Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Hiçbir şeyin değişmediğini fakat aynı zamanda pek çok şeyin değiştiğini fark ettim."
Sayfa 74 - Arkadya Yayınevi,EmilyKitabı okudu
O an fark ettim, etrafımdaki herkesin benim gibi derin bir yalnızlık içinde olduğunu. Sadece yalnızlık da yoktu baktığım gözlerde. Koca bir boşluk, kaybolmuşluk hakimdi yeryüzüne.
Reklam
43 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Delilik ile son bulan bir dahilik… Kendisini seçilmiş bir kul olarak gören ana karakterimizin, birçok anlam içeren sonu. 1-2 saatte okuyup çok beğendiğim bu 'Kara Keşiş' öyküsü benim için çok önemli bir yere sahip oldu diyebilirim. Yazarın aynı zamanda toplumsal örgüleri de ele aldığı bu öykü adeta yeni hayatlara yelken açmamı sağladı. Öykü insan psikolojisi üzerine derinlemesine bir inceleme sunarken, aynı zamanda toplumsal normlara ve bireyin içsel çatışmalarına da dokunuyor. Kara Keşiş'i bitirdikten sonra insanın iç dünyasındaki karmaşıklığın dış dünyasını nasıl etkilediğini de fark ettim.
Kara Keşiş
Kara KeşişAnton Çehov · İş Bankası Kültür Yayınları · 20226,8bin okunma
O öldüğünde, aslında onun için değil de yaptığı onca şey için ağladığımı fark ettim birden. Ağladım, çünkü onları bir daha asla yapmayacaktı; bir daha asla bir odun parçasını yontmayacak, arka bahçede kumru ve güvercin yetiştirmemize yardım etmeyecek, kendi tarzıyla keman çalmayacak ve bize fıkra anlatmayacaktı.
Sayfa 183 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
“Döngünün içinde,devrilen dünya satılmıyor işte.Haminnem büyüdükten sonra her şeyin değişeceğine inandırmıştı bizi.Ben sabah ışıklarının değil de akşam ışıklarının altında kalanları toplayanları gördüğüm gün bir yalanı satın aldığımızı fark ettim.Çürükler,ezikler,bozuklar…Acının doksan artı beşi.”
Ara sıra başka türlü düşünmek sizi uçurumun kenarına getirmez. Ama bugün sana başka türlü baktığımı fark ettim.
Reklam
Serena Breglio’nun Ruslar sayesinde boyanan kahverengi saçları değiştirmediğini fark ettim. Sanırım renk hoşuna gitmişti. Nessa’nın ona neden kaçırıldığım ve sonra aniden tekrar ser­best bırakıldığını ne kadar anlattığını bilmiyordum. Serena'nın Nessa'nın en iyi arkadaşlarından biri olduğunun farkındaydım ve bu değişmedi. Bu yüzden suçluluk duygusuyla Serena'nın öğrenci kredisini isimsiz olarak ödedim. Kırk sekiz bin dolar­dı. Benim bir haftada kazandığımdan daha azdı ama Serena’nın dansçı maaşını tamamlamak için birçok kafede çalışıyordu. Birkaç ay önce olsa boğazını kesip bir çukura atmadığımız için şanslı olduğunu söylerdim. Şimdi Noel Baba oldum. İşte, bu kadar yumuşadım.
Sayfa 313
… Gözlerimin çizimde ne kadar parlak göründüğünü fark ettim. Ne kadar umut dolu çıkmışlardı. Des'in bunu yedi yıl önce yurt odamda çizişini hatırlıyordum. Hatta resmi gördüğümü ve onunla hiçbir bağ kuramadığımı da. O zamanlar cok yalnızdım, kendi şeytanlarımla o kadar meşguldüm ki birinin bana bakıp bu resimdeki gibi güzel bir kızı görebileceğini hayal dahi edemiyordum.
Sayfa 320 - CallieKitabı okuyor
Bugün...
