Yanından geçip gittiğimiz insanlar, geçerken camından içeri göz attığımız evler var. Toplanıp ailecek yemek yiyecekler, mutlu bir düzen. Komşunun kızı kek yapmış, nasıl güzel kokuyor. Çayın yanında yiyecek, canı çekti belliki. Kapının önüne birisi çiçek bırakmış, ne ince bir düşünce... İnsanlar yaşıyor, sadece nefes alıp vermiyor, dert yok, tasa yok, tatlı bir telaş...
Öyle mi gerçekten? Bu boşluk hissi, mutluluk arayışı, yas hali sadece Reyhan, Perihan, Neriman'a mı ait? Değil, okurken farkediyoruz. Kitaptaki kadınların iç seslerinden yayılan yalnızlık hissi çok tanıdık. Kimsenin hikayesini tam olarak bilmiyoruz. Gördüklerimiz bir yanılsama. Çoğu zamanda görmeden geçip gidiyoruz zaten.
Yazarın diğer kitabı güleriz ağlanacak halimize dedirtmişti. Bu kitabı biraz daha farklı. Ama ortak noktaları, düşündürmesi, hissettirmesi. Kitapta kısa kısa 'Teyzelerden Bir Teyze' başlıklı bölümler var aralarda. İki neslin, evliliklere, kadınların yaşadıklarına dair bakış açılarındaki farklılıkları da gösteriyor bize.
Ben keyifle okudum, tanışılması gereken bir kalem olduğunu düşünüyorum, tavsiyemdir.