İlgililerineee :)
TALAT, ENVER, CEMAL PAŞALARIN MEKTUPLARI Her üç paşa da, gitmeden önce Sadrazam İzzet Paşa’ya birer mektup bırakmışlardır. Cemal Paşa’nın mektubu 1 Teşrin-i sani 1918, Talat Paşa’nın mektubu 2 Teşrin-i sani 1918, Enver Paşa’nın mektubu ise 3 Teşrin-i sani 1918 tarihlerini taşımaktadırlar. İstanbul basını tarafından kaçışı en fazla
Bugünün Kerameti, Hizmettir
Birgün yine bir sohbette, cemaatten bazıları, "keramet "ten bahsettiler. Amcam cevap olarak: "Oğlum, bugünün kerameti hizmettir." demiş ve şöyle devam etmişti: "Her taraftan tehdit ve tazyik gören, mübarek, mukaddes dinin için yaptığın nedir? İman ve İslâm şuurundan mahrum kalmış kitleye ne faydan dokundu? Bilhassa gafler ve küfür içinde, inkârlar içinde büyüyüp yetişen; bir serseri, bir haydut olacagin- dan korkulan gençliğe ne gösterdin? Ne yardım yaptın, ne öğret- tin, ne kadar iman ve nur eriştirdin? İşte yapılacak iş bunlardır. Bugün keramet, hizmettir." Amcamın, işi kolayından alan, sadece şeyhinden aldığı zikir dersini yapmakla yetinen, başka işlerle pek ilgilenmeyenlere, "Canım, evråd û ezkár bir iki saatte biter. Geride daha yirmi iki saat var. Başka neler yapıyorsun?" şeklinde sualleri vardı.
Reklam
144 syf.
9/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Neden bilmem, sürekli okumayı ertelediğim bir kitaptı Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi. Okumaya başladığımda ise yazım dili ve kalbi hüzünle sarmalayan hikayesi beni kendine esir etti. "Bir sayfa daha okuyup bırakacağım" derken çoktan kitabın son satırlarında gözlerimin gezmeye başladığını fark ettim. Sanki Fikret'in düştüğü bu
Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi
Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı MetrukesiGüzide Sabri Aygün · İş Bankası Kültür Yayınları · 20219 okunma
Nitekim Padişah da, milletin direnişte bulunmaması gerektiğini öğütlediği ve sorunların “diyalog” yoluyla halledileceğini belirttiği bir beyanname yayınlamış ve bu beyannamede şunları söylemiştir: “Bu hâl esef-i iştimâl İzmir işgali ile ânı ta’kîb eden vekâyi-i fecîanın ve Anadolu vilâyât-ı şarkıyesi mukadderatı hakkında işâe edilen rivâyâtın efkâr-ı ahâlide hâsıl eylediği te’sîrât neticesi olup vukûât ve şâyiât-ı mezkûreden bi’l-cümle efrâd-ı ahâlimizle beraber kalbimizde husûle gelen te’sîrât pek amîk ve hukûk-u devlet ve milletin sıyânet-i emrinde sarf-ı mâ-hâsıl-ı gayret etmek cümlemiz için pek tabii ise de şu ân-ı mühimde hükûmet ve millete terettüb eden vazîfe-i teşebbüsât ma’kûle-i siyasiye ve ittihad-ı ârâ-yı umûmiye ile muhafaza-i hukûka çalışmaktan ibaretdir…”
Sayfa 15 - atatürk araştırma merkeziKitabı okudu
Nuri Bey metin bir müslümandır. Beş vakit namaz, oruç, her gün tilâveti Kur'an evrad ve ezkâr... Baha Bey inadına onun zıttı ve koyu bir materyalist. Berikine göre din ve maneviyat tamamiyle vehim ve hayaldir. Namaz ve niyaz hayatta zait ve lüzumsuzdur. Nuri Beyce ise dinsiz ve amelsiz insan hayvan seviyesini aşamamış bir meşe yosunudur.
Sayfa 51 - Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat VakfıKitabı okudu
Ya Fâtıma, Allah'tan kork ve Allah'a karşı vazifende kusur etme! Allah'ın omuzlarına yüklediği farzları hakkıyla yerine getir. Kocana da daima sâdık ve itaatkar ol! Onun hakkını da gözet! (Yani, senin iki vazifen var: Allah'a karşı kulluk etmek ve sonra da kocana itaatte bulunmak.) Sana istediğinden daha hayırlı bir şey
Sayfa 187Kitabı okudu
Reklam
61 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.