...felsefesi üzerine yapılacak bir inceleme, yalnızca düşüncesinin önceki ve sonraki dönemleri arasındaki öğreti değişikliklerini değil, bunun yanısıra yöntem değişikliklerini de gözönüne almak zorundadır. Her iki dönemde de Wittgenstein'in amacı düşüncenin yapısını ve sınırlarını anlamak, yöntemi ise dilin yapısını ve sınırlarını irdelemekti. Felsefesi, kapsam ve amaç bakımından Kant'ın düşünce eleştirisine çok benzeyen, bir dil eleştirisiydi. Kant gibi o da, felsefecilerin çoğu kez bilmeden sınırların ötesine geçip, gerçek düşünceler dile getiriyormuş gibi görünen, ancak gerçekte hiç de böyle olma yan aldatıcı anlamsızlıklara saptıklarına inanmıştı. İnsanların anlamlıyı anlamsızdan ayıran çizgiye ulaştıklarında nerede olduklarını görüp durabilmeleri için bu sınırın kesin yerini bulmayı amaçlamıştı. ... Ona göre dille yapılabilecek ve yapılamayacak olanları saptayan, dilin kendi doğasıydı.