Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ÖNSÖZ DESTAN... FAKAT HAKİKAT! Elinizdeki kitapçık, roman değildir: Çeşitli sebeplerle bugüne kadar ifşa edilmemiş bir kahramanlık destanının hikayesidir. Boğuşanlar, Türkler ve Moskoflardır. Tarihi düşmanlar; İmparatorluğumuzun son devrinde, ordularımıza kumanda eden Enver Paşa'nın şahsında, Ana Vatanda ölüm - kalım mücadelesi yaptılar.
BASMACI HAREKETİ VE ENVER PAŞA ÜZERİNE Önce Berlin'e, sonra da Moskova'ya kaçan Enver Paşa Lenin'e, Türkiye'de yeniden iktidara gel-mesine yardım ederlerse, İngiliz Hindistanı'nı teslim edece-ğine söz verdi. Bu teklife kanan Lenin, 1921 Kasım'ında Müslü-manlar'ı cihad bayrağı altında toplayarak seferine baş-layabilmesi için onun Orta Asya'ya gitmesine izin verdi. An-cak, Orta Asya'da yeni bir Osmanlı İmparatorluğu kurma ha-alini ferk etmemiş olan Enver Paşa bolşeviklere ihanet ederek îngilizler'e değil, onlara karşı cephe aldı. İlk başlarda Moskova'dan bağımsızlık isteyen yerli Müslüman özgürlük savaşçıları Basmacılar'in başına geçip başarılar kazandı. Hat-ta, 1922'de Duşanbe'yi bile ele geçirdi. Bolşevikler'e karşı za-ferleri Orta Asya'da duyulmaya başlayınca, savunduğu Pan-Türkizm kavramı çoğuna uzak da olsa, bayrağı altına giderek daha çok insan toplandı. Ancak, Bolşevikler de örgütlenmeye başlayınca akıntı tersine döndü ve Enver Paşa, Lenin'in as-kerleri tarafından bugünkü Tacikistan'da kıstırıldı. 1922 Ağustosu'nda Bolşevik makineli tüfekçilerine karşı giriştiği bir intihar saldırısıyla sonuçlanan bu hikâyeyi, okuduğunuz kita-bın sona erdiği yerden sonraki olayları ele aldığım Setting the East Ablaze adlı kitabımda anlatmıştım.
Reklam
BASMACI HAREKETİ ENVER PAŞA Önce Berlin'e, sonra da Moskova'ya kaçan Enver Paşa Lenin'e, Türkiye'de yeniden iktidara gel-mesine yardım ederlerse, İngiliz Hindistanı'nı teslim edece-ğine söz verdi. Bu teklife kanan Lenin, 1921 Kasım'ında Müslü-manlar'ı cihad bayrağı altında toplayarak seferine baş-layabilmesi için onun Orta Asya'ya gitmesine izin verdi. An-cak, Orta Asya'da yeni bir Osmanlı İmparatorluğu kurma ha-alini ferk etmemiş olan Enver Paşa bolşeviklere ihanet ederek îngilizler'e değil, onlara karşı cephe aldı. İlk başlarda Moskova'dan bağımsızlık isteyen yerli Müslüman özgürlük savaşçıları Basmacılar'in başına geçip başarılar kazandı. Hat-ta, 1922'de Duşanbe'yi bile ele geçirdi. Bolşevikler'e karşı za-ferleri Orta Asya'da duyulmaya başlayınca, savunduğu Pan-Türkizm kavramı çoğuna uzak da olsa, bayrağı altına giderek daha çok insan toplandı. Ancak, Bolşevikler de örgütlenmeye başlayınca akıntı tersine döndü ve Enver Paşa, Lenin'in as-kerleri tarafından bugünkü Tacikistan'da kıstırıldı. 1922 Ağustosu'nda Bolşevik makineli tüfekçilerine karşı giriştiği bir intihar saldırısıyla sonuçlanan bu hikâyeyi, okuduğunuz kita-bın sona erdiği yerden sonraki olayları ele aldığım Setting the East Ablaze adlı kitabımda anlatmıştım.
Enver Paşa'nın yaşam öyküsüne bakacak olursak: - Bayındırlık teknisyeni Ahmet Bey'in oğlu. İlk öğrenim ine İstanbul'da başladı, manastır'da bitirdi.- 1894 Manastır Askerî Rüşdiyesini- 1897 Soğukçeşrrie Askerî ldâdisini- 1899 Harp Okulu'nu- 1902 Harp Akademisi'ni bitirdi ve M akedonya'da III. Ordu'ya atandı.- 1905'te Kolağası- 1906'da
Enver Paşa kılıcıyla kalabalığı selamladı ve arkasında rüzgâr gibi uçan süvarilere karşı dağları işaret etti. Karamedniye..." Hürriyete!...
