Kitabı bitirince Tolstoyu yeniden hatırlamaya karar verdim. 13 çocugu olan Rus yazar çocuklarından birini erken yaşta kaydedince 67 yasında bisiklet sürmeyi öğreniyor.' Tolstoy bisikleti' diye bir şey var öğrenmenin yaşı yok . Eşiylede bir dönem calkantılı seyler yasayan Tolstoy evden ayrılmayı düşünmüş ama sevgili eşine kıyamadığı için geri dönmüş. Bu eserinde yazarın kararsız bir tavrıda var sanki. Anlaşılır dilinde düşüncelerin derinliğide hissediliyor. Kitabı bitirip kapattığım da ilk söylediğm şey keşke sergey gibi biri olsaydı yanımda :)
Kitabın güncel olması ilginç, 17 yasında hayat tecrübesi hiç olmayan bir genç kızın kendinden yaşca büyük Biriyle evlenmesi.. 2 cocuk sahibiyken kendini bir gece hayatına kaptırması. Tüm bunlar olurken olgun eşinin nasıl olsa hatayı yaparak ders çıkaracak kafasında olması. Kac adamda var bu kafa bunu düşündüm.. Çok eski zamanlarda yazılmış kitabın kısa bir aldatma olayı gibi güncel bir konu işlemesi dikkate deger. Tolstoy aslında bu kitabı yaşadıklarından yola çıkarak yazıyor.Kitap bir kadının agzından anlatıyor ama bu 17 yasındaki kız aynı Tolstoyun kendisi gibi anne babasını erken yaşta kaybetmiş biri. Sevdiği kadın yani daha dogrusu sevip sevmediğini de anlamak istiyor. Bir gün seviyor bir gün şişman buluyor. Gece balolarınada düşkün biri aynı kitaptaki gibi.
Bazı duygular ne zaman yasanırsa yasansın aynı hissi veriyor demekki.
Ne diyor kitapta eşimi sevmiyrm eskisi gibi, şimdi bambaşka kişi olarak seviyorum diyor. Nasıl Bir duyguki ben eskiden de şimdi de aynı severim sevecek olsam