Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Emire Nişli
SMYRNA AMAZON KRALİÇESİ (İZMİR) Ah! İzmir'im, canım İzmir'im, SMYRNA ...20 yıl kavuşma hasretiyle yandığım özel şehrim benim. Denizine, kıyısına, kokusuna, insanına, taşına, toprağına. Allah'ım her şeyine yandığım şehrim. Şimdi nefes alabildiğim ve ruhumu yeniden besleyebildiğim aşık olduğum aşkım SMYRNA.
Vefatı sırasında kırk dokuz çocuğunun hayatta olduğu ve cariyelerinin yedisinin henüz hamile bulunduğu anlaşılmaktadır. Osmanlı padişahları arasında en çok çocuğu olan padişah lll. Murat'tir. Kız ve erkek çocuklarının sayısıni tarihçiler 100-130 arasında verirler.
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
III. Murat
Saltanatı süresince Osmanlı Devleti en geniş sınırlarına erişmiştir. Hammer, III. Murat'ın saltanatı boyunca 11 defa sadrazam, 7 defa şeyhülislam değiştirdiğini, düşüncelerinde bir istikrar bulunmadığını, zevke, tasavvufa ve şiire eğilimli bir insan olduğunu, etrafında falcılar, müneccimler dolaştığını bildirmekte ve bu yönüyle eleştirmektedir. Cülusundan itibaren beş-altı yıl Safiye Sultan'a bağlı kalan III. Murat, Safiye Sultan'a karşı cephe alan Nurbanu Sultan ve İsmihan Sultan'ın teşvikiyle cariyelere rağbet etmeye başlamıştır. Schweiiger, önceleri onun sadece eşiyle beraber olurken 1579'da Hristiyan bir cariyeden erkek çocuğunun dünyaya geldiğini yazar. Haseki, cariye ve çocuklarının sayısı hakkında mübalağalı rivayetler vardır. Vefatı sırasında 49 çocuğunun hayatta olduğu ve cariyelerinin yedisinin henüz hamile bulunduğu anlaşılmaktadır. Osmanlı padişahları arasında en çok çocuğu olan padişah III. Murat'tır. Kız ve erkek çocuklarının sayısını tarihçiler 100-130 arasında verirler.
Sayfa 221Kitabı okudu
Çok genç ve safken arzulanan genç kızın, aklı ve düşünceleri olgunlaşıp, kendini dünyayı fark ettikten sonra tehlikeli ve düşman sayılması neden? Neden akıllı kadınların ancak nine olunca saygı görebilmeleri? Nedir kadının yaratıcı ve entellektüel zakasına karşı bu kıyıcı küçümseme? Nedir,nedir dişi cinsiyete bu dayatma, bu hor görme, bu ille kontrol etme hırsı ve çok derindeki güçlü kadın sevmezlik? Yeryüzü uygarlığı, kadını kadınların çizmediği daracık bir alana hapsetmek konusunda neden hiçbir konuda olmadığı kadar kararlı ve büyük bir dayanışma içinde? Niçin bütün dinlerde negatif ve şeytan enerjileri dişil özelliklere bağlanıyor da savaşları, soykırımları, silahları ,bombaları kadınlar yaratmıyor? Neden imparatorlar, tarihçiler, şehirciler ve peygamberler hep erkek? Kadın kime göre eksik, neye göre tehlikeli, zayıf ve duygusal? Eğer ideal kadın modelinin yalnızca bir zevk, hizmet, itaat ve üreme makinesi olarak işlev görmesi ve sonsuza dek de böyle kalması konusunda uluslar arası bir konsensüs varsa, neden kadının kafasına beyin, göğsüne kalp konularak yaratılmış olduğu konusunda bir açıklama yapılmıyor? Aslında bir adı da "kadın korkusu" olan bu şiddet hangi yüzyıla dek devam edecek? İnsanlığı daima ikiye ayıran bu zulüm barikatlarını kırmak ve bölücü nefreti yıkmak için kaç yüzyıl daha bekleyeceğiz? Kırılıyoruz, yok oluyoruz, kaybediyoruz. Çünkü aslında kazanan taraf yok! Çünkü ruhun cinsiyeti yoktur ve asıl üzücü olan budur.
Sayfa 449Kitabı okudu
Antik Mısır Tanrısı
Antik Mısır Tanrısı Aton (Aten, Zentuk) ve Aton Dini Hazırlayan: Akhenaton "Aton, uludur, birdir, tektir. O'ndan başkası yoktur. Bir tanedir, O'dur her varlığı yaratan Bir ruhtur Aton, görünmeyen bir ruh. Ta başlangıçta vardı Aton, Tek varlıktı o. Hiçbir şey yokken o vardı. Her şeyi o yarattı Ezelden beri süregelen varlığı, Ebediyete kadar
Pislikler
Hiçbir aziz ya da azize asla banyoya adım atmamışlardı ve krallar arasında da yıkanmak nadir rastlanan bir olaydı; nitekim parfüm de bu yüzden icat edilmişti. Kastilyalı İsabel’in ruhu çok temizdi, ama tarihçiler hayatı boyunca iki kez mi yoksa üç kez mi yıkandığını tartışıyorlar. Yüksek topuk giyen ilk erkek, Fransa’nın çok zarif Güneş Kralı 1647 ve 1711 yılları arasında sadece bir kez yıkandı. O da doktor reçetesiyle.
Sel Yayıncılık
Reklam
helal olsun ne diyelim
Osmanlı padişahları arasında en çok çocuğu olan padişah III. Murat’tır. Kız ve erkek çocuklarının sayısını tarihçiler 100 – 130 arasında verirler.
CAHİLİYE ŞERİATININ (ÖRFÜNÜN) VE İSLAM HUKUKUNA TESİRİ
Çoğumuz tarihi İslam öncesi ve sonrası diye zihnimizde ayırmışızdır. Oysa İslam’ın epistemik olarak ya da varlık felsefesi olarak kendisinden öncekilerle bir kopukluk olmamış, çağının tabiat felsefesini, evren tasavvurunu büyük ölçüde devam ettirmiş, “cin, melek ve şeytan” ve bunlarla ilintili kehanet, azimet, sihir, büyü gibi sözde bilimler
Pasajlar Pasajlar
Tarihi inceleyerek bu incelemelerden genel ilkeler çıkarmanın, gezegenlerin yörüngelerini inceleyerek çıkarmaktan daha güç olduğunu kimse yadsıyamaz. Yine de bana bu güçlükler aşılmazmış gibi gelmiyor. Doğa bilimleri arasında yerleri güvencede olan gökbilim, iklimbilim, çevrebilim, evrimsel biyoloji, jeoloji, paleontoloji (eskivarlıkbilim) gibi
Sayfa 554 - Tübitak
164 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.