Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Avrupa uluslarının en tutkulu güçlerini harekete geçiren, birliktelik değil, ama hasımlık oldu. Buna karşılık Erasmus Anlayışı'nın tarihi biçimlediğine ve Avrupa'nın kaderinde gözle görülür, elle tutulur bir rol oynadığına hiç rastlanmadı.
Sayfa 203Kitabı okudu
İnsancıl idealler ve bağnazlık
“Bağnazlığın öldürücü ateşini körükleyebilecek en büyük güç, nefrettir. Buna karşılık Erasmus anlayışı gibi, yalnızca insanların yakınlaşmasına hizmet eden, ulus ayrımı tanımayan insancıl bir ideal, doğal olarak her an karşısında çarpışacak düşman arayan bir gençlik üzerinde görsel etki yaratabilme gücünden yoksundur; kendi ülkesinin sınırları dışında ve kendisininkinden başka bir dine inanan düşmanları gösteren o ayırıcı gücün çekiciliğine hiçbir zaman sahip değildir. Bu nedenle, yan tutmakta bağnazlığa düşenler için insanoğlunun içindeki ezeli hoşnutsuzluktan istedikleri yönde yararlanmak, her zaman kolay olmuştur ve olacaktır.”
Sayfa 26 - Can Yayınları
Reklam
_Cumhuriyet, erdemli insanların yönetimidir. _Bir kişiye yapılan haksızlık, tüm topluma yöneltilmiş bir tehdittir. _Hür bir milletin kurtarıcısı olabilir. Köle bir milletin ise başka bir efendisi çıkar ortaya. _Sadece mutlu olmayı istesek kolay olacaktı ama biz başkalarından daha mutlu olmak istiyoruz. Bu da oldukça zor, çünkü onları daima
Erasmus Anlayışı'nın tarihi biçimlediğine ve Avrupa’nın kaderinde gözle görülür, elle tutulur bir rol oynadığına hiç rastlanmadı: Farklılıkların adalet düşüncesinin potasında bağdaştırılmasına, eritilmesine ilişkin yüce hümanizm düşü, ulusların ortak bir kültürün çatısı altında birleşmesi, gerçekleşmeyen ve içinde yaşadığımız gerçeklikte belki de hiçbir zaman gerçekleşemeyecek bir ütopya olarak kaldı.
Sayfa 203Kitabı okudu
Erasmus Anlayışı, tıpkı ışığın karanlıkta uçuşan hayvancıkları kendi tertemiz evrenine çekmesi gibi, henüz bilgisiz ve yoldan çıkmış olanları kendi aydınlığına yumuşak ve inandırıcı davranarak çağırmak ister.
Ne akıllı ve soğukkanlı kişilerin Erasmus Anlayışı'nın gerçekleşebilme olanaksızlığını sürekli olarak kanıtlamaları ne de gerçeklerin onları görünürde hep haklı çıkarması, bir gerekliliği değiştirebilecektir.
Sayfa 205 - Can Yayınları, ModernKitabı okudu
Reklam
Machiavelli'nin kaba gücü yücelten anlayışı kendisini kabul ettirmeyi başardı. O günlerden bu yana Avrupa tarihinin dramatik gelişimine barış yanlısı, uzlaştırıcı nitelikte bir insanlık politikası, yani "Erasmus Anlayışı" değil, Prens'in öngördüğü her türlü fırsatı, ne pahasına olursa olsun değerlendiren bir iktidar politikası yön verdi.
Sayfa 202 - Can Yayınları, ModernKitabı okudu
‘Erasmus Anlayışı'nın son ve kesin biçimde yenilgiye uğradığı o günden sonra Freiburg'da, kitaplarının arasına gömülmüş yaşayan yaşlı adam, artık sadece yararsız bir varlıktır; bir zamanlarki ününün yalnızca soluk bir gölgesidir.
Sayfa 194 - Can Yayınları, ModernKitabı okudu
Su ile ateş ne kadar birleşebilirse Erasmus Anlayışı ile Luther anlayışı, akıl ve tutku, insanlık dini ve din bağnazlığı, çok yanlılık ile tek yanlılık, yumuşakbaşlılık ile sertlik de birbirleriyle ancak o kadar birleşebilir.
Sayfa 181 - Can Yayınları, ModernKitabı okudu
Erasmus Anlayışı gibi, yalnızca insanların birbirine yakınlaşmasına hizmet eden, ulus ayrımı tanımayan insancıl bir ideal, doğal olarak her an karşısında çarpışacak düşman arayan bir gençlik üzerinde görsel etki yaratabilme gücünden yoksundur;
Sayfa 27 - Can Yayınları, ModernKitabı okudu
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.