Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Diktatör olunca yapacağım ilk iş, ilköğretim müfredatını baştan aşağıya eleştirel düşünme ve bilişsel psikoloji dersleriyle doldurmak olacak. "
Aileler tarafından yüksek düzeyde kabul gören çocukların genellikle özsaygısı yüksekken, sürekli reddedilen ve eleştiriye maruz olanların özsaygısı düşük oluyor. Aşırı kontrol de özsaygıyı olumsuz etkiliyor. Bağımsız hareket etmesine izin verilmeyen, aşırı kontrolle büyüyen gençlerin, istisnalar dışında, özsaygısı düşük ve eleştirel düşünme becerileri zayıf. Sevgiyle yaklaşılan, duyguları kabul gören, özsaygısı yüksek çocuklar ise eleştirel düşünmeye daha yatkın. En iyi sonuçlar, sevgiyle sınır koyabilen ailelerden çıkıyor demek yanlış olmaz.
Sayfa 213Kitabı okudu
Reklam
Evrim biyoloğu olan E. O. Wilson'ın sözlerine kulak ve­rin: "Bilgelik açlığı çekerken bilgi içinde boğuluyoruz. Bun­dan böyle dünya birleştiriciler, doğru bilgiyi doğru zaman­da bir araya getirme, o bilgi üzerinde eleştirel düşünme ve akıllıca önemli kararlar alma becerisine sahip insanlar tarafından yönetilecektir."
Akla yakınlığın eleştirel süzgeçten geçirilmeden olasılığın yerine koyulması, senaryolar tahmin aracı olarak kullanıldığında yargıya zarar verir.
Müslüman Doğu’daki bütün okullarda “eleştirel düşünme” dersini mecbur kılardım. Batı’nın aksine Doğu, bu katı okuldan geçmemiştir ve mevcut pek çok zaafının kaynağı da budur.
"Eylemlerimize yön veren ilke ve ölçütleri sorgulamaz, onları eleştirel düşünme süzgecinden geçirmezsek tutarlı ve anlamlı biçimde eylemde bulunamayız."
Reklam
Kadına dair...
Kendine özgü bir algı, düşünme ve tepki modeli geliştirmiş olan kadın, olumsuz duyguları ön planda olduğunda geçici olarak kontrolünü yitirir. Koşulsuz sevgi ve kabul arar, güven duyacağı birilerine yakın olmak ister ama buna rağmen suçlayıcı ve eleştirel bir tavır takınır.
Diktatör olunca yapacağım ilk iş, ilköğretim müfredatını baştan aşağıya eleştirel düşünme ve bilişsel psikoloji dersleriyle doldurmak olacak." Yıllardır katıldığım her tartışmayı bu hayalle noktalıyordum, zira hepimizin her konuda bir düşüncesi olsa da pek azımızda düşünceleri üstüne düşünme gayreti var. • Bu konudaki fikrim tam olarak nedir? • Bu fikre nasıl vardım? • Hep böyle mi düşünüyordum? • Başkaları niye farklı düşünüyor? • Hangi şartlar altında fikrim değişebilir? Ne yazık ki bu soruları sorma alışkanlığını bize kazandırması gereken okullar, soru işaretlerinin en seyrek bulunduğu yerler. Ezbere ve itaate dayalı her sistem, cevapları sorulardan daha fazla sever.
Bütün düşünme süreçleri gibi, makine kullanma zekası da, öz-eleştirel değil operasyonel olduğu takdirde körelir.
Sayfa 82 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.