Fevkalade bir tespit
Sevgi işinde düşünce ve hareketler kimin lehine ise sevilen o sayılıyordu.
Çek milletinin gelişmesi ilk bağımsızlık sıçrayışından ı848'e kadar hatta onun ötesinde ağır ve düzenli gitti. Çekler bağımsızlıklarını dengeli bir biçimde kesintisiz gayretlerle ka-zandılar. Sanatkarlan fevkalade gayretli, önderleri Palacky ve Havlicek gibi hümanist ve realist yapıda idiler. Bunlar ilk işleri­nin, vatandaşlarının öfkesini yahut duygularını ayağa kaldırmak değil, onları okutmak olduğunu tespit etmişlerdi. Hatta 1848'den önceki yıllarda coşkun rüyaların harikulade hayalle-rin ufuklan doldurduğu dönemde, bu adamlar ölçülü olmanın manasını idrak ettiler ve vatanlarının aleyhine olabilecek bir rol ifade etmerneğe gayret gösterdiler. Bohemya Kardeşleri (Fre-res de Boheme) geleneğine sadık insanlar olarak hoşgörünün elzem olduğunu anladılar. ihtilal ve şiddet ihtirasının vereceği tehlikeyi idrak ettiler. Çekler, Fransız ihtilali ve Napolyon sa-vaşlarının sonucundan müteessir oldular. Bu gelişmeler Polon-ya 'da tamamen başka şekillerde ortaya çıktı. Polonyalılar için ı 789 ve ı863 arasında geçen bir asır tamamen dramatik olaylar, sert değişmeler, harikulade ümitler ve insafsız hayal kı­rıklıklarıyla geçti. XVIII. asırda Polonya geri kalmış bir ülke idi. Düzensizlik ve anarşi içinde yaşıyordu.
Reklam
Halbuki şimdi her şey değişmişti. Bu kadının resmini gördüğüm andan beri geçen birkaç hafta içinde, ömrümün bütün senelerinden daha çok yaşadığımı hissediyordum. Her günüm, her saatim, uyuduğum zamanlar bile dopdoluydu. Bana sadece yorgunluk veren uzuvlarımın değil, ruhumun da yaşamaya başladığını, içimde, haberim olmadan bekleşen üstü örtülü
Pabucu Dama Atılmak
Osmanlılar devrinde esnaf teşkilâtı, Ahîlik geleneğinin uzantısı olarak belli bir nizam içer￾isinde ve fevkalâde sağlıklı işlemiştir. Her esnaf teşekkülünün bir kethüdası bulunur ve kethüda o meslek dalının inceliklerini, kanunlarını, yönetim biçimini iyi bilir, esnafın çal­ışma düzeni ve dürüstlüğünü denetlermiş. Esnaf ile kethüda arasında
Sayfa 169Kitabı okudu
Fevkalade bir tespit
"Her tarafta aynı şey! Her tarafta insanlar "özgürlük" ve "mutluluk" denen şeyi gerilerde bıraktıkları bir yerde arıyor, bunu da sorumluluklarının kendilerine hatırlatılacağı ve özellikle kendileri için belirlenip izlemeleri gereken yola dikkatlerinin çekileceği korkusuyla yapıyorlardı."
Sayfa 167Kitabı okudu
“Artık Maria Puder, yaşamak için kendisine kayıtsız ve şartsız muhtaç olduğum bir insandı. Bu his ilk anlarda bana da garip geliyordu. Bu yaşıma kadar mevcudiyetinden bile haberim olmayan bir insanın vücudu birdenbire benim için nasıl bir ihtiyaç olabilirdi? Fakat bu hep böyle değil midir? Birçok şeylere ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz?.. Ben de, o zamana kadarki hayatımın boşluğunu, gayesizliğini sırf böyle bir insandan mahrum oluşumda bulmaya başlamıştım. İnsanlardan kaçışım, içimden geçenlerin en küçük bir parçasını bile etrafıma sezdirmekten çekinişim bana sebepsiz ve manasız görünürdü. Zaman zaman beni saran hüzünlerin, hayat bıkkınlığının bir ruhi hastalık alameti olmasından korkardım. Bir kitabı okurken geçen iki saatin ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım. Halbuki şimdi her şey değişmişti. Bu kadının resmini gördüğüm andan beri geçen birkaç hafta içinde, ömrümün bütün senelerinden daha çok yaşadığımı hissediyordum. Her günüm, her saatim, uyuduğum zamanlar bile dopdoluydu. Bana sadece yorgunluk veren uzuvlarımın değil, ruhumun da yaşamaya başladığını, içimde, haberim olmadan bekleşen üstü örtülü derin tarafların da birdenbire meydana çıkarak bana fevkalade cazip, kıymetli manzaralar arz ettiklerini görüyordum. Maria Puder bana bir ruhum bulunduğunu öğretmişti ve ben de onun, şimdiye kadar rastladığım insanlar arasında ilk defa olarak, bir ruhu bulunduğunu tespit ediyordum.”
Reklam
Geri113
140 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.