40 yıla sığan efsanevi bir ömür
Enver Paşa'nın yaşam öyküsüne bakacak olursak: - Bayındırlık teknisyeni Ahmet Bey'in oğlu. - İlk öğrenimine İstanbul'da başladı, Manastır'da bitirdi. - 1894 Manastır Askerî Rüşdiyesini - 1897 Soğukçeşrrie Askerî ldâdisini - 1899 Harp Okulu'nu - 1902 Harp Akademisi'ni bitirdi ve Makedonya'da III. Ordu'ya atandı. - 1905'te Kolağası -
Reklam
Sibirya bölgesindeki Tobolsk vilayetinin Tara karyesinde dünyaya geldi. Buhara'dan Sibirya'ya göçen Özbek asıllı bir ailenin çocuğudur. Yedi yaşından itibaren medrese eğitimi almaya başladı. 14-15 yaşlarında iken peşpeşe hem annesini, hem de babasını kaybetti. Ailesinin fakir olması ve hiçbir miras bırakamamaları sebebiyle eğitimini çalışarak
119 syf.
·
Puan vermedi
Cemal Kutay’ın Enver Paşa’nın Türkistan mücadelesi sırasında yaşadıklarını ve şehadetini anlattığı tarihî bir yapıt. Yapıtta Hacı Sami Bey gibi o tarihlerde Enver Paşa’nın yanında bulunan arkadaşlarının aktardıkları bilgiler de yer almaktadır. Tarihî olduğu kadar duygusal bir eser olduğunu da söyleyebilirim. Eserin basım tarihi 1955. Bu durum ise bulunmasını biraz güçleştiriyor. Eserdeki alıntılardan birinde Hacı Sami Bey şöyle diyor: “...Türkistan’a asla macera maksadıyla girmedi. İstediği zaman Afganistan’a geçebilirdi. Burada Paşa’yı ikram ve itibar beklemekteydi. Amanullah Han’ın, Paşa’ya tarifi imkansız hürmeti vardı. Ancak o daima şu sözü tekrarlıyordu: ‘Ya müstakil bir Türkistan ya ölüm’... bu uğurda nasibine ikincisi düştü.”
Enver Paşa Lenin'e Karşı
Enver Paşa Lenin'e KarşıCemal Kutay · Ekicigil Tarih Yayınları · 195520 okunma
15'ler ve Maria'nın Trajedisi
Niğde, 1979 yılı. Niğde Cezaevi'nde bana bir mahkûmu gösterdiler. "Bak, işte bu adam Yahya Kâhya'nın adamıdır. Mustafa Suphi'yi katledenlerden biri de, bu gördüğün adamdır". Zayıf, uzun boylu, ince yüzlü, kemer burunlu, Doğu Karadeniz insanının tipik özelliklerine sahip, takribi 80 yaşlarındaki bu mahkûma ilkin, bir tarihi şahsiyet
Türkiye İş Bankası'nın kurulması ve yalan söyleyen tarih utansın.
Hintli müslümanlar konusunda Hindistan coğrafyasına gönderdiği istihbarat elamanları ile çalışma yapan Teşkilât-ı Mahsûsa, Pencap bölgesinde İngilizler'e karşı başlatılacak büyük bir ayaklanmanın ön çalışmalarını hac mevsiminde Kâbe'de yapmıştı. Tarihe, İpek Mendil Komplosu olarak geçen bu operasyonda Hindistan müslümanlarınin İngilizler'e karşı
Sayfa 184Kitabı okudu
Reklam
. Kafkas cephesine giden Türk kıtaları zafer şarkıları söylüyorlardı: Kafkasya dağlarında çiçekler açar Altın gümüş olmuş sırmalar saçar Bozulmuş Moskoflar yel gibi kaçar Kader böyle imiş heybetli ana, Canım feda olsun öksüz vatana. Vatan, gerçekten öksüzdü ve yiğit evlâtlar, onun kurtuluşu için canlarını seve seve vermiye koşuyorlardı.. .
. Fakat Enver Paşanın büyük rüyası, Pan-Türkizm ve Pan-Turanizm'di.. Din ve telâkki farkı ne olursa olsun bütün dünya Türk ve Turan ırkının kendi hudutları içinde müstakil, federatif birlik oluşu.. Bu muazzam ideal, Enver Paşanın ruhuna ve yaradılışına intibak eden şövalersk gaye idi. .
. Enver Paşa, daha sonrasını düşünmüyordu. Kadere büyük bir inkıyadı olan bu cesur ve idealist asker, mağlûp vatanının acısını dindirecek neticeleri elde etmek veya bu uğurda ölmek kararındaydı. .
. Zeki Velidî (Togan) Bey bu görüşmeyi şöyle anlatıyor: — Enver Paşayı hayatımda ilk defa görüyordum. Enver Paşanın, son Türk tarihinin mühim şahsiyetlerinden birisi olduğunda bir müverrih olarak kanaatim kat’î idi. Nitekim hâlâ da aynı fikirdeyim. Bilhassa Türkistan istiklâli uğrunda şehit olduktan sonra onun idealist şahsiyeti üzerinde münakaşa dahi yapılamaz. Bu zat, Türk ve cihan hayatı sahnesindeki mevkiini, hiç de tesadüflere borçlu değildir. Bence 1914-1916 senelerinde Çanakkale ve Anafartaları mücîz bir muvaffakiyetle müdafaa eden Türklerin başında bulunan zevat, elbette son Türk tarihinin en mühim simalarıdır. .
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.