Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
168 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Dışarıda ağaçların henüz dökülmemiş sarı yaprakları rüzgârda titreşiyordu, özellikle de tepedekiler; kendi sonunu kendin belirleyememek, seni yerinden söküp atacak rüzgârin ne zaman geleceğini bilememek çok asap bozucu… Postane Günlükleri’nin ana karakteri Ellinor, otuzlu yaşlarının
Postane Günlükleri
Postane GünlükleriVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 2023349 okunma
·
Puan vermedi
Okurken insanı öyle bir tekdüzelik sarıyor ki kış günleri işten eve evden işe giden mutsuz, umutsuz milyonlarca insan geçiyor önünüzden. Bodrum katlarında, dört duvar arasında hapsolmuş işçiler, memurlar, beyaz yakalılar, mutluymuş gibi yapanlar dönüşüyor etrafınıza. Zaten yazar da bir yerden sonra kahramana söyletiyor buna benzer cümleler: "Bodrumdan yukarı çıkan merdivenin ilk basamağını çıktım ben. Kendi bodrumuna tıkılıp kalmış o kadar çok insan var ki, üstelik manzaranın geniş, büyük resmin anlamlı olduğu, gelecek ve bilinmeyen korkusunun beklentiye dönüşebileceği yer olan üst katlar boş dururken.” Beklentiler üzer bizi tabii ki ama hayattan hiçbir şey beklememek, hayata anlam katmamak, gerçekten sevmemek, hiç sevilmemek daha da üzer. Kahramanımız Elenior da bir dönüm noktasıyla sevgilisine, kardeşine, annesine, iş arkadaşına, işine öz hakiki anlamlar yüklemeye başlıyor. Bir günlük ve bir ölüm buna sebep oluyor buna. Ne gerçek hayatınızda, ne taklit? En hakikisi hangisi? En eskisi mi? Öz hakiki can dostunuzu hangi kriterlere göre belirlediniz? İşinizi gerçekten seviyor musunuz? Ya da eşinizi, sevgilinizi? Hangi noktada değişmeye karar verdiniz, yeniden kurdunuz hayatınızı? Hala kaçanlardan, bodrumda kalanlardan mısınız yoksa ? Çok basit görünen iç konuşmalardan oluşan metin aralarına sizi sarsan cümleler sıkıştırılmış. Başta Norveç gibi çok karamsar, bunalımlı olan cümleler zamanla umutla ışıldamaya başlıyor, çünkü kahramanımız artık gerçek anlamda yaşamaya başlıyor. Norveç edebiyatının güçlü sesi olan yazar hayatı ertelememeyi, yalnızlaşmaktan kaçınmayı, yabancılaşmamayı anlatıyor esasen.
Postane Günlükleri
Postane GünlükleriVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 2023349 okunma
Reklam
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar Bugün sizlerle
Muhammed Çağrıl TAŞTAN
Muhammed Çağrıl TAŞTAN
kalemiyle biraz felsefi ve çokça fantastik akıcı masalsı anlatımı ile hiç sıkılmayacağınız bir gemi yolculuğuna çıkalım, sonrası Leyla ile Mecnun'un aynı zamanda Nuh ve oğlu Tur'un hikayesine göz atalım, hadi başlayalım. Bir zamanlar ilk insanlar bir dağın kuzeyinde ve güneyinde yaşarlarmış. Bu
Hayallerin Gemisi
Hayallerin GemisiÇağrıl Taştan · Karina Yayınevi · 07 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
"Belki de hayatta her şeyini kaybetmemiştir, solgun ruhunda bir umut vardır." Eserde, 19. yüzyılda bir değirmenci ailesinin çocuğu olan Johannes ile saray kızı Victoria’nın aşkı ele alınmıştır. Bu ikilinin arasına engel olarak ise dönemin en büyük sorunu olan sınıfsal farklılıklar girmektedir. İkilinin bu derin sevgisi bir türlü tamamlanamaz. Victoria ailesinin kararları ve aşkı arasında sıkışıp kalır. Johannes ise diyar diyar gezerek kendini edebiyata vurur, yazarlık yolunda ilerler. Peki bu ikilinin hikâyesi nasıl devam edecek, nasıl sonlanacak? Genel olarak beğendiğim bir eser oldu ama eserdeki kurguda bir şeyler eksik gibiydi. Tutarsızlık fazlaydı ya da yazarın kalemini tanımadığım için bana öyle geldi belki de. Ancak benim için yazarın kalemiyle tanışma eseri olduğu için iyi bir deneyim oldu. Ayrıca eserde yazar kozunu en sonunda oynamış gibiydi. Çünkü sonu beni epey bir şaşırttı ve etkiledi diyebilirim. Merak edenlere keyifli okumalar #alıntılar "Aşk insanı mahvedebilir, tekrar ayağa kaldırabilir ve yeniden dağlayabilirdi; bugün beni, yarın seni ve ertesi gün onu sevebilirdi, işte böyle istikrarsızdı." "...bazen çalışmaları gayet iyi giderken geçmişten bir düşünce, bir çift göz, bir sözcük onu sarsıyor, tüm hevesini birdenbire kaçırıyordu."
