368 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Merih Tufan, karısının öldüğü trafik kazasından sonra beyninde hasar oluşan ve elleri titrediği için mesleğini yapamayacak bir ressamdır. Bir gün evde otururken bir olan görür ve yeteneğini geri kazanmak için bir kursa gider. Kursun yetkilisi ressama bir kaç CD ve Ölüm Şifresi adında bir kitap verir. Merih CD'deki resimlere baktıkça elinin titremesi geçer ve yeniden resim yapmaya başlayarak baya meşhur olur. Ancak bunun bir de bedeli olacaktır. Geceleri kabuslar görmeye başlar. Ayrıca uykusunda çizdiği bazı resimlerde bazı insanların ölümünü çizmekte ve resimdeki tarihte o insanlar gerçekten ölmektedir. Bu işi araştıran Merih arkadaşları Deniz ve Merthan sayesinde subluminal mesajlar, kriptoloji ve 25. Kare kavramlarını öğrenir ve başındaki belanın boyutunu farkeder. Kendisi bir ceset ressamıdır ve okuduğu kitap aslında kendi hayatıdır. Eda da bu yeteneğe sahip olduğu için ölürken kendisine bu yeteneği verip kazayı kasıtlı yapmıştır. Kişinin bu yeteneği sevdiği birine vermesi ve öyle ölmesi gerekmektedir. Bu yüzden ressamın intihar girişimleri sonuçsuz kalmıştır. Acaba Merih ne yapacaktır? Yeteneğini kime devredecektir? Ya da ölmemeyi mi tercih edecektir? Keyifle okunan bir roman.
Ölüm Şifresi
Ölüm ŞifresiKayahan Demir · Hiç Yayınları · 201594 okunma
Ke li me ler 4 hece 9 harf
Bir sözcük düşün, her defasında sanki yeni öğreniyormuşsun gibi başka anlamlara giren ve bu anlamları sanki yeni keşfediyormuşsun gibi seni mucitleştiren... Kelimeler, hayatımıza girdiğinde daha bir anlam kazanmaya başlayan yaşantımız, her yeni sözcükle farklı bir deneyim ve her deneyimin oluşturduğu farklı bir sen imajı... Yüzyıllar boyunca
Reklam
Kiminsin Be Adam?.. Bir varmış, bir yokmuş Her şey O'nunmuş Kimsin, kiminsin be adam? Durmam söylemezsen, Yokmuş, kaybolurmuş O Dokunsam, konuşsam da ne farkeder?..
- Bu açıdan bakınca, yağmurda hüzün gibi birşey galiba: İlk başta aman bana ilişmesin diye didinir sakınırsın, emniyetli ve kuru kalmak için elinden geleni yaparsın, ama baktın ki olmuyor, baktın ki yağıyor üzerine dört bir koldan, gark olursun ta dibine kadar ve bir kez bu kadar battın mı içine, ha bir damla eksik ha bir damla fazla ne farkeder. Yağmur da hüzün gibi bir şey, yakalandın mı bir kez, azı çoğu yok artık. Olsa olsa "kuru kalabilenler" ve "sağanaktan nasibini alanlar" var.
1957 yılında Amerika'nın güneyine araştırma yapmak üzere üs kuran Nasa 'yı birgün küçük bir kızılderili çoçuk farkeder ve koşa koşa epeyce uzakta bulunan kamplarına gidip Büyükbabasına haber verir. -Büyükbaba, beyaz adamlar gelmiş, aşağıdaki vadide gördüm... Çok kalabalıklar ve birşeyler yapıyorlar. Yaşlı kızılderili homurdanmaya başlar, belli
Umudun yaşamını güzelleştirdiğini söylerler, yalan. Umut, düş kırıklığı yaratmaktan, gereksiz yere acı çekmemizi sağlamaktan başka; bir işe yaramaz. İnsana gereken yalnızca gerçektir; basit, yalın ve gerçek. Bize gereken gerçektir, hayalden, büyüden, rüyadan arınmış gerçek. İçinize işleyen bakışlara kanmayın, hiçbir bakış masum değildir;
Reklam
804 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.