_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Koşarken yaşamı ıskalıyorsanız, yaşadığınız anı fark edemiyorsanız, buna yaşamak denebilir mi?
Sayfa 154 - Doğan NovusKitabı okudu
“Einstein’ın dediği gibi, hepimizin yaşamı, bizden önce yaşamış ve halen yaşamakta olan milyonlarca insanın ortak emeğinin ürünüdür.”
Modern insan için, kaygı ve korku yaratan etkenler farklıdır. Ağır iş yükü, uzun saatler trafikte kalma, doğadan kopuk kirli ve gürültülü kent yaşamı, aşırı rekabetçi eğitim sistemi, sorunlu apartman komşuları gibi birçok faktör bizi strese sokar.
Bir aslanla karşılaşan insan için üç olasılık vardır:
Aslandan kaçıp kurtulmak, aslanı öldürmek ya da aslana yem olmak!
Her üç durumda da stres içeren bu olay, dakikalar içinde son bulur.
Oysa modern yaşamın tehlikeleri ve yarattığı stres anlık değildir. Aylar ve yıllar boyu sürer...
Ev taksitleri yirmi yıllıktır; şehrin kalabalığı ve gürültüsü, bir ömür boyu...
Einstein’ın dediği gibi, hepimizin yaşamı, bizden önce yaşamış ve halen yaşamakta olan milyonlarca insanın ortak emeğinin ürünüdür.
Sayfa 129Kitabı okuyor
Etkisi olan her şeyin, yan etkisi de vardır!
Aşırı içilen su bile, su zehirlenmesi yapıp yaşamı tehdit eder.
Yaşamı sürekli bilişsel çarpıtmaların etkisi altında deneyimlersek, giderek daha fazla endişeleniriz.
İnsan, yaşamı hikayeleştiren bir canlıdır.
Yaşadığı her şeyi anlamlandırır; olayları birbirine bağlar ve hayatın kurgusunu yazıp onu öyküleştirir.