Victoria
VictoriaKnut Hamsun · Can Yayınları · 20231,016 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
YUKARIDA HERKESE YER VAR AMA | HAVANUR TAFLAN
Hayatın anlamı ne? Sen peki, sen ne yapacaksın? Toplumda ki yerin ne, topluma katkın ne olacak? Sorularının etrafında dolanıp duruyor Ellinor hep. Kierkegaard’ın felsefesinden çok etkilenen Hjorth’a göre kısa süre kaldığımız bu gezegende insan olmanın bize yüklediği sorumluluğu ciddiye almak zorundayız hepimiz. “Hiç kimse önemsiz değil, her birimiz her gün ya bir medeniyet kurmak ya da tam tersine dünyayı yok olmaya terk etmek arasında seçim yapmak zorundaydık, en ufacık şeylerde bile üstlenmemiz gereken bir görev vardı.” Geçmişin karanlık gölgesinden yüklendiği sorumlulukla kurtuluyor kahramanı da. Posta çalışanlarının haklarını almasına yardım ederek hayatının tutkusunu yeniden kazanıyor. “İşçi partisi için küçük bir adım ama benim için büyük ve önemli çünkü bu iş süresince keyif alarak yaşayabilmek için bazı şeyleri anlamanın ne kadar önemli olduğunu öğrendim.” Yaşamın anlamı onun için çok farklı artık… Kierkegaard’ın ahlaksal yaşam biçimi dediği şey bu… Edebiyathaber.net
Postane Günlükleri
Postane GünlükleriVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 2023349 okunma
376 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
Saat adası ailesine
Pekala, bu kitabın bu kadar özgün ve etkileyici olacağını düşünmemiştim. Ve okuduğum kitaplar arasında çok az kitap var ki hakkında diyebileceğim tek şey, neden bu kitap hakkettiği kadar abartılmıyor? Kabul ediyorum içerisinde çok hoş karşılamadığım durum var elbette ama bu kitabın özüne övgüde bulunmayacağım anlamına da gelmez. Kitabın evrenine,
Bir Dilek Oyunu
Bir Dilek OyunuMeg Shaffer · Artemis Yayınları · 2023168 okunma
Reklam
309 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Spoiler içerir.
Norveç edebiyatından okuduğum ilk kitap oldu ve sanırım son kitap olacak. Kitabın konusu dört kardeş arasında miras paylaşımını konu alıyor ve en büyük çocuğun gözünden dinliyoruz anlatılanları. Aslında miras üzerinden anlatılan konu hemen her ailede görebileceğimiz evlat ayrımı ve maalesef bunu yapan kişi en çokta kitaptaki 'anne' karakter. Bu karakter üzerine çok şeyler yazmak istiyorum ama o nokta atışı kelimeleri bulamıyorum, sanırım en yakın cümle 'yaptığı her kötülüğü iyi niyetle yapıyor olması' ve belki de farkında bile olmaması. Kitabın yarısı mirasın nasıl paylaşılacağı ile, diğer yarısı babası tarafından istismara uğrayan en büyük kızın başından geçenlerle, bu durumun hayatının kalanına nasıl yön verdiğiyle geçiyor. Maalesef aynı şeylerin tekrar tekrar anlatılması, kitabın akıcılığının olmaması, sonunun çok yavan kalması sebebiyle beğenmedim. Tavsiye edilebilecek kadar iyi bir kitap olduğunu düşünmüyorum.
Miras
MirasVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 20213,744 okunma
·
Puan vermedi
Kimi benden çok seversen onu senden alırım der Rab.Kimi sevgiler mahşere kalır,kimiler sevgiler kalpte gömülür..Kavuşamazsan sevda olur..Nice ölümler,şiirler ,hikayeler yazılır kavuşamamalar üstüne ..Bu kitapta günümüzde bir çok kadının yaşadığı trajedik hikayelerden birii..Aslında temel neden içinde yaşadığımız aile.Ailen kaderindir.En büyük
Bir Kürt Sevdim
Bir Kürt SevdimDilek Bilgiç Esen · Müptela · 20224,756 okunma
135 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
36 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar. Hepimize iyi akşamlar. Biraz geç oldu ama afiyet olsun. 1976 ve 1979’da yayımlanan ve sonra yeni baskı çıkarmayan, unutulmaya yüz tutmuş ama unutulmasın diye çabaladığımız ve okurlara sunacağımız bir Jack London eserini daha geride bıraktık. Kitaba adını veren Halk Avcısı dışında daha evvel karşılaşmadığım Parlay’ın İncileri,
Halk Avcısı
Halk AvcısıJack London · Oda Yayınları · 1998131 okunma
309 syf.
9/10 puan verdi
Bir insanın tüm hayatına nüfuz eden trajedisini okuyoruz Miras’da. İlk temas kurduğumuz ilk bağlarımızı oluşturduğumuz en yakınımızdaki ailenin yarattığı travmalar üzerine çok içerden dürüst ve dokunaklı bir ağıt kitap. Üslubunu, karakterin duygularını aktarışını, travmanın yarattığı hasarı, çok istense ve denense de bazı şeylerin affının
Miras
MirasVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 20213,744 okunma
583 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.