Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bulunduğumuz kasaba civarında bir köy vardı. Arasıra atlarla bu köye gezmeğe giderdik. Köyde 102 yaşında bir Kürt tanımıştık. Köye her gidişimizde birkaç saat ihtiyar dostumuzun yanında geçirirdik. Bir aralık 15 gün kadar köye gitmemiştik. Dostumuzu adeta göreceğimiz gelmişti. Atlarımıza bindik ve köyün yolunu tuttuk. Köye vardığımızda doğruca
Sayfa 98 - 99 Avesta yayınevi
Bugün bu hakikati iliklerimize kadar çaresizce anlıyoruz...
"Müslüman kuvvetli olmak borcundadır. Hem kendi inanç ve medeniyetini korumak, hem zulmün insanlığa el koymasına mâni olmak için."
Reklam
Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur: "Zikrimle meşgul olması benden bir şey istemesine mani olan kimseye, isteyenlere verdiklerimden daha ziyadesini bahşederim."18
Sayfa 91 - 18:Tirmizî, “Fedâilü'l-Kur'ân", 25, r. 2926; Dârimî, “Fedâilü'l-Kur'ân', 6, r. 3399; Beyhaki, Şuabü'l- Îmân, III, 393, r. 1860; Taberânî, ed-Duâ, I, 519, r. 1851. 91Kitabı okuyor
Müslüman kuvvetli olmak borcundadır. Hem kendi inanç ve medeniyetini korumak, hem zulmün insanlığa el koymasına mâni olmak için.
İnançsız toplumların merhameti yoktur. Hem, müslüman toplum, neden inançsız toplumların merhametine muhtaç olsun? Asıl inançsızlardır ki, müslümanın merhametine muhtaçtırlar. Müslüman kuvvetli olmak borcundadır. Hem kendi inanç ve medeniyetini korumak, hem zulmün insan- lığa el koymasına mâni olmak için.
Müslüman kuvvetli olmak borcundadır. Hem kendi inanç ve medeniyetini korumak, hem zulümün insanlığa el koymasına mani olmak için.
Reklam
Rabb Teâlâ'nın isimleri, Onun kemâl sifatlarına delalet eder. Bu isimler sifatlardan türetilmiştir. Bir kısmu isimleri, diğer kısmı da sıfatlarıdır. Bundan dolayı da güzel isimler (esmâ-i hüsnâ) olmuşlardır. Zira bunlar birtakım manasız lâfizlardan ibaret olsalardı, güzel olmazlardi, medh ve kemâle de delâlet etmezlerdi. Yine böyle olsaydı Gazab ve intikam isimlerinin rahmet ve ihsân makamında bulunması câiz olurdu. Bunun aksi de vârid olurdu. Bu durumda meselâ, "Ey Allahım! Ben kendime zulmettim, beni bağışla; zira sen Müntakimsin (intikam sahibisin). Ey Allahım! Bana ver, sen zarar veren ve mâni' olansın." demek gerekirdi ki bunun yersizliği açıktır.
Müslüman kuvvetli olmak borcundadır. Hem kendi inanç ve medeniyetini korumak, hem zulmün insanlığa el koymasına mâni olmak için.
Diriliş YayınlarıKitabı okudu
RABBİM sen bizlere maddi manevi şifa ver ve hayırlar yağdır. Bizim ruhumuzda, aklı melekelerimizde, bedenimizde bize ağır gelecek, nefsimize öfkemize uyduracak ne gibi yanlış duygu durum düşünceler varsa zarar veren şeylere engel olan El-Mani isminle engel ol. Öfkeli, kızgın, kırgın her halde kullarına adalet veren El-Adl ismin hürmetine adaletli doğru davranmayı nasip et. Senin bizden razı olduğun hitap kuvvetini ver bizlere! İnsanız aciziz gönlümüz kırılıyor. Ama sen bize kırılsakta kırılmama ilmini lütfet. İncinme incitenden, Kemalde noksan imiş incinen incitenden sözünün sırrına mazhar olanlardan eyle! Öyle derin, öyle geniş bir basiret feraset ver ki kırıldığımız durumların arkasında ki hikmeti nurunla, lütfunla görmeyi bahşet. Dünyaya kalbinde taht kuran değil, dünyayı kalbinde tuz buz eden, senin rızanı aramak için gayret eden kullarından eyle. Ya ERHAMERRAHİMİN ya ERHAMERRAHİMİN ya ERHAMERRAHİMİN Rahmetinle dualarımızı afiyetle kolaylıkla kabul et..
