“Sermaye ile emek arasındaki karşıtlığı belirleyici konumundan uzaklaştıran bir strateji, sınıfla ve sınıf mücadelesiyle uzlaştırılacaksa, sınıfın yeniden tanımlanması gerekecektir; bu yeni tanımda, sömürü ilişkileri, sınıfın belirlenmesi bakımından “egemen” unsur olmaktan çıkacaktır. Poulantzas, bu yeniden formülasyonu yapıyor; süreç içinde de yaptığı tanımla işçi sınıfını öyle küçük boyutlara indiriyor ki, “halk ittifakları”na dayanmayan herhangi bir strateji düpedüz mantıksız gibi görünüyor.
Henrich Böll 1917 yılında Köln'de doğdu. İkinci Dünya Savaşı'nda çeşitli cephelerde savaştı, birkaç kez yaralandı, esir düştü. Savaştan sonra hem üniversite öğrenimini sürdürdü, hem de ağabeyinin marangozhanesinde çırak olarak çalıştı. İlk öyküleri 1947'den sonra yayımlanmaya başladı. Eserleri için aldığı ödüller arasında 1967 Georg
“Türk edebiyatında, bir iki sayfayla da olsa, ekonomik adaletsizliğe, emek ve sermaye sorununa, sömürü düzenine değinen ilk roman da Şıpsevdi (1911) olur.”
Toplumsal adaletsizlik ve sınıf mücadelesini ele alan çok etkileyici bir roman. Buhran döneminde yaşananları etkili ve akıcı bir dille anlatıyor. Yolda karşılaştıkları zorluklar ve dayanışma okuyucuya çarpıcı şekilde aktarılıyor. Kapitalist düzende kendilerine insani haklar arayan işçilerin mücadelesini çok gerçekçi aktarılmış. Mücadele, umut,emek, yoksulluk, karamsarlık, sömürü, ölüm...
Tek kelimeyle enfes bir romandı.
Bitmeyen KavgaJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 20166bin okunma
Bunu dijital medya dolayısıyla düşünelim. Yalnızlaşmanın boyutları muazzam.
Kolektif bir sektörü, toplumsal emek sektörünü ilgilendirdiğinden yoksun bırakılma aracılığıyla (emek gücünün) sömürüsü (belli bir eşikten itibaren) dayanışmacı bir görünüme bürünür: Bir (görece) sınıf bilincine götürür.Tüketim nesneleri ve mallarına sahip olma ise bireyselleştirici, dayanışma kırıcı, tarihdışılaştırıcıdır. Üretici olarak ve işbölümü olgusu dolayısıyla işçi diğerlerini postule eder: Sömürü herkesin sömürüsüdür. Tüketici olarak insan yeniden yalnız hale gelir, kendi köşesine çekilir, olsa olsa sürü halinde yaşar (aile içinde televizyon, stadyum ya da sinema seyircisi vb).