Sonradan kavrayacağım üzere, burası başka şeylerin içine sarılmış şeyler gezegeniydi. Ambalajların içinde yiyecekler. Kıyafetlerin içinde bedenler. Gülüşlerin içinde hakaretler.
“Basmakalıp laflara hakikaten itirazım yok,” dedi sonradan Ruth’a, “asıl asabımı bozan şey, bu sözlerin afra tafrayla, kibirli bir memnuniyetle, kesin bir üstünlük duygusuyla söylenmesi ve buna harcanan zaman.”