Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Feza

Feza
@feza_
Mühendis
Lisans
Ankara
null
13 okur puanı
Haziran 2018 tarihinde katıldı
Kapsayıcı siyasal kurumlar yalnızca kapsayıcı ekonomik kurumlardaki büyük sapmaları denetlemekle kalmazlar, ayrıca kendi sürekliliklerine zarar verecek girişimlere de direnirler. Hem Yüksek Mahkeme’nin üye sayısının artırılması hem de New Deal yasalarının tümünün hayata geçirilmesi (ABD için) Demokratik Kongre ve Senato’nun doğrudan çıkarınaydı. Fakat nasıl ki 18. yüzyıl başlarında İngiliz siyasal elitleri hukukun üstünlüğünün askıya alınmasının monarşiden güçlükle elde ettikleri kazanımları tehlikeye atacağını anladılarsa, kongre üyeleri ve senatörler de başkanın yargı bağımsızlığını zedelemesinin onları başkandan koruyan ve çoğulcu siyasal kurumların sürekliliğini güvence altına alan sistemin güç dengesine zarar vereceğini anladılar.
Sayfa 318Kitabı okudu
Reklam
Kapsayıcı siyasal kurumlar özgür basının gelişmesine olanak tanır; buna karşılık özgür basın da geniş kesimlerin kapsayıcı ekonomik ve siyasal kurumlara yönelik tehditlerden haberdar olmasını ve bunlara direnebilmesini kolaylaştırır. Oysa sömürücü siyasal kurumların, mutlakıyetçiliğin ya da diktatörlüğün söz konusu olduğu koşullarda böylesi bir özgürlük imkansız hale gelir; çünkü bunlar sömürücü rejimlerin ciddi bir muhalefeti daha oluşma aşamasındayken önlemesine yardım ederler.
Sayfa 314Kitabı okudu
Etrafımı saran karanlık öyle koyu, öyle derindi ki sanki kendisine ait bir iradesi vardı.
Sayfa 690Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
...., neticede bir dizi geni birisinden alıp bir başkasına aktaran elverişli bir varlıktan başka bir şey değildim. Bu gerçek amacı kenara koyduğumuzda, kalan bir parça çamurdan öte bir şey değildim.
Sayfa 523Kitabı okudu
İki insanın yüreği zaman geçtikçe, durumlar değiştikçe birbirine yaklaşıp uzaklaşabilirdi; bu kadarını elbette anlıyordum. Bir insanın yüreğindeki duygular alışkanlık, sağduyu ya da kurallarla sınırlandırılamazdı, sonuna dek değişkendi. Özgürce kanat çırpar, hareket ederdi yürek. Tıpkı göçmen kuşlar için ülke sınırı diye bir kavramın olmaması gibi.
Sayfa 395Kitabı okudu
Reklam
Birini sevmekten korkmuyormuş. Aksine zaman içinde nefret etmekten korkuyormuş.
Sayfa 185Kitabı okudu
“Alimlere ihtiyacım yok; iyi ve dürüst yurttaşlara ihtiyacım var. Sizin göreviniz gençleri bu şekilde yetiştirmek. Hizmetimdekiler onlara emrettiğim şeyleri öğretmeliler. Bunu beceremeyecek olan ya da yeni fikirleri olan varsa gidebilir, ya da onu ben gönderirim.” Avusturya İmparatoru - I. Franz
Sayfa 209Kitabı okudu
Osmanlı kurumlarının son derece mutlakıyetçi ve sömürücü olduğu göz önünde bulundurulduğunda, sultanın matbaaya gösterdiği düşmanca tutumu anlamak zor değildir. Kitaplar fikirlerin yayılmasına sebep olur ve böylece nüfusu kontrol altında tutmak güçleşir. Bu fikirlerin bazıları ekonomik refahı arttırmak için yeni ve değerli yollar sunabilirse de bazıları yıkıcı olabilir ve mevcut siyasal ve sosyal durum için tehdit oluşturabilir. Ayrıca kitaplar okuma yazma öğrenen herkes için bilgiyi ulaşılır hale getirdiğinden şifahi bilgiyi kontrol edenlerin iktidarını da sarsabilir. Bu da elitlerin kontrolündeki statüko için tehdit oluşturur. Osmanlı sultanları ve din kurumları ortaya çıkabilecek yaratıcı yıkımdan korktular. Getirdikleri çözüm ise matbaayı yasaklamak oldu.
Sayfa 201Kitabı okudu
Bir şeyin anlamını ortaya çıkaran şey çoğu durumda yarattığı sonuçtur. Sonuçlar herkes tarafından görülebilir, gerçek bir etkileri vardır. Ancak o sonuca götüren sebebi belirlemek kolay iş değildir. Onu eline alıp da"bakın işte bu" diye göstermek çok zordur. Elbette sebep bir yerlerdedir. Sebepsiz sonuç olmaz ki. Yumurtayı kırmazsan omlet yapamazsın. Tıpkı Şogi'de ( japon satrancı) taşları devirmek gibi... Bir at (sebep), yandaki atı (sebebi) pat diye devirir, sonra o da bir yandaki atı (sebebi) pat diye devirir. Bu böylece zincirleme bir şekilde uzar gider ve en baştaki temel sebebi artık anlayamaz hale geliriz. Ya da artık umurumuzda değildir. Veya artık kimsenin bilmek istemeyeceği bir şey oluverir. Ve "nihayetinde bir sürü at orada patır patır devrildi" denerek konuya nokta konur.
MS 14'te Augustus'un yerini alan İmparator Tiberius, Pleb Meclisi'ni lağvetti ve yetkilerini Senato'ya devretti. Roma yurttaşları artık siyasal söz hakkına değil, bedava dağıtılan buğdaya, zeytinyağına, şaraba ve domuz etine sahipti ve sirk gösterileriyle, gladyatör müsabakalarıyla avutuluyorlardı.
Sayfa 160Kitabı okudu
Reklam
En ünlü ve genel kabul gören devlet tanımını yapan Mex Weber devleti toplumdaki “meşru şiddet tekeli” olarak tarif eder.
Ekonomi, insan davranışını alternatif kullanım alanlarına sahip kısıtlı araçlar ile amaçlar arasındaki ilişki olarak ele alan bilimdir. -Lionel Robbins
Tanrıların büyük hikayesi, inancın büyük patlaması İsa’dan on bin yıl önce orada başlamıştı. Yaratıcı bir zekanın oraya, henüz tam çözemediğimiz bir matematik düzenle yerleştirdiği taşlar, insanın tanrılarla baş