Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Demokrasinin Cinsiyeti
Bu yüzyıla damgasını vuran demokrasi anlayışların temeli erkektir.Cinsiyetten arınmış gibi sunulan insan ve birey kav
ramları kuramda da pratikte de erkeğe
işaret eder.Feminizm bu aldatmaya
meydan okudu.Politikanın alanı sayılan
kamusal alanla,politika dışı tutulan özel alan arasındaki sınırları sorguladı. Özel alan politiktir savıyla, en azından kurum
sal düzeyde demokrasinin alanının genişlemesine çok önemli bir katkıda bulundu.
Demokrasi,toplumsal cinsiyet olarak ka
dınları da içerecek şekilde dönüştürülebi
bilir.Anne Phillips,farklı demokrasi anla
yışları ve alternatif politikaların kadınları
nasıl tanımladığını sergiliyor.Biçimsel eşitlik ile toplumsal eşitlik,temsil ile doğrudan katılım kavramları arasındaki
gerilimi tartışıyor.Heterojenliği ve farklı
ğı tanıyabilen,ama her birimizi yalnızca bir yönle tanımlayan bir özcülüğe teslim olmayan,yeni bir politik dil bulmak zorun
dayız diyor.
·
Puan vermedi
Selamlar maceraperest,heyecan arayan,dopamini full arkadaşlarım
+18(şiddet-korku)/feminizm bulunmakta
Bülent Bilgin olaylar serisinin kitabıyla geldim.Nerede anormal, olağanüstü bir durum var ya bizim Bilgin ya da pes kıymetli Komser Emre Bey'ciğimiz oradaa
Eserimiz üç farklı olaraydan ama 4 aynı karakter ve ek karakterlerimizle olay
Ayn Rand’ın 1961 yılında yayımlanan "Yeni Entelektüel İçin" (For the New Intellectual) adlı eseri, Rand’ın Objektivizm felsefesini detaylı bir şekilde açıklayan önemli bir çalışmadır. Bu kitap, Rand’ın felsefi düşüncelerini ve toplumun entelektüel yapısını nasıl yeniden şekillendirilmesi gerektiğini tartışan bir derlemedir. Rand, bu
#okudumbitti🩷
George Orwell’den okuduğum ilk kitap. Açıkçası böyle bir hikaye ve böyle bir son beklemiyordum. Çevirisini yapan Celal Üsterin’de söylediği gibi Hayvan Çiftliği korkunç sonla biten bir “peri masalıdır”.
Beylik çiftliğindeki hayvanlar sahipleri Bay Jones’ın onları fazlaca çalıştırıp sömürmesinden ve karşılığında çok az yiyecek vermesinden dolayı isyan ederler ve çiftliğin yönetimini ele geçirirler. Bütün hayvanların eşit olduğu bir sistem kurmuşlardır. Fakat bu kurdukları sistem gün geçtikçe bir güç zehirlenmesine dönüşür. İnsanlardan daha acımasız ve vahşi bir diktatörlük kurulmuştur artık.
“Bütün hayvanlar eşittir” cümlesi yerini “ Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir” e bırakmıştır. Orwell sosyalizmi ağır şekilde eleştirmiş bu kitabıyla. Eşitlik, hak , adalet diye başa gelenlerin yaşadıkları güç zehirlenmesiyle nasıl kendilerinden öncekilerinden bile daha acımasız olabileceğini çarpıcı bir şekilde anlatmış büyük üstat Orwell…
“Özgürlüklerini savunamayanların ödedikleri bedel ağırdır”.
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, böyle bir esere
nasıl bir yorum yaparsam yapayım, ya da ne kadar uzun anlatırsam anlatayım birşeyler hep eksik
kalacakmış gibi hissediyorum. Bu yüzden eksiklerim
için şimdiden affedin.
Bilmeyen kaldı mı bilmiyorum ama yine de kitabın
konusunu özet geçersek; bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerine kötü
İdeolojik alanda esas olarak sınıflar savaşımı teorisini ortaya atan ve bu savaşımın zorunlu sonucu olarak proletarya diktatörlüğüne ve oradan da toplumsal eşitlik ve özgürlük dünyasına kavuşulacağını savunarak Marksizm felsefesini geliştiren
20. Yüzyıl düşünürü #jeanpaulsartre siyasetin içinde de bizzat bulunmuştur.
Kendi düşünsel dünyasından
