Ya deliler damı, ya eşek cenneti
Sayfa 231Kitabı okudu
İyi Uykular
“Hani hükümetimiz darda kalıp dünya cenneti Boğaziçi'nin en güzel tepelerini, korularını, yerlerini petrol zengini Araplara satıyordu ya...”
Milliyet yayınları - e kitapKitabı okudu
Reklam
"Orucu neyi tutmazsınız, rakıyı, şarabı içersiniz, sarhoş gezersiniz. Ondan sonra da cennete gitmek istersiniz. Naaa!... alırsınız cenneti! Namaz niyaz yok. Kumar dersen çok. Sonra da cennet istersiniz. Naaa size... Alırsınız cenneti. Namahreme bakarsınız, harama uçkur çözersiniz, zil zurna gezersiniz, sonra da cenneti istersiniz. Naaa!... Alırsınız cenneti!.."
Milliyet yayınları - e kitapKitabı okudu
Diyordu ki bu delikanlı: "Irkımızdaki bozukluk çocuğundan, gencinden, yaşlısından belli. Yaşadığımızı sanıyoruz, oysa hayatla dalga geçiyoruz. Bir eşek kadar bile kafamız çalışmıyor; hep kazığı yiyen biz oluyoruz. Ama kendimizi en akıllı varlık sanıyoruz. Mucizevi bir şekilde ortaya çıkacak ve canımıza okuyacak bir diktator bekliyoruz hep.
Sayfa 66 - YKYKitabı okudu
200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Ülkemde Nesin Vakıfları çoğalsın
Aziz Nesin'in kitaplarından beğenilen öykülerinin derlenerek bir araya getirilmiş hali. Kitabı okurken karşımda yazar varda o bana anlatıyormuş hissine kapılıyorum. Çoğu yerde de sesli güldüğüm oluyor. Bu kitabında Seyis Atı, Alırsınız Cenneti, Yiyin Allahaşkına, Du bakalım ne olacak, Sınır üstündeki Ev öykülerini okurken acayip keyif aldım. Aziz Nesin okumayanınız varsa mutlaka okuyun derim.
Sizin Memlekette Eşek Yok mu
Sizin Memlekette Eşek Yok muAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 20193,753 okunma
halikarnas balıkçısı hakkında:
Cevat'ın diğer tutkusu Bodrum'u yeşillendirmekti. Oraya ilk gittiğinde köyde tek bir ağaç bile yoktu. Elinde fazla para olmadığı halde, kendi gereksinimlerinden fedakârlık ederek tarım kitapları alıp, onları elinde paralanıncaya kadar okudu. Bodrum'dan ayrılmasına izin verildiğinde, tohum ve fide almak için İstanbul'a gitti. Döner dönmez hiç zaman kaybetmeden köyü ve yarımadayı yeşillendirmek için getirdiklerini ekmeye, sulamaya ve ektiklerini yaşatmaya çalıştı. Gerektiğinde civar adalardan kayıkla gübre taşıyordu. Kötü havalarda tepelere çıkıp küfelere iyi toprak dolduruyor, bunları eşek sırtlarına yükletip aşağı indiriyor ve diktiği ağaçların dibine döküyordu. Bahçıvanlıkta hem öncü, hem öğretmen olmuştu. Bu konuda yazdığı üç yüz sayfalık defter elden ele, köyden köye dolaşıyordu. Bodrum'un ağaçlarla, duvarlarının bugenvilyalarla, sahillerin de zakkumlarla donanması onun rüyasıydı. Bu rüya da gerçekleşiyordu. Sonuçtan oradan ayrıldığında, yarımada narenciye cenneti olmuştu. Özellikle greyfrut, uzun palmiye ve okaliptüs ağaçları her tarafta gölgelikler oluşturuyordu. Şimdi bile orada burada görülen korular onun eseridir. Cevat, Hemingway, Mark Twain ve Thoreau'nun karışımı bir filozof, bir bilge, bir doğacı ve ateşli bir insan hakları savunucusuydu.
Reklam
117 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.