da.
Alıştım.
Hepinizden daha hızlı koşabilirdim, ayağım takıldığında kaldıracak bir el bulabilseydim eğer.