Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BİNGO buna benden başkası cesaret edemez
NUR RİSALELERİ’NE ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM (RİSALE-İ NUR’UN İÇYÜZÜ) ABDULLAH TEKHAFIZOĞLU Bunun PDFsi var okuyun nur risalesi gerçeğini görün ya da görmeyin bana ne.... Ön Söz.................................................................................................................................................................... 9
71 syf.
·
Puan vermedi
Sürekli Tövbe Edip Tövbesini Bozan Kişinin Hikayesi
GÜNÜN HİKAYESİ İŞTE BU BİZİM HİKAYEMİZ... Tevbesinde Durmayan Kulun Allah'a Seslenişi Hz. Musa zamanında bir adam vardı; bu adam sık sık günahlarına piş­man olur, kesin ifadeli tevbeler eder; fakat aradan çok geçmeden sözünden cayarak eski günahlarını tekrar işlemeye dönerdi. Bir gün her zamanki bin bir cümlelik konuşmasını yaptıktan sonra
Fena Risalesi
Fena RisalesiMuhyiddin İbn Arabi · İz Yayıncılık · 2015246 okunma
Reklam
Oruç sadece aç kalmakla olmaz
gözünü nâmahreme bakmaktan ve kulağını fena şeyleri işitmekten men’edip, gözünü ibrete ve kulağını hak söz ve Kur’an dinlemeye sarf etmek gibi sair cihazata da bir nevi oruç tutturmaktır. Yani iffetine, ırzına ve gözüne sahip çıkan bir müslüman hangi ayda olursak olalım oruç tutmuş gibi olur...
İbn Abbas, "Allah yedi göğü ve yerden de bir o kadarını yaratmıştır. (bu yaratma) işi bunlar arasında durmadan iner.." (Kur’ân, 65/12) âyetiyle ilgili olarak, "eğer bu âyetin batınî tefsirini size söyleseydim, beni linç ederdiniz ve benim kâfir olduğumu söylerdiniz." demiştir. Ali bin Ebî Tâlib de elini göğsüne vurarak şöyle diyordu: "ah! burada ne ilimler var, ne ilimler!. keşke bu ilimleri taşıyabilecek birilerini bulabilsem!."
Yedinci Nükte
Gözünü nâmahreme bakmaktan ve kulağını fena şeyleri işitmekten men'edip, gözünü ibrete ve kulağını hak söz ve Kur'an dinlemeğe sarfetmek gibi sair cihazata da bir nevi oruç tutturmaktır.
Hasan el-Basrî aslında umuma ders verirdi, fakat bu yolun yolcusu olmayanların bilmesine gerek olmayan gizli konuları, sırları konuşup görüşmek istediği zaman Ferkad es-Sabahi'yi ve Mâlik bin Dînar'ı, ayrıca orada hazır bulunan tasavvufî zevk ehlini çağırırdı ve öteki insanlara kapıyı kapardı; özel bir oturum yaparak onlarla bu konuları görüşür, konuşurdu. eğer bu tür konuları saklamak gerekli olmasaydı, hiç kuşkusuz böyle davranmazdı. "fakat onlar ilmini kavrayamadıkları şeyi yalan saydılar." (Kur’ân, 10/39) /İbn Arabî - Fena Risalesi
Reklam
Bırak ey bîçare feryadı, beladan kıl tevekkül. Zira feryad bela-ender, hata-ender beladır bil. Eğer bela vereni buldunsa, safa-ender, atâ-ender beladır bil. Eğer bulmazsan bütün dünya cefa-ender, fena-ender beladır bil. Cihan dolu bela başında varken, ne bağırırsın küçük bir beladan, gel tevekkül kıl!
Sayfa 58 - Envâr NeşriyatKitabı okudu
Açık-saçıklık, samimî hürmet ve muhabbeti izale edip ailevî hayatı zehirlemiştir. Hususan, suretperestlik, ahlâkı fena halde sarstığı ve sukut-u ruha sebebiyet verdiği şununla anlaşılır: Nasılki, merhûme ve rahmete muhtaç bir güzel kadın cenazesine nazar-ı şehvet ve hevesle bakmak, ne kadar ahlâkı tahrip eder. Öyle de; ölmüş kadınların suretlerine veyahut sağ kadınların küçük cenazeleri hükmünde olan suretlerine hevesperverâne bakmak, derinden derine hissiyat-ı ulviye-i insaniyeyi sarsar, tahrip eder.
94 syf.
