Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Herifin kalbi kadın gibi... Kafası da öyle. Devlet, hükümet, siyaset, padişah... Bunlardan bir şey anlamıyor. Karşıma aldım konuştum. Karınca kadar ehemmiyeti olmadığını kafasına sokmaya çalıştım. Ferd, bir buğday tanesi; hükümet ve devlet, bir değirmen... Onlar her taneyi ezer, istediği şekle sokar. Garb’ı taklide başlayalı, çürük fikirlerini kendimize mal etmeye yelteneli bu hikmeti unutuyoruz. Sözüme mim yapıştırın, Beyefendi. Farzı muhal olarak Genç Türkler bir gün hükümete gelseler onlar da bizim kadar, belki bizden fazla ferdi ezecekler!
27 Mart 1930 günü sabahı, doğmakta olan güneşe bakmaktadır. Yanındakilere, edebiyat ve felsefe tarihine de altın harflerle yazılabilecek şu muhteşem sözleri söyler: “Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu milletlerinin de uyanışlarını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve hürriyetine
Reklam
Biz Seniz İlelebet Ölümsüz Atatürk: 27 Mart 1930 günü sabahı, doğmakta olan güneşe bakmaktadır. Yanındakilere, edebiyat ve felsefe tarihine de altın harflerle yazılabilecek şu muhteşem sözleri söyler: “Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu milletlerinin de uyanışlarını öyle
“Karşıma aldım konuştum. Karınca kadar ehemmiyeti olmadığını kafasına sokmaya çalıştım. Ferd, bir buğday tanesi; hükümet ve devlet, bir değirmen... Onlar her taneyi ezer, istediği şekle sokar. Garb’ı taklide başlayalı, çürük fikirlerini kendimize mal etmeye yelteneli bu hikmeti unutuyoruz. Sözüme mim yapıştırın, Beyefendi. Farzı muhal olarak Genç Türkler bir gün hükümete gelseler onlar da bizim kadar, belki de bizden fazla ferdi ezecekler!”
Sayfa 229
74 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
Samsa'nın Âkıbeti (Kurmacalar/Gerçekler)
Kitap bitti ve akıldaki tek soru; eğer Gregor Samsa böcek değil de kedi veya köpeğe dönüşseydi, âkıbeti böyle olur muydu? Şüphesiz, insanların muhataplarında ilk dikkate aldıkları şey görüntü. Bunun da gayet doğal olmasının yanında, ilişkileri asıl belirleyen şeyin iletişim olduğu da şüphe götürmez bir gerçek. Kitap, bu olayların etrafında dönerken bir şeyi daha işaret ediyor: zaman, insanların vicdanını bile soğutur ve insan, şeklini aldığı şeyin güdülerini de sahiplenir. Yani Samsa, böcek olduktan sonra zamanla böcekliğin huylarını da elde ederken; ailesi, aile ferdi olmasına rağmen bir süre sonra Samsa'nın göz göre göre ölmesine razı oluyor. Neden? Çünkü hayat şartları zorlaşıyor ve Samsa ile iletişim kurulamıyor. Birinin dilinden anlamadığınızda, bir yerden sonra pes etmek zorundasınız. Orwell'ın dediği gibi "İnsan, belki de sevilmekten çok anlaşılmayı istiyor." ama burada olay tam tersi. Anlaşılamayan bir canlının kendince gösterdiği sevgisi bile korku olarak algılanırken, o canlının hayatı da sahip olduğu şekilden dolayı ölümle erkenden buluşmak zorunda kalıyor. Yani iş, yazının başındaki soruda bitiyor. Şüphesiz Samsa böcek değil de kedi veya köpeğe dönüşseydi, sırtında bir çürük elmayla ölmeyecekti.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,1bin okunma
"Ferd, bir buğday tanesi; hükümet ve devlet, bir değirmen... Onlar her taneyi ezer, istediği şekle sokar. Garb'ı taklide başlayalı, çürük fikirlerini kendimize mâl etmeye yelteneli bu hikmeti unutuyoruz. Sözüme mim yapıştırın, Beyefendi. Farzı muhal olarak Genç Türkler bir gün hükümete gelseler onlar da bizim kadar, belki bizden fazla ferdi ezecekler!"
Sayfa 229 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Fert bir buğday tanesi, hükumet ve devlet bir değirmen... Onlar her taneyi ezer, istediği şekle sokar. Batıyı taklide başlayalı, çürük fikirlerini kendimize mal etmeye yelteneli bu hikmeti unutuyoruz. Sözümün üstünde durun beyefendi. Farzı mahal olarak Genç Türkler bir gün hükumete gelseler onlar da bizim kadar, belki bizden fazla ferdi edecekler!
Sayfa 212Kitabı okudu
Hele bak medenilere
Bunu da teessüf ve teellüm ile size beyan ediyorum ki: Ecnebilerin bir kısmı, nasıl kıymetdar malımızı ve vatanlarımızı bizden aldılar. Onun bedeline çürük bir mal verdiler. Aynen öyle de, yüksek ahlâkımızı ve yüksek ahlâkımızdan çıkan ve hayat-ı içtimaiyeye temas eden seciyelerimizin bir kısmını bizden aldılar. Terakkilerine medar ettiler. Ve
43 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.