Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ekin Solmaz Taze

304 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Birbirimize Söyleyemediğimiz Onca Şey
Birbirimize Söyleyemediğimiz Onca ŞeyMarc Levy
7.9/10 · 835 okunma
Reklam
Hitler Oyuncağımı Çaldı
Hitler Oyuncağımı ÇaldıJudith Kerr
9.5/10 · 17 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı
Ulusların Kaderlerini Tayin HakkıVladimir İlyiç Lenin
8.5/10 · 285 okunma
Çünkü hayatı boyunca yol kesip insanı ilmin anahtarını edinmekten alıkoyan iki şey vardır: Kara duman bulutuyla gözlerine mil çeken utanç ve her tehlikenin, böylece her türlü hazza ulaştıracak cesur eylemin önünü de kesen korkudur başa bela. Her ikisinin de başarıyla üstesinden gelebilecek olan yalnızca budalalıktır.
Reklam
Stoacılar bilgeliğin akla itaat etmek, budalalığın ise hevesin peşinden koşmak olduğunu söyler. Iupiter de insan hayatında çeşni eksik olmasın, gam ve keder de bulunsun diye düşünmüş olacak ki ayarı yaparken hevesi akıldan bol katmış: Bir dirheme bir okka. Üstelik bunu yaparken aklı kafatası içindeki daracık alana hapsetmiş, geri kalan bütün bedene ise hazzın ve hevesin her türünü cömertçe bağışlamış.
2021 OKUMA HEDEFİ
6/30 kitap - %20 tamamlandı
6 kitap okudu
30 kitap
1.088 sayfa
0 inceleme
9 alıntı
Sen hiçbir çocuğun fazla çalışmaktan öldüğünü duydun mu? Hayır; yalnızca yetişkinlerin başına gelir bu. Çocuklar bu hataya düşmeyecek kadar zekidirler; dinlenmeye ihtiyaç duyduklarında dinlenirler.
Sayfa 304Kitabı okudu
Kelimeler, yalnızca duygusal açıdan anlam taşıyor. Düşünce sonucunda harekete geçen birileri var mı yoksa yoksa eylemi duygular tetikliyor da düşünce bazen uyguluyor mu?
Sayfa 130Kitabı okudu
Hayır, dünya artık daha büyük ve daha düzenli. Buna da diplomasi diyorlar.
Reklam
Açıklayamadığımız şeyler var olmayı sürdürüyorlardı ama bunlara katiyen olur vermiyorduk. Açıklayamadığımız şeyleri görmezden geliyordu; bu sırada dünyanın büyük bir kısmı çocuklara, delilere, budalalara ve mistiklere; “ne” sorusuyla “neden”den daha çok ilgilenenlere terk edilmişti. O kadar çok eski ve hoş şey dünyanın tavanarasında saklanıyor ki; bunları etrafımızda görmek istemiyor ama atmaya da kıyamıyoruz.
Sır ya da öykü anlatan bir adam, kendisini kimin dinlediğini ya da okuduğunu hep göz önünde bulundurmalıdır çünkü bir öykü, okurlarının sayısı kadar değişkendir. Herkes öyküden istediğini ya da alabildiğini alır, böylece öyküyü kendi doğrultusunda biçimlendirir. Kimileri belli bölümleri seçip kalanı reddeder, kimileri öyküyü kendi önyargı ağından geçirir, kimileriyse öyküye kendi zevklerinden oluşan bir perde çeker. Bir öykünün okurla en azından birkaç temas noktası bulunmalıdır ki okur onun içindeyken kendini evinde hissetsin. Okur, mucizeleri ancak o zaman kabullenebilir.
122 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.