Ve eğer bunlardan biri efendi olarak doğmuş veya daha sonra öyle olmuşsa, özgürlüğüyle ne yapacağını bilemezdi. Tekrar, telaşla köleleşiyordu: zenginliğin kölesi, olağanüstü bir lüksün kölesi, sefahat düşkünü dostların kölesi, kölelerin kölesi. Bunların büyük çoğunluğu da tamamen masumdu. Fazlasıyla atıl ve fazlasıyla cahildiler. Köleliklerinin kökleri tembellikte ve cehaletteydi; tembellik ve cehalette yeniden ve yeniden köleliği doğuruyordu.