1957 yılında Amerika'nın güneyine araştırma yapmak üzere üs kuran Nasa 'yı bir gün küçük bir kızılderili çoçuk farkeder ve koşa koşa epeyce uzakta bulunan kamplarına gidip büyükbabasına haber verir. -Büyükbaba, beyaz adamlar gelmiş, aşağıdaki vadide gördüm... Çok kalabalıklar ve bir şeyler yapıyorlar. Yaşlı kızılderili homurdanmaya
"Yürekler uzaklaşmışsa birbirinden, o kişi yanı başında olsa, ne farkeder ki? Tam tersi; araya kilometreler girse, kalpler aynı vuruşta atıyorsa eğer, gerçek bir ayrılıktan söz edilebilir mi?"
Sayfa 260
Reklam
- Bu açıdan bakınca, yağmurda hüzün gibi birşey galiba: İlk başta aman bana ilişmesin diye didinir sakınırsın, emniyetli ve kuru kalmak için elinden geleni yaparsın, ama baktın ki olmuyor, baktın ki yağıyor üzerine dört bir koldan, gark olursun ta dibine kadar ve bir kez bu kadar battın mı içine, ha bir damla eksik ha bir damla fazla ne farkeder. Yağmur da hüzün gibi bir şey, yakalandın mı bir kez, azı çoğu yok artık. Olsa olsa "kuru kalabilenler" ve "sağanaktan nasibini alanlar" var.
Umudun yaşamını güzelleştirdiğini söylerler, yalan. Umut, düş kırıklığı yaratmaktan, gereksiz yere acı çekmemizi sağlamaktan başka; bir işe yaramaz. İnsana gereken yalnızca gerçektir; basit, yalın ve gerçek. Bize gereken gerçektir, hayalden, büyüden, rüyadan arınmış gerçek. İçinize işleyen bakışlara kanmayın, hiçbir bakış masum değildir;
Bu açıdan bakınca, yağmurda hüzün gibi birşey galiba: İlk başta aman bana ilişmesin diye didinir sakınırsın, emniyetli ve kuru kalmak için elinden geleni yaparsın, ama baktın ki olmuyor, baktın ki yağıyor üzerine dört bir koldan, gark olursun ta dibine kadar ve bir kez bu kadar battın mı içine, ha bir damla eksik ha bir damla fazla ne farkeder. Yağmur da hüzün gibi bir şey, yakalandın mı bir kez, azı çoğu yok artık. Olsa olsa "kuru kalabilenler" ve "sağanaktan nasibini alanlar" var.
Bu açıdan bakınca, yağmurda hüzün gibi birşey galiba: İlk başta aman bana ilişmesin diye didinir sakınırsın, emniyetli ve kuru kalmak için elinden geleni yaparsın, ama baktın ki olmuyor, baktın ki yağıyor üzerine dört bir koldan, gark olursun ta dibine kadar ve bir kez bu kadar battın mı içine, ha bir damla eksik ha bir damla fazla ne farkeder. Yağmur da hüzün gibi bir şey, yakalandın mı bir kez, azı çoğu yok artık. Olsa olsa "kuru kalabilenler" ve "sağanaktan nasibini alanlar" var.
Reklam
223 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.