Madeline Miller’ı 10 sene uğraştıran bir roman. Çabaladığı 10 seneye değmiş mi? Kesinlikle değmiş. Bu kitabı okumadan önce az da olsa biraz mitoloji temelinizin olması kitaptan alacağınız hazzı en az iki kat arttıracaktır. Tavsiye
Kadınların "Hüzünlü Prenses" olmayı bırakıp "Bilge Kadın" olmaya ihtiyaçları vardır.
Okumak, düşünmek..
'Fikirleriyle var olmak' günümüz kadınlarının temel görevi olmalıdır.
Ey Türk kızı evreni oku, hayatı oku, insanları oku, kitapları oku..!
Bugün kendini geliştirirsin, yarın neslini yetiştirsin.
Bu ülkeye sorgulama yeteneği olan gençler lazım.
Çeyizi kitapları olan kadınlarla evlenin kardeşim.
Böyle bir nesli ancak onlar yetiştirir.
Konuşmasına ''Bu mesajları siz Müslüman kardeşlerimize gönderiyoruz, belki de kısa bir zaman sonra sizinle birlikte bir daha olamayacağız.'' ifadelerini kullanarak başladı büyük komutan..
Allah’tan dileğimiz bu konuşacağımız şeyleri bizim lehimizde bir delil olarak amel defterimizde saklasın, aleyhimize bir delil
*"İnne meıye Rabbi, seyehdin!”*
Bu Ayet-i Celile’yi dağlara taşlara haykırmak, her gördüğüm yere yazmak istiyorum BÜYÜK HARFLERLE..
*"İNNE MEIYE RABBİ, SEYEHDİN..!”*
Belki bir çoğumuz ilk defa işittik, Rabbimizin bize böyle bir vahiy indirdiğini..
Belki yüzlerce mukabeleye gittik, defalarca kendimizde okuduk ama birazdan ilk defa
Oyunlarla Yaşayanlar, Oğuz Atay’ın tiyatro eseri. Kısacık toplamda 108 sayfa ama her bir sayfası dolu dolu. Tehlikeli Oyunlar eserine oldukça benziyor ama daha çok içinden bir bölüm gibi… Hani deseler; “Oyunlarla Yaşayanlar, Tehlikeli Oyunlar’ın yayınlanmayan bir bölümüdür, ilk kez iletişim yayınlarından okurun beğenisine sunulmuştur.” Vallahi
Ey çarşaflı bacım;
Sen yürüyen ayetsin.
Ey sarıklı cübbeli kardeşim,
sen sünnet-i seniyyesin.
Ruhun ezilmesin kötü bakışlardan.
Kalbin incinmesin acı sözlerden.
Sen Allah'ın rızasını celb etmiş,
Hakk'ı savunup benim dinim İslam diyebilmişsin.
Vallahi o saadet gününe, Dâru's-Selâm'a az kaldı.
Vallahi çoğu gitti azı kaldı kardeşim, sabret az kaldı...
"Ahir zamanda Çarşaf-ı şerif giyen hanımlar, sarık cübbe giyen erkekler Allah'ın Veli'sidir" Mahmud Efendi Hazretleri (Kuddise Sirruhû).
Hz. Ömer (r.a), halifeliği sırasında Şam’a gitmişti. Kendisini karşılayanlar arasında valiyi göremeyince etrafına toplanan şehrin ileri gelenlerinden, “Kardeşim Ebû Ubeyde nerede?” diye sorduğunda, “Şimdi gelir.” dediler. Az sonra da Ebû Ubeyde geldi.
Hz. Ömer (r.a), valisinin yaşantısını görmek istiyordu. “Haydi, kardeşim sizin eve gidelim” dedi. Birlikte eve geldiler. İçeriye giren müminlerin emîri, evin içinde kılıcı, zırhı ve birkaç parça da ev eşyasından başka bir şey göremedi. Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a), “Senin bunlardan başka bir şeyin yok mu?” diye sorunca, Ebû Ubeyde (r.a) “Bunlar benim ihtiyacım için kâfidir.” diye cevap verdi. Hz. Ömer (r.a), “Misafirine bir şey ikram etmeyecek misin?” diye sorunca, Ebû Ubeyde kalkıp eski bir küp getirdi. İçinde kurumuş ekmek parçaları çıkarınca, gözleri yaşla dolan Hz. Ömer (r.a), “Ey Ebû Ubeyde! Vallâhi Sen hariç dünya hepimizi değiştirdi.” diyerek ağlamaya başladı.
Öncelikle bu senede beni yalnız bırakmayan, destekleyen ve istişare ettiğim https://1000kitap.com/Soullesss' Can'a https://1000kitap.com/cozemedimgitti Kardeşim e