Tövbe
23- İbni Abbas ve Enes b. Malik (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Ademoğlunun altından bir vadisi olsa iki vadisi olmasını ister. Onun ağzını ancak toprak doldurur. Ama Allah tevbe edenin tevbesini kabul eder." (Buhârî ve Müslim)
İsrå ve mi'rac hadisesine yönelik tartışmalı en önemli mesele bu hadisenin gerçekleşme şeklidir. Bu hususta hadisenin uykuda yani sadece ruh ile meydana geldiğini beyan edenlerle, uyanık yani beden ve ruh birlikte gerçekleştiğini beyan edenler mevcuttur. Mi'rac'ın sadece ruh ile gerçekleştiğini müdafaa edenlerin delil olarak kullandıkları hususlardan biri Hz. Aişe (r.a.) 'nın aktardığı rivayette 'bedeninin yatağından ayrıldığını hissetmedim. ifadesinin bulunmasıdır. İkinci olarak Enes b. Malik (r.a.) rivayetinin 'Resulullah Mescid-i Haram'da uyurken şeklinde başlaması ve Hz. Muaviye (r.a.) 'ın da bu görüşte olduğunun naklidir. Son olarak Huzeyfe (r.a.) 'dan da sadece ruhen gerçekleştiği yönünde gelen rivayettir. Tabiînden Hasan-1 Basrinin de bu görüşte olduğu nakledilmişse de onun aksi kanaatte olduğunu bildiren aktarımlarda mevcuttur. Mi'rac hadisesinin beden ve ruh birlikte olduğunu beyan eden rivayetleri zikretmeden evvel sadece ruhla olduğunu bildiren rivayetlere yönelik itirazları zikretmek uygun olacaktır. Hz. Aişe (r.a.) 'nın rivayeti ile ilgili en güçlü itiraz onun bu hadisede şahit olduğu bir olayı nakledemeyeceği, henüz Peygamber (s.a.v.) ile evlenmemiş olduğudur. Öte yandan Peygamber (sau) 'in bu hadiseyi bildirmesinin akabinde birçok Kureyşli yalanlamış, hatta irtidad edenlerin bulunduğu söylenmiştir. Eğer bu hadise rüya ile gerçekleşmiş olsaydı kimsenin yalanlaması yahud irtidadı makül olmazdı
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
Kalbimiz, bir hurma ağacından daha sevgi dolu olmalı değil mi?
Câbir b. Abdullah (r.anh) anlatıyor: Allah Resûlü cuma hutbesini verirken bir hurma ağacına yaslanırdı. Ensar'dan biri şöyle bir öneride bulundu: Yâ Resûlallah, sana bir minber yapsak olmaz mı? Efendimiz de: "İsterseniz yapın." buyurdu. Hemen bir minber yaptılar. Cuma günü geldiğinde, Allah Resûlü yeni yapılan minbere çıktı. O sırada daha önce yaslandığı hurma ağacı, bir çocuğun ağlaması gibi etkili bir ses çıkararak inledi Resûlü Ekrem, minberden indi ve ağacı kucakladı. Ağaç, sakinleştirilen çocuğun nazlanması gibi inlemeye devam ediyordu. Câbir der ki: "Hurma ağacı, duyduğu zikirlerden mahrum kaldığı için ağlıyordu." Hz. Enes'ten gelen bir rivayette Allah Resûlü şöyle demiştir: "Muhammed'in nefsi kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki; onu yatıştırmış olmasaydım, Allah'ın Resûlü'nden ayrıldığı için duydugu üzüntüden dolayı, kıyamete kadar inlemeye devam edecekti. Sonunda, Allah Resûlü emretti de hurma ağacı toprağa gömüldü.
Sayfa 412Kitabı okudu
Enes'in (r.a.) rivayet ettiği bir başka hadiste ise: "İnsanın camiden attığı çöp de dâhil ümmetimin bütün sevapları bana arz olundu. Ümmetimin günahları da bana gösterildi. Bir insanın Kur'an'dan öğrenip sonradan unuttuğu bir sure veya ayetin günahından daha büyük günah görmedim." buyurur.
Enes (r.a)'dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Mümin başağa benzer. Bazen eğilir, bazen dikilir.”
Sayfa 21 - Tahlil Yayınları
Geri111
115 öğeden 111 ile 115 arasındakiler gösteriliyor.