Ey nebi,salât ve selâm senin üzerine olsun.
başkalarının eziyetlerinden
sıkıntı duymayan ey insan
sana insan sıfatını vermek yakışmaz
Sayfa 42Kitabı okudu
ey insanoğlu şu gerçeği iyi bilmelisin ki
her şey dimdik ayakta senin içindir
oysa itaatsizliğin insaf dairesine sığmaz
Sayfa 14Kitabı okudu
Ey Dâvûd ailesi şükrediniz! Kullarımdan şükredenler oysa ne de azdır.
Sayfa 13Kitabı okudu
Ey Allah'ım! Sen, sana lâyık olanı yap! Çünkü beni, onun deliğinden bir yılan sokuyor.
Ey sebatsız,ey rızık peşinde durup dinlenmeden koşan kimse,biraz sakin ol: yuvarlanan taş üzerinde ot bitmez.
Sayfa 169Kitabı okudu
Ey sonbaharda arpa ekmiş olan, sanma ki orak mevsiminde buğday biçesin.
Fakat, ey efendi, değerinin yüce kalmasını istiyorsan güzel yüzlülere gönül bağlama. Hattâ, ortada bir maksat olmasa bile, bundan çekin. Çünkü bu hal senin vakarını kırar.
“Yürüme toprağın üstünde çalımla, nazla ey insan!
Çünkü var ayağının altında senin gibi bir insan.”
Sadi
Ey sim-ten siyah-gisu
Ez fikr serem sepîd kerdî
Sadi Divanı'ndan bir beyit (Farsça): "Ey gümüş tenli, siyah saçlı, düşüncenden saçlarım ağardı."
Sayfa 28 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bakara 155 156
"(Ey Peygamber!) Sabredenleri müjdele! O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman, 'Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz' derler. "
Bir dilenciden nokta vuruşu
Ey zenginler; sizde insaf, bizde kanaat olsa, yeryüzünden dilencilik kalkardı.
Amin Yâ Rabbil‘âlemîn..
• Ya Rabbi! Anne-babama iyilik yapmam için yardımcı ol, beni onlara karşı gelmekten koru!
• Ya Rabbi! Onlar beni büyütüp yetiştirdiler, sen de onlara merhamet et.
• Allah'ım! Onların ömürlerini bereketli kıl, öldükten sonra da onlara merhamet et.
• Ya Rabbi! Onlara afiyet ver ki güzel ve rahat yaşasınlar. Onları son vakitlerinde bağışla ki günahları onlara zarar vermesin.
• Allah'ım! Onlara cennete gidecek yolda yardımcı olayım. Sen de onları bağışla ey merhametlilerin en merhametlisi.
• Ya Rabbi! Onları senden başkasına muhtaç etme!
• Ya Rabbi! Onlar bize umut bağlamışlardı. Sen de o umutlarını boşa çıkarma. Onların gözlerini aydın kıl!
• Ya Rabbi! Onları himayende ve ihsanında sabit kıl!
• Allah'ım! Onlara mutlu bir yaşam, güzel rızıklar ve hayırlı ameller nasip eyle!
Ebu İshak Şirazi gece olduğunda kalkar ve Rabbine şöyle münacatta bulunurdu:
"İnsanlar ümit elbiselerini giymiş ve gece uyuyorlar
Gece kalkıp Mevla'ma bulduğum şeyleri şikâyet ettim
Her musibete karşı bir hazırlığımın olmadığını söyledim
Sıkıntılarımı dayanağımdan başka kim ferahlatabilir
Senin bildiğin şeyleri sana şikâyet ediyorum
O musibetleri taşıyacak ne gücüm ne de sabrım kaldı
Ellerimi itiraf ederek zelil bir şekilde açtım
Ey, en hayırlı dost! Bu eller kimseye açılmadı
Ellerimi boş çevirme, ey Rabbim!
Cömertlik deryasına kim geldiyse doyarak gitti."
Bu şiirini defalarca tekrar edip ağlıyordu.
Abdest Hikâyesi
Çocukluğumda oruç tutmaya heves etmiştim. Ama henüz sağımı, solumu bilmiyordum. Mahallenin abitlerinden biri, bana abdest almayı öğretti; "Sünnettir, önce besmele çekersin, ardından niyet edersin. Üçüncü olarak ellerini yıkar, ondan sonra üçer kere ağzınla burnuna su verir ve serçe parmağınla burun deliklerini, şahadet parmağınla da ön dişlerini temizlersin. Dikkat et de oruçluyken misvak kullanma sakın. Daha sonra saçlarının öne düştüğü yerden çene bitimine kadar üç avuç su ile yüzünü yıkarsın. Kollarını da dirseklerine kadar güzelce sudan geçirirsin. Dua ve zikir olarak ne biliyorsan okursun. Başını mesh etmeye gelir sıra. Ondan sonra da ayaklarını yıkar ve böylece abdestini bitirmiş olursun. Bu konuları benden daha iyi bilen yoktur bu mahallede. Mahallenin eski hocasına baksana, adam iyice bunadı." Abidin son sözü köyün eski hocasının kulağına gidince, adam birden köpürdü; "Ey melun habis; oruçluyken misvak kullanmak doğru olmaz diyen sen değil misin? Peki ya, gıybet ederek kardeşinin ölü etini çiğnemeye utanmıyor musun?"
Sayfa 167
