Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
benim cv
Bizim buradakilerin hepsi çok maharetlidir. Bir benim elimden gelmez böyle şeyler. Annem çok becerikliydi hâlbuki.
Yaralı parmağa işememek güzel Türkçemizin en sevdiğim deyimlerindendir. Şatafatlı insanlardır yaralı parmağa işemeyenler. Sametler yaralı parmağa işemez. Başınıza bir iş gelmeden önce hep bir biçimde vardırlar. "Bak bişi lazım olursa hemen bana haber ver tamam mı" korosunun baş solistleridirler. Bişi lazım olduğunda sırra kadem basarlar. Onlar aslında yokturlar. Masaların gülü, sohbetlerin bülbülüdür Sametler. Toplumsal meselelerde hak arama neferi, fikir lideri, parlak cv'lidirler. Klavye kahramanları, koltuk aktivistidirler. Dünyayı kurtarmaya gelmiş gibidirler. Zaten Sametler genelde -miş gibidirler. Tam lazım oldukları anda hep daha önemli bir işleri vardır. Muhtemelen dünyayı, ülkeyi, şirketi ya da dış kapının mandalını kurtarmaktadırlar.
Reklam
Benim CV :)
"o senin için her şeyden değerliyse, gözünü yumduğun anda onu görebiliyorsan, o bütün şarkılarda, bütün şiirlerde, bütün resimlerde ise, ona muhtaç olduğunu söylemekten utanmıyorsan, senin içten ve büyük sevgine karşılık vermeyeceğinden korkmuyorsan, bütün bencil duygularından sıyrılabilmişsen onun için her şeyi, ama her şeyi yapacak gücü kendinde buluyorsan, her hali sana ayrı ayrı güzel geliyorsa, karşısında kendini bir çocuk gibi hissediyorsan, istediği anda onun için ölebileceksen, onun için yaşıyorsan ve yine bir gün onun için bildiğin bilmediğin bütün düşmanlıklara karşı koyabileceksen, o her geçen dakika sende biraz daha büyüyorsa ve kendi kendine onu kendinden bile çok sevdiğini bütün samimiyetinle, inanmışlığınla itiraf edebiliyorsan, bir dua gibi adını söylüyorsan, bir gün o seni hiç, ama hiç sevmediğini söylese bile, senin sevginde azalma olmayacaksa ve ölünceye kadar onu aşkların en ölümsüzü ile sevebileceksen; işte o zaman onu seviyorsun demektir."
Sayfa 183Kitabı okudu
Cv
Ben ki alelade bir tesirle, bir güzel bakış veya söz, bir küçük ima veya işaret karşısında çıldıracak gibi heyecanlar duyarım; hayatımda en hafif bir değişiklik yapan gayet basit hadiseler beni çığırımdan çıkarabilir, kendimden geçirebilirim
1000k topluluğunun cv.
Kutsal bir nesneymişcesine saygıyla dokunuyordu kitaplara ; kırılacak ,incinecek , canlı mahluklarmış gibi ..
Bu kısım benim cv diyebilirim..
Dünyada ne varsa güzellik ve yükseklik açısından görür, pisliği tartışma götürmeyecek en el dokunmaz çirkefte bile güzel ve yüksek taraflar bulurdum. Alabildiğine sulu gözlü olurdum.
Reklam
Çalışma ve çalışmanın anlamsızlığı üzerine biraz düşündüm. Çalışma hayatında benim canımı en çok sıkan şey “izinli” olma haliydi. Günün en güzel saatlerini işte geçirdikten sonra akşam evimize gitmemize izin verilmesi, bir yıl çalışmadan sonra 15 gün denize, yüzmeye gitmemize izin verilmesi, Cuma günü kotla işe gelmemize izin verilmesi bana çok saçma geliyordu. Kot da, g.t de, deniz de her zaman, oldukları yerde hazır olarak bulunuyordu ama sürekli veya istenilen zamanda bir araya gelmelerine izin verilmiyordu, geleceği zamana ve süreye ise izin veriliyordu. İşte bu çok anlamsız geliyordu. Şimdi burada “özgürlüğüme çok düşkünümdür” diye oturduğum yerden g.tü sağlama alarak konuşuyormuş gibi gözükebilirim ama bunları o gün sokakta elinde CV si ve takım elbisesiyle kalmış bir işsiz olarak düşünüyordum. Ayrıca beni bıraksanız ne denize giderim ne de gezerim tozarım, hiçbi şey yapmadan evde otururum ama hiçbir şey yapmasam bile buna ben karar vereyim istiyordum.
Sayfa 213 - Epub