Bir tek kitap yazmak için yarim kitaplık eser okunmalıdır.
"Bir seher vakti eser gün yüzüme İrkilir de inler nağmeler arşa Tut ki vakit gece Gün gibi apaçıktır, aktarır düşe..."
Reklam
... Gün olur toprak uyanır uyanır böcekler Sarı bozkır titrer çıplak dağlar yeşerir gök yıkanır kirli dumanlardan Su coşar deniz kabarır canlanır ölü şehirler Yemyeşil bir rüzgar eser yıldızlar arasından. Şimdi siz taşıyorsunuz müjdenin kurşun yükünü Çatlayacak yalanın çelik kabuğu Sizin bahçenizde büyüyecek imanın güneş yüzlü çocuğu.
Ay burçlarında gezeyim derken gecenin sarnıcına düşüyorsun Kadehleri içip şarabı kırıyorsun Doğuştan askersin savaşı kınıyorsun Bir karınca kadar sabrın yok velilik taslıyorsun Duvar mısın sur musun Köprü müsün han mısın yıkılıyorsun Rolün sembolleri biziz ama aktörlüğünü sen yapıyorsun Biz eser verdik sen tuluat yapıyorsun
"Geceler soğuk, geceler dingin ve yapayalnızdı. Bir gece rüzgârı çıkardı, dalgalardan eser, sazlıklardan eserdi kimileyin. Kış geceleriydi. Eve tutsak, yerleşikliğe tutsak ilişkilerdi yaşadıkları."
Bu izdivaç mikrobu evlendikten sonra faaliyetine başlar. Evvelce birtakım emelleri olan, yükselmek, kendini göstermek, eser vermek isteyen adamlara bir kalenderlik, bir lakayıtlık gelir. Evde meram anlatmaya asla imkan olmayan, seviyesi, ahlak telakkisi, dünyayı görüşü ve itiyatları büsbütün ayrı bir mahlukla daimi bir beraberlik insanı dış hayatta da bedbin yapar ve bütün insanlardan şüpheye düşürür. Evlendikten sonra bir adamın bütün gayesi ve istikbal düşüncesi, bir kere içine girmiş bulunduğu ve şimdi mukadder telakki ettiği bu belayı ses çıkarmadan ve dosta düşmana pek belli etmeden sürükleyip götürmek, ondan herkes tarafından söylenen , fakat kimse tarafından bulunamayan meziyetler ve saadetler araştırmaktır.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.