·
Puan vermedi
·
15 saatte okudu
İlm-i Tıbb'ı iki satırla topluyorum:
İftara doğru susuzluğun had safhaya geldiği bir an oturur yazarım demiştim. Ama günüm anormal derecede garip başladı. Ya birini hafif yaralayacam ya da kendime olan olacak. Allah'ım. Güzel Allah'ım . Neden bu insanlar neden? Diyeceklerim bu kadar. Çünkü gerisi Serdar Ortaç-Gıybet'e girer. Neyse. Ramazan 3'ten bildiriyorum:
Ramazan İktisat Şükür Risalesi
Ramazan İktisat Şükür RisalesiBediüzzaman Said Nursî · Yeni Asya Neşriyat · 2020935 okunma
Bırak ey bîçare feryadı, belâdan kıl tevekkül. Zira feryad belâ-ender, hata-ender beladır bil. Eğer belâ vereni buldunsa; safâ-ender, atâ-ender belâdır bil. Eğer bulmazsan bütün dünya cefa-ender, fenâ-ender belâdır bil. Cihan dolu belâ başında varken, ne bağırırsın küçük bir belâdan, Tevekkül ile belâ yüzünde gül, tâ o da gülsün. O güldükçe küçülür, eder tebeddül.
Reklam
Evet, fena bir adama, "İyisin, iyisin" desen, iyileşmesi ve iyi adama "Fenasın, fenasın" desen, fenalaşması çok vuku bulur. Uhuvvet Risalesi
DÖRDÜNCÜ DÜSTURUMUZ: TEFANİ
Kardeşlerinizin meziyetlerini şahıslarınızda ve faziletlerini kendinizde tasavvur edip, onların şerefleriyle şâkirane iftihar etmektir. Ehl-i tasavvufun mabeyninde "fena fi-ş şeyh, fena fi-r resul" ıstılahatı var. Ben sofi değilim. Fakat onların bu düsturu, bizim meslekte "fena fi-l ihvan" suretinde güzel bir düsturdur. Kardeşler arasında buna "tefani" denilir. Yani, birbirinde fâni olmaktır. Yani: Kendi hissiyat-ı nefsaniyesini unutup, kardeşlerinin meziyat ve hissiyatıyla fikren yaşamaktır. Zâten mesleğimizin esası uhuvvettir. Peder ile evlâd, şeyh ile mürid mabeynindeki vasıta değildir. Belki hakikî kardeşlik vasıtalarıdır. Olsa olsa bir üstadlık ortaya girer. Mesleğimiz "Haliliye" olduğu için, meşrebimiz "hıllet"tir. Hıllet ise, en yakın dost ve en fedakâr arkadaş ve en güzel takdir edici yoldaş ve en civanmerd kardeş olmak iktiza eder. Bu hılletin üss-ül esası, samimî ihlastır. Samimî ihlası kıran adam, bu hılletin gayet yüksek kulesinin başından sukut eder. Gayet derin bir çukura düşmek ihtimali var. Ortada tutunacak yer bulamaz.
orucun ekmeli ise:
Mide gibi bütün duyguları; gözü, kulağı, kalbi, hayali, fikri gibi cihazat-ı insaniyeye dahi bir nevi oruç tutturmaktır. Yani: Muharremattan, malayaniyattan çekmek ve her birisine mahsus ubudiyete sevketmektir. Meselâ: Dilini yalandan, gıybetten ve galiz tabirlerden ayırmakla ona oruç tutturmak. Ve o lisanı, tilavet-i Kur'an ve zikir ve tesbih ve salavat ve istiğfar gibi şeylerle meşgul etmek... Meselâ: Gözünü nâmahreme bakmaktan ve kulağını fena şeyleri işitmekten men'edip, gözünü ibrete ve kulağını hak söz ve Kur'an dinlemeğe sarfetmek gibi sair cihazata da bir nevi oruç tutturmaktır.
Kardeşlerimden rica ederim ki: Sıkıntı veya ruh darlığından veya titizlikten veya nefis ve şeytanın desiselerine kapılmaktan veya şuursuzluktan, arkadaşlardan sudûr eden fena ve çirkin sözleriyle birbirine küsmesinler ve "Haysiyetime dokundu" demesinler. Ben o fena sözleri kendime alıyorum. Damarınıza dokunmasın. Bin haysiyetim olsa, kardeşlerimin mabeynindeki muhabbete ve samimiyete feda ederim.
719 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.