"Bugün resmen bariz iki farklı flörtöz yaklaşımı reddettim. Normalde bir erkek atlar bunlara hemen. Hiç kaçırmaz fırsatı. Fakat o toplara hiç girmiyorum. Kendime söz verdim. Uzunca bir süre kadın olmayacak hayatımda. Bir kişi hariç. Zaten onu da herkes biliyor. Fakat o da yok aslında. Lakin şunu fark ettim. Sosyal ortamda pozitif, zeki,
Bu soruyu hayretle karşılayıp; "Ben seni kıskanmıyorum, sa­ na güveniyorum," derdi.Başlarda çok üzerinde durmadım. Çevremde çok sevdi­ ğim, kimi zaman bana kardeş kimi zaman da abi olan iki tane erkek arkadaşım var. Onlar eski sevgilimin arkadaşla­rı değildi ve, "Sevgilin bizi kıskanmıyor mu?" diye soruyor­ lardı. Ben de hayır kıskanmıyor dediğimde sevgilimin be­ ni sevmediğini söylerlerdi. "Seven insan kıskanır" klişesi varya... Onu deyip, "Normal değil bu. Bu çocuğun seni sev­diğine emin misin?" diye irdeliyorlardı. Onlar da beni ko­rumaya çalışıyorlardı kendi algı çerçevelerinde, bu sebeple onlara hiç kızmadım. Ne var ki sürekli duyunca içime kurt düştü.Eski sevgilime bir gün sordum: "Tamam sen bana güveni­yorsun. Çevremde arkadaş diye görüştüğüm biri ya benden hoşlanırsa. O zaman da mı kıskanmazsın?"Verdiği cevap şu oldu: "Olabilir. Sen ona gerekli cevabı verirsin. Senin nasıl davranacağını biliyorum, en azındantahmin ediyorum. Dolayısıyla kıskanmamı gerektirecek birdurum yok."Hiçbir şey diyemedim. Öylece baktım. Bildiğim, öğrendi­ğim kalıptan ayrı bir şeydi bu dediği. Bir yanım evet haklı derken; diğer yanım yine de kıskansa iyi olur diyordu. Hocam kitaplarınızda bahsediyorsunuz ya Korku Kültürüdiye. Ben ve arkadaşlarım Korku Kültürü'nün bizde oluş­ turduğu kalıba göre düşünüyorduk. Sevgilimse o KorkuKültürü'nde değildi. Tabi ben bunu çok sonra fark ettim. Konuşarak ayaldik.Birbirimizi kırmadan, kavgalar etmeden, birbirimizi anla­ yarak ayrıldık. Sebep ise farklı yaşam danslarımız vardı veuyum sağlayamadık birbirimize.
Reklam
Şimdi, onun gözlerinin içine bakarken fark ettim ki kahverengi benim de en sevdiğim renkti.
Çok enteresan birine dönüştüm yaş aldıkça… Önceleri çok da ilgimi çekmeyen ne varsa meraklısı oldum… Gözüme, kaşıma, üstüme, başıma, saçıma, tenime gösterdiğim özeni beynimin işleyişi, kalbimin ne hissettiği hatta karaciğerime neyin iyi geldiği aldı… Cildin dışını parlatmanın en güzel yolunun gülümsemek, onun da ancak gülüp geçebilmekle mümkün
368 syf.
·
Puan vermedi
Düğüm üstüne düğüm (hafif spoiler içerir)
Kitabın nasıl başlayıp bittiğini hiç anlamadım. İlk kitaba göre daha sürükleyici ve daha çok sirla dolu. İlk bakışta basit gözüken hatta İlk kitabın sonunda bende istenen muhtemel etkiyi yaratmayan bir soruyla bu gizeme kapılıyorlar. "Tobias Hawthorne kim?" Bu kitapta İlk kitapta havada kalan çoğu şey mantıklı bir zemine oturtulmuş olsa
Hawthorne Mirası
Hawthorne MirasıJennifer Lynn Barnes · Epsilon Yayınevi · 2023200 okunma
Üni hayatımda yalnız kalmak için arkadaşlarımdan kaçtığımı fark ettim😶
Ömer

Ömer

@mukitubi
·
08 Mayıs 00:14
Sevmeyi falan değil, yalnızlığı öğren. Çünkü zor zamanlarda, en çok ona ihtiyacın olacak... | Charles Bukowski |
48 syf.
5/10 puan verdi
Kitap, 5 bölümlük kısa hikayelerden oluşmaktadır. İnsanların nasıl öldüğünden ve onların çevresinin nasıl bir ruh halinde olduklarını anlatıyor bu hikayelerde. Okurken "aslında hayatta her şeyi bu kadar düşünüp kafaya takmaya değmezmiş," dedim. Çünkü fark ettim ki ölüm herkese aynı değilmiş. Hatta yapılan cenazelerin bile sınıfsal oluşu aşırı canımı sıktı. Hayatın acı bir gerçeği yüzüme vurulmuş gibiydi. Siz bu kitabı okudunuz mu? Okuduysanız yorumlarınız nedir? Hepinize iyi okumalar dilerim.
Nasıl Ölünür
Nasıl Ölünür
Nasıl Ölünür
Nasıl ÖlünürEmile Zola · Can Yayınları · 202015,4bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.