Gökbörü’nün İzinde Gökbörü’nün İzinde Gökbörü’nün İzinde Kadim Türklerin Topraklarında Gökbörü’nün İzinde
Sayfa 193Kitabı okudu
Reklam
Resûl-i Ekrem sahâbîlerine şöyle anlatmıştır: "İsrailoğulları arasında dinden sapma ilk defa şöyle başladı: Bir adam başka bir adama rastlar ve 'Bana baksana, Allah'tan kork ve yapmakta olduğun şeyi terket, çünkü bu sana helal değildir derdi. Ertesi gün, o adamla aynı işi yaparken tekrar karşılaşır ve o kişiyi yaptığı kötü işten alıkoymadığı gibi, onunla yiyip içmekten ve beraber olmaktan da çekinmezdi. Onlar böyle yapınca, Allah Teâlâ kalplerini birbirine benzetti." Hz. Peygamber bu sözlerinin ardından Mâide sûresinden, içinde "Yaptıkları fenalıklardan birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlardı" (el-Mâide 5/79) âyetinin de yer aldığı 78-81. âyetleri okumuş, daha sonra sözüne şöyle devam etmiştir: "Hayır, Allah'a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder, kötülükten nehyeder, zalimin elini tutup zulmüne mani olur, onu hakka döndürür ve hak üzerinde tutarsınız; ya da Allah Teâlâ kalplerinizi birbirine benzetir, sonra da İsrailoğulları'na lanet ettiği gibi size de lanet eder" (Ebû Dâvûd, "Melähim", 17; Tirmizî, "Tefsirü'l- Kur'ân", 5/6, 7; İbn Mâce, "Fiten", 20). "
Sayfa 90 - 4. Cilt
Müslüman kuvvetli olmak borcundadır. Hem kendi inanç ve medeniyetini korumak, hem zulmün insanlığa el koymasına mâni olmak için.
Sayfa 53 - Diriliş yayınları, 47. BaskıKitabı okudu
Ahh Filistin der susarım:(
Müslüman kuvvetli olmak borcundadır. Hem kendi inanç ve medeniyetini korumak, hem zulmün insanlığa el koymasına mâni olmak için.
Sayfa 53 - Diriliş Yayınları 123. BaskıKitabı okudu
Fethi Okyar, Babıâli’nin, Kiliseler Kanunu ile Yunan Kilisesi ile Bulgar Eksarlığı’nın aynı dini makama bağlılıklarına imkân veren yasayı kabul ettiğini duyunca da Sultan Abdülhamid’in başını iki eli arasına alıp; “Eyvah! Şimdi Yunanlılarla Bulgarların el ele üzerimize çullanmalarını bekleyin... Ben bu birleşmeye otuz sene bin bir bahane ve sebep ile mani olmuştum” dediğini aktarmaktadır.
II. Abdülhamid'in Kiliseler Kanunu'na tepkisi
798 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Cennet ehli
Ey Ebud Derda! Cehennem ehlinin kimler olduğunu sana bildireyim mi? Her böbürlenen, kaba, büyüklük taslıyan, mal toplıyan, iyiliğe mani olan kimsedir. Cennet ehlinin kimler olduğunu da sana bildireyim mi? Her fakir kimse ki, Allah'a yemin etse, Allah onu doğru çıkarır. (İbra eder) Ravi: Hz. Ebud Derda (r.a.) Sayfa: 162 / No: 5 Ramuz El-Ehadis
Ramuz El-Ehadis (7101 Hadis)
Ramuz El-Ehadis (7101 Hadis)Ahmed Ziyâüddin Gümüşhânevî · Pamuk Yayıncılık · 201141 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.