Tesadüflere inanmayı ben o gündüz vakti, o barda, o taburede senin gök mavisi gözlerinle yeniden buluştuğumda bıraktım. Kadıköy'de, Beyoğlu'nda, Galata'da ve sonrasında gözlerimi kapadığım her anda ezberlediğim gözlerinle karşılaştığımda bıraktım. Tesadüf diye bir şey yoktu. Hayatın karşısına çıkardıklarının peşinden gitme veya gitmememe durumu vardı ve benim senin peşini bırakmaya niyetim yoktu.