Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
O mukaddes Altay'lara çık haykır, «İnkilâplar kansız çiçek açmaz» de; Her yavrundan imân, azîm, kan iste, Ulusları bayrağına hep çağır. Hadi yürü! Bu âlemde her zafer Yalnız arşları nençereleri selâmlar, Hürriyetler, saadetler, sevinçler Meşakkatli alınlarda parıldar... Artık uyan, bu hayattan yüz çevir, Tarihine, ecdadına sadık kal; O cihangir Türklüğünü ele al, Yine bugün kurmak için yık, devir. Bir şâir ol, milliyeti dalgalat, Bir asker ol, silâhını tak kuşan, Bir âlim ol, hakikati parıldat! Bir işçi ol, ocağını yak, kıskan. Bil ki senin o sönmeyen Türk dehan Yeni tahtlar, yeni yurtlar kuracak; Son asrında Turan'ı yaratmak, İşte senin genç neslinden umulan! Haydi yürü! Medeniyet şeref, şan, Hür alnında millî rüya görerek! Yüz milyon Türk, eski yeni Türkistan, Bütün düya ve istikbal hep senin.
Sayfa 16 - Serdengeçti Neşriyat
Milli duygular.
Ölülere mezarlardan başlarını kaldırtan, Dirilere gökten ateş, yerden demir aldırtan Rüyaların yurtlarını yükselttiren sur budur.
Sayfa 12 - Serdengeçti Neşriyat
Reklam
Bugün sana yabancı melez gelen öz dilin, Herşeyini, Türklüğün vicdanından alacak.
Sayfa 11 - Serdengeçti Neşriyat
Hayali saç beyazlatır...
Sen istersen Tuna'nın kaynağından Çin'e dek. Altay, Kıpçak, Sibirya, Azerbaycan, Harzem, Gazne, Hive, Buhara Her yer senin o eski sınırına girecek. Osman ile Nâdir'in, İlhan ile Babür'ün kardaş olan milleti bir rüyaya tapacak. Milyonlarca o asîl, o ateşli kalplerin Hepsi Türklük aşkıyla tek kalp gibi çarpacak. O vefalı Kırgızlar, alın terli Tatarlar, Sert bakışlı Tonguzlar, güzel yüzlü Macarlar Soğuk sıcak çöllerden, Yakın uzak illerden, Mavi yeşil göllerden, Tepelerden, bellerden Akın akın gelerek tahtına baş eğecek, «Kutlu olsun!» diyecek.
Sayfa 11 - Serdengeçti Neşriyat
Beklediğin daha hangi musibet? Elvermez mi bağrmdaki yaralar? Elvermez mi alnındaki kararlar? Elvermez mi, bu sefâlet, bu zillet? Ecdadının kemikleri bugün bak, Hakaretler içersinde inliyor; Her köyünde tütmez olmuş bir ocak Ayağının seslerini dinliyor. İster misin, son tahtın da yıkılsın? Son yurda da kanlı mezar yazılsın! Hâbe'ne de istavrozlar asılsın? Son nesle de mel'un zencir takılsın? Sen bunları düşün, titre, hiddetlen; Bir boğucu deniz gibi kuvvetlen; Ve kendini inkılâba hazırla!...
Sayfa 10 - Serdengeçti Neşriyat
Dindir kanlı gözlerinin yaşını; Çık meydana kurtulmaya bir yol bul, Unutma ki en acıklı bir figan Bir kırlangıç kuşu kadar gidemez, Seni filden daha güçlü yaratan Senden asla dilencilik istemez. Bilir misin ağlayacak kimlerdir? Kara bahta boyun eğen bir sefil, Zalimini affeyleyen bir zelil, Zincirini sürükleyen bir esir!...
Sayfa 9 - Serdengeçti Neşriyat
Reklam
Doğu Türkistan...
Bugün senin her tarafta çırpınıyor feryadın, Tanınmıyor Tanrın, dinin, yıkılıyor mihrabın; Çiğneniyor ırzın, hakkın; yakılıyor kitabın, Boğuluyor dilin, duygun, horlanıyor Türk adın!
Sayfa 6 - Serdengeçti Neşriyat
Tahtlar yıktın; lâkin sen mihraplara kol gerdin; Taçlar aldın! lâkin sen milletlere hak verdin.
Sayfa 4 - Serdengeçti Neşriyat
Senin her bir kuvveti râm edici ellerin Bütün mağrur başlara yıldırım saçacak.
Sayfa 3 - Serdengeçti Neşriyat
Ey Türk Uyan!
Ey Türk ırkı, ey demir ve ateşin evlâdı, Ey binlerce yurt kuran, ey yüzlerce taç giyen! Ey dünyaya efendi olmak için doğan sen! Tanrı senin alnına bir kara baht yazmadı.
Sayfa 3 - Serdengeçti Neşriyat
Reklam
Ey Türk uyan! Arada bir uyandırılmak bahanesiyle büsbütün yatırıldığın asırlık uykudan kalk! Avrupalılaşmak, medenileşmek, muasırlaşmak gibi, sana, bu gayenin hakikat ve hâkimiyetini değil de, yalanını ve mahkûmiyetini aşılayan bütün dolandırıcı tertiplerin bayıltıcı gazlarından silkin! Irzını, ruhunu, şahsiyetini ve mukaddesatını yutmak isteyen tarihî cereyan ve tesirlerin kaynağını ve kahramanlarını iyice tanı, tedbirlerini ona göre al ve kurtul!
Sayfa 110Kitabı okudu
Fikrî kavmiyeti tel’in ediyor Peygamber!
Arab’ın Acem’e, Türk’ün Kürd'e, Kürd’ün Türk’e üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir. Hepimiz Adem'in çocuklarıyız, Adem ise topraktandır. Mehmet Akif'in Safahat'ına bakalım isterseniz, bu konuda o ne diyor? M.Akif'in bu konudaki görüşü şöyle: “Hani milliyetin İslâm idi? Kavmiyyet ne? Sarılıp sımsıkı dursaydın
Ey büyük Türk UYAN !
Koşma [1]
Ey Türk Genci! Aç gözünü azıcık Etrafına bir dikkat et, gördüğün Hayal değil, hakikattir, pek açık, Pusu kurmuş herkes sana bak bu gün! Medeniyyet ateş, demir eliyle Kan taşırtan, yuva yıkan seliyle İlerliyor elektrik piliyle, Yapılır mı uçurumda hiç düğün! Artık uyan, keyif zamanı değildir, İçtiklerin bade değil, hep zehir, Kuvvetlenip Garb'i korkut ve sindir, Galip gel de, sonra, Türk'üm de övün!
Sayfa 161Kitabı okudu
Artık uyanan, "Ben varım!" diyen millet, manasını selikasının tanıyamadığı Arapça ve Acemce terkipleri, yabancı kelime oyunlarını, yabancı aruzu istemiyordu. Böyle bir zamanda kimin sesini işitecektik? Milletinin elem ve saadetlerini duyan, milletini kendi varlığından ziyade seven, milletine tapan, bizzat milletinin kalbi, ruhu, dili olan bir şairin... İşte şimdi işittiğimiz bu ilâhî ahenk, bu peygamber sesi milli ve büyük şairimiz Mehmet Emin Bey'in hitabıdır: "Ey Türk, uyan!..."
424 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.