Bir Deli Kadının Hatıra Defteri
Beni sevmeniz için bir sebep yok; herhangi bir dine inanmıyorum mesela. Hiçbir türbeye, hiçbir mezara, hiçbir anıta gitmedim ve gitmeyeceğim ömrüm boyunca. Bayraklar, devletler ve sınırlar da umurumda değil; herhangi bir ırka, milliyete ait hissetmiyorum kendimi. Benden nefret edebilirsiniz, hakkınızdır! Bir çok kez soruşturma geçirmiş
Sayfa 86 - Kerasus Kitap
Muzaffer İzgü (29 Ekim 1933 - 26 Ağustos 2017)
Telsizler hemen çalıştı: “Konuk, ayı avlamak istiyormuş!” Konuk ki ne konuk, en büyük devletin en büyüklerinden… O büyük devletle öyle sıkı fıkıyız ki, kardeşten öte. Ne buyurursa o büyük devlet,biz hemen yerine getiririz, bir dediklerini iki etmeyiz; babamız, ağabeyimiz gibi bir devlet işte. Bu koskoca dost devletin, koskoca büyüğü, ayı
Reklam
Birlikte gidiyorduk, üç kez gitmiştik, sanırım “Mutluluğu Kovalıyorum” ve “Öten Kuşlar” oyununu izlemiştik. (Ah, lanet olsun, lanet olsun!) Sessizce gidiyor, sessizce dönüyorduk. Niçin, niçin daha ilk günlerden suskunluğu kabullenmiştik? Başlangıçta aramızda tartışma hiç olmadı, öylece susuyorduk işte... Hatırlıyorum, o günlerde beni gizlice
1887, SELANİK O gün, Mustafa'nın babası Ali Rıza Bey çok sevdiği karısına ilk kez sesini yükseltti. "Zübeyde, Zübeyde! Mahalle mektebine göndermeyelim Mustafa'yı. Verelim çağdaş bir okula, zihni açılsın, ilim fen öğrensin.' Okuma yazma bildiğinden mahallede "molla" diye de anılan ve benim de tanıdığım zaman annem kadar seveceğim
Yani delilsiz bir iddia, sanki ispat edilmiş gibi büyük bir yaygarayla herkese kabul ettirilmek isteniyor. Şu fıkrayı herkes bilir, ama biz yine de anlatalım: Temel arkadaşlarına bilmece sormuş “Saridur, kafeste durur, cik, cik öter, bilun bakayum bu nedir?". Arkadaşları "Kanarya, bülbül” falan deyip bütün öten kuş cinslerini saymışlar, nafile. Temel, hep "Yanlış" demiş. “Bilemedik, sen söyle!" demişler. Temel "Hamsidur." demiş. Arkadaşları kızmışlar "Hamsi sarı olur mu?" demişler, Temel, “Boyadim oni” demiş. “Kafeste olur mu?" demişler. "Koydum oni" demiş. "Cik cik öter mi?" demişler. Temel gülmüş "Bu da bilmecenin şaşırtmacasidur daa" demiş. Ateizm, Temel'in bilmecesi gibi bir bilmecedir.
Geçer be üzülme, bi tek ölüme çare bulunmaz!
Ciddi bir kıyafet giyip üniversiteye gittim. İlaç beni biraz sakinleştirmişti. İmalı bakışlara, gülüşmelere, fısıldaşmalara hazırlıklıydım. Doğrudan doğruya genel sekreterin odasına gittim. Bu kez göğüslerime bakmadı. Son derece ciddiydi. “Oturun Maya Hanım!” dedi. “Üniversitemizi çok zor bir duruma soktunuz.” “Hayır” dedim. “Kabul etmiyorum.
Sayfa 294Kitabı okudu
Reklam