Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Geceler boyu uyanık yatmak, uyuyamamak, sinirlerin gevşemesi ve etrafında olanların farkında olmak, sanki vücudundan ayrılmış bir ruh gibi dolaşmak, bir tarafta sanki cesedini görür gibi bedenine bakmak ve bunun günlerce sürmesi, aklı başında olan hiçbir insanın bir daha yaşamak isteyeceği bir şey değildir.
Sayfa 516
Aslında aşk; anlatılabilen değildir, anlatılamayanın etrafında dolaşmak da değildir. Aşk, olmaktır, pişmektir, yanmaktır. Tıpkı “Aşk nedir?" diye soran kimseye Hz. Mevlana'nın; "Ben ol da gör." dediği gibi.
Reklam
Gücün 48 Yasası
Gücün 48 yasası 1-Sizin üstünüzde bulunanların kendilerini üstün hissetmelerini sağlayın. Onları memnun etme ve etkileme arzunuzla yeteneklerinizi göstermede çok fazla ileri gitmeyin, yoksa tam tersine neden olursunuz, yani korku ve güvensizlik uyandırırsınız. Ustanızın olduğundan daha parlak görünmesini sağlayın ve gücün doruklarına
Newton'ın taşlarının hepsi de Dünya'ya doğru serbest düşüş hâlindeydi. Yörüngeyi tamamlamayı başaran biri de serbest düşüşteydi. Fakat gezegen yüzeyi kıvrımlı olduğundan taşın bir yöne doğru olan hareketinin neticesinde beklenen sonuç gerçekleşmedi. Uluslararası Uzay İstasyonu da Dünya'ya karşı serbest düşüş hâlindedir. Ay da öyledir. Newton'ın taşlarına benzer şekilde bunların hepsinin belli bir yöne doğru olan hareketi onların Dünya'ya düşmesini engeller. Hem bu nesneler, hem uzay araçları, hem de uzay yürüyüşü yapan astronotlar için, gezegenin etrafında dolaşmak 90 dakika sürer.
Sayfa 128 - GeoturkaKitabı okudu
Kafası ve gönlü "dibi"ne düşmüş kişilerin aktif veya pasif olup olmadıklarını, dostlarıyla veya gazete odaları ve toplantılarında "insan sever"lerle ne yaptıklarını kurcalamaksızın ve merak da etmeksizin, sadece keyfiyetinin ne dereceye düştüğünü işâret edelim. Ötesi lağımda dolaşmak olur. Bu kafa Türkiye'de yaşayabiliyor, üreyebiliyor ve biz onlara bakıp camia olarak ne kadar alçak olduğumuzu görelim. Bunların defterini daha kimlerle beraber, (bağlı olduğumuz fikir mihrakını kasden söylüyoruz) bizden başka kim dürebilir? Öyleyse bizim hareketimiz etrafında niçin halkalanılmadı, niçin halkalanılmaz? Ayrı mesele ve bütün mesele
Bir insanı diğer insandan ayıran şey ne giydiği, ne içtiği, nerede oturduğu değil; dünyaya nereden baktığı, dünyanın hangi noktasında gezdiği, dünyayı hangi kelimelerle gördüğü, kelimelerle bir başkasını nasıl bir dünyaya doğru götürdüğüydü. Sıkıcı insanlar hep aynı kelimelerle aynı yerlerin etrafında dolaşıyor; diğer insanlarsa kelimelerle hudutları aşıyor, dünyayı ve kendilerini sürekli dolaşıyorlardı. Dünyada dolaşmak gibi, insanın kendi içinde dolaşması diye bir şey de var.
Reklam
İlk insanlar, Dünya'yı düz bir yer, gökyüzünü de onun kubbesi gibi gördüler. Güneş ile Ay'ı, bu kubbe üzerinde ve Dünya'nın altından dolaşmak suretiyle sürekli olarak gelip geçer sandılar. Dünya'nın yuvarlak olduğu anlaşıldıktan sonra da kâinatın merkezinde sandılar. Güneş'in, Ay'ın, bütün seyyar ve sabit yıldızların, Dünya'nın etrafında döndüğünü farz ettiler. İnsanların dünya hakkında fikri 400 sene evveline kadar bu merkezdeydi.
Gerçeğin hakikaten unutulduğu veya dürüst bir şekilde çarpıtıldığı durumlar var: Bu vakalarda yalan söyleyen yalan söylemiyor aslında ya da en azından bilinçli bir şekilde yalan söylemiyor. Bazen bir eylemin faili bile şüpheden arındıramaz bizi; sadece elinden gelmez doğruyu söylemek. Başarmıştır bulanıklaşmasını, hatırlamıyordur, karıştırır veya doğrudan görmezden gelir. Gelgelelim ortada bir gerçek vardır, tüm bunlar olmadığı anlamına gelmez. Bir şey ya olmuştur ya da olmamıştır ve olduysa belli bir şekilde olmuş, kendine belli bir şekilde yer bulmuştur. Burada gerçekleşmenin ve olmanın eşanlamlısı olarak kullandığımız yer bulmak? tabirine dikkatini çekerim. İlginç bir şekilde doğru ve uygun bir tabirdir bu çünkü söz konusu gerçek olduğunda tam da bu yaşanır; bir yeri vardır ve orada kalır, bir zamanı vardır ve yine o zamanda kalır. Onların içinde kilitli kalır ve kilitleri açmanın hiçbir yolu yoktur; içeriğine bir göz atmak için ne birine ne de ötekine gidebiliriz zira. Bize tahminler ve yaklaşımlar kalır sadece, etrafında dolaşmak ve uzaktan yahut maskelerin ve sislerin arasından şeklini seçmeye çalışmaktır tüm yaptığımız, ki bu da beyhude bir çabadır, hayatı bununla harcamak aptallıktır. Ama yine de,ama yine de...
Şimdi bütün yapabildiğim, olduğum şeye uyum sağlamak, bu şeyin etrafında dolaşmak, olanakları hesaplamak ve bu olanaklardan olabildiğince yararlanmak.
Sartre Sağ gözünü de zaten üç yaşındayken kaybetmiş.
M .C: Ya isyan duygusu? J-P.S: Kime karşı, neye karşı isyan etmemi bekliyorsunuz ki? Burada sakın stoacı bir tavır görmeyin -her ne kadar stoacılara karşı, bildiğiniz gibi, her zaman sempati beslemişsem de... Hayır, yalnızca, işler böyle oldu ve yapabileceğim bir şey yok, şu halde üzülmek için de bir nedenim yok. İki yıl kadar önce, belli bir dönem, bu şey daha da ciddileştiğinde, zorlu anlar geçirdim. Bir tür ufak çıldırmalar yaşadım. Simone de Beauvoir'la birlikte gittiğimiz Avignon'da, belli bir yerde, bir park sırasının üzerinde bana randevu vermiş bir genç kızı arayarak dolaştığımı anımsıyorum. Elbette ortada randevu falan yoktu...Şimdi, bütün yapabildiğim, olduğum şeye uyum sağlamak, bu şeyin etrafında dolaşmak, olanakları hesaplamak ve bu olanaklardan olabildiğince yararlanmak. Elbette beni asıl rahatsız eden görememek ve bu konuda, danıştığım hekimlerin söylediklerine göre, yapabilecek hiçbir şey yok. Bu da can sıkıcı, çünkü çevremdeki şeyleri yazma arzusu duyacak kadar, her dakika değilse de ara sıra duyacak kadar hissediyorum yeterince.
126 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.