Biz insanlar, kimi zaman kendimizi bir boşlukta hissederiz, hiç kimsenin elinin yetişemeyeceği bir yerde olduğumuzu düşünür, ruhumuzu karanlikta hisseder ve umutsuzluğa düşeriz.
Böyle zamanlarda bize uzanacak bir el aramaya koyuluruz. Bu bazen bir dostumuzun tesellisi,bazen çok sevdiğimiz bir yazarın sözleri,bazen hiç ummadık bir yerde karşımıza çıkacak bir yazı bazen de bir kitap olabilir.
İşte tam da böyle bir kitap.
İnsanın karanlığa düşmüş ruhunu, farklı farklı teselli türleriyle yeniden aydınlığa çıkartmaya vesile oluyor. Her türden insanın derdine teselli bulan bir kitap.
Kur'an-ı Kerim' den ayatlerle, hadislerle, tanıyıp tanımadığımız yazar, filozof ve Alimlerin ışığında insanların dertlerine derman oluyor.
Dünyaya, hastalıklara, musibetlere, felaketlere v.b. birçok konuya bambaşka bir pencereden bakmayı öğütlüyor, öğretiyor..
Keşke bu kitabın bana yansıtmış olduğu manevi huzuru hep hissetme ve burada okuduklarımı hiç unutmama şansım olsa..
Mutlaka okunmalı. Okutulmalı.
Bunun onu son görüşü olduğundan habersizdi keşke söyleyebilseydi ona.Son kez kokusunu içine çekseydi ,gülümsemesini izleseydi konuşmasalardı sadece yan yana oturup dalgaların sesini dinleselerdi zaman dursaydı o an sadece onlar el ele yürüseydi. Hava soğuk diyerek herkes evlere girerken onlar birbirlerinin koluna girip kalpleriyle ısıtsalardı
Bir arkadaşa bakıp çıkacağım deseydim keşke dünya mı büyük Elbistan mı sorusunu cevaplayamayıp yardım istediğim herkesin başından savdığını anladığımda el sallayıp kalanlara bir kuş yuvasına tırmanıp bulut olsaydım zamanla keşke!
Savaşla büyümedik ki savaşa alışık olalım. Hayatımda ilk kez yardım kuyruğuna girip başkalarına el açtım. O anda ne kadar çok uyandığımı sana anlatamam Suada. Keşke yer yarılsaydı da yerin dibine girseydim. İlk defa kendimi bir dilenci gibi hissettim. Birilerinin artıklarıyla geçinmeye çalışmak çok ağrıma gitti...
Kitabı okumayı bitirdiğimde çok karmaşık duygular içinde kaldım. Hem Firdevsi sevip hem de ondan bir kısmım nefret etti.Ancak biraz düşününce bunların ne kadar boş olduğunu fark ettim.
Firdevs çocukluğunda anne ve babasından hiç sevgi görmeden büyüyor ikisi de ölünce sonrasında amcası tarafından yanına alınıyor(amcasıda küçükken taciz ediyor onu