Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Enes Furkan Derman

Enes Furkan Derman
@enesinkitapligi
Trabzon/İstanbul/22 TRÜ/İlahiyat Okumaya çalışan bir Okur :) İnstagram: @enesinkitapligii
Ögrenci
Üniversite
İstanbul
İstanbul/Fatih
10 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
64 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka
7.8/10 · 222,2bin okunma
Reklam

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Bu bir aşk mıydı yoksa saplantı mı?
Genç Werther'in Acıları Goethe'nin ilk mektup romanıdır. Werther, şehrin kalabalığından bunalan ve sakin bir hayatla yetinmek isteyen genç bir adamdır. Taşındığı küçük kasabada özlemini duyduğu mutluluğa ulaştığını düşünürken, arkadaşı Wilhelm'e yazdığı mektuplara acı sözler sızmaya başlar. Umutsuz bir aşka düşen Werther, her geçen gün daha fazla acı çekmeye başlar. Genç Werther'in Acıları, yazıldığı ilk günden itibaren dünya edebiyatının en çok okunan eserlerinden biri olmuş ve milyonlarca okurun gönlünde müstesna bir yer edinmiştir. Almanca orijinalinden Türkçeye çevrilen kitap, aşk acısı denilince akla gelen ilk roman olma özelliğini hala korumaktadır. Peki sizce nişanlı birine aşık olmak suç mudur? Ya da böyle bir şeye aşk denebilir mi? Bu bir aşk mıdır yoksa sadece bir saplantıdan mi ibarettir? Bu soruların cevaplarının herkese göre farklı olacağından o kadar eminim ki. Ama siz siz olun Werther kadar hiç bir insana bağlanmayın.Bu soruların cevaplarını yorumlarda tartışalım hadi
Johann Wolfgang Von Goethe
Johann Wolfgang Von Goethe
Genç Werther’in Acıları
Genç Werther’in Acıları
Genç Werther’in Acıları
Genç Werther’in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Kapra Yayıncılık · 2021120,5bin okunma
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yazarımız kitapta kendi bilişsel ve psikolojik serüvenini anlatıyor. Eser, yazarın hayatın anlamını ve gayesini anlamaya ve kavramaya yönelik sorularıyla şekil buluyor. Kitabı okuduğunuzda kendinizi kesin ve gerçek bilginin her şeye duyulan mutlak bir şüpheyle başlayıp başlamadığını düşünürken bulursanız şaşırmayın :) Yazarımız eserde aslında hayatını anlamlandırmak için sürekli farklı bir alana yöneliyor ama aradığı cevabı hiç birinde bulamıyor. Zaman zaman ölümün tüm bunların hepsinin çözümü olduğunu düşünse de kendi tabiriyle "Yaşama aşkı ve korkaklık" gibi nedenlerden dolayı bunu da yapamıyor. Son çare olarak kendisini Hristiyanlığa adasa da aradığı sorunun cevabı yazarımıza orada da yoktur. O zaman yazarın cevap bulamadığı soruyu bir de biz düşünelim. Sizce hayatın anlamı nedir?
İtiraflarım
İtiraflarım
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
İtiraflarım
İtiraflarımLev Tolstoy · Kapra Yayıncılık · 202022,9bin okunma
Reklam
Bunların başlangıç noktası, tabii ki, ahlâkî olgunluktu.
Entelektüel olgunluğa ulaşabilmeyi denedim; çalışabildiğim, hayatın bana çalışma şansını verdiği her şeye çalıştım. İrademi tamamlamayı denedim. Kendime takip etmeye gayret ettiğim kurallar koydum. Güç ile çevikliği geliştiren egzersizler yapıp dayanıklılık ve azimle insanı disipline sokan zorluklara katlanarak fiziksel olgunluğa ulaşmaya çalıştım. Yetkinliğe ulaşmak için bunların hepsine katlandım. Bunların başlangıç noktası, tabii ki, ahlâkî olgunluktu.
Sayfa 8 - Kapra YayıneviKitabı okudu
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Hayvanlar çiftliği
George Orwell’in kaleme aldığı Hayvanlar Çiftliği 1940’ların dünya edebiyatında yergi türünün başyapıtlarından biri olarak kabul edilir. Hayvanlar Çiftliği’nin başkahramanları hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirir. Amaçları daha eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. Aralarında en akıllıları olan domuzlar (kitapta günümüz dünya liderleri gibi tasvir edildiğine kanaat getirdim), kısa sürede önder bir ekip oluştururlar; ama devrimi de yine onlar yolundan saptırır. (Ne kadarda günümüz Batı’sına benziyor ama) Ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık. Ama atılan devrim naraları ve vaatlerle hayvanlar resmen körleşmeye yüz tutmuşlardır. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçekliği eleştiriyor aslında. Romandaki önder domuzumuz Napoleon, apaçık Stalin’i simgeliyor aslında :) . Diğer kahramanlar gerçek kişileri çağrıştırmasalar da, bir diktatörlük ortamında olabilecek kişileri tasvir ediyorlar aslında. Bir masal anlatımı edasında yazılan bu kitap aslında küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değil, çarpıcı bir politik taşlamayı gözler önüne sermektedir.
Hayvan Çiftliği
Hayvan Çiftliği
George Orwell
George Orwell
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,8bin okunma
İnsan, üretmeden tüketen tek yaratıktır.
“İnsan, üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşmaz. Gene de, tüm hayvanların efendisidir. Hayvanları çalıştırır, karşılığında onlara açlıktan ölmeyecekleri kadar yiyecek verir, geri kalanını kendine ayırır. Bizse emeğimizle tarlayı sürer, gübremizle toprağı besleriz; oysa hiçbirimizin postundan başka bir şeyi yoktur.”
Sayfa 16 - Can YayınlarıKitabı okudu
Snelman’ın Finlandiya’nın Dirilişini Başlatan O Muazzam Cümleleri
“Aydın olmak demek; modaya uygun elbise, şapka, kolalı gömlek giyinmek demek değildir. Aydın kesim, halkın beyni sayılır. Halkımız sizleri iyi bir eğitim aldıktan sonra yüksek gelir elde etmeniz, geceleri eğlenmeniz için o konumlara getirmemiştir. Böyle davrananlar gerçek aydın olamazlar. Onlar yozlaşmışlardır.”
Sayfa 22 - Kapra YayıneviKitabı okudu
“Büyük ama çok büyük bir geminin, transatlantiğin denizde yol aldığını hayal ediniz. Geminin hareketi, geminin önündeki suları şerit hâlinde hareket ettiriyor. Su şeridinin gemiyi sürüklediği iddia edilebilir mi? Su akımını geminin kendisinin oluşturduğu ortadadır. Güç, aslında geminin kendisindedir. Akan suysa bu gücün sadece sonucudur.” Evet, Tolstoy böyle düşünüyor. Millette hareket gücü oluşup yürümeye başlayınca, kendiliğinden harekete geçmiş oluyor ve önündeki suları kovalıyor.
Sayfa 12 - Kapra YayıneviKitabı okudu
Reklam
Meşhur bir atasözü der ki;
Devlet düzeninin eski temelleri (halkı yönetmek amacıyla çıkarılan eski yasalar) o dönemler için yeterli kabul edilmiş olsa da, günümüzde bu temeller (eski yönetim yasaları) zaman içinde eskiyerek yetersiz kalıp bunalıma neden oluyor. Meşhur atasözü der ki: “Yeni toplumlar, kendileriyle birlikte yeni şarkılar üretirler.”
Sayfa 8 - Kapra YayıneviKitabı okudu
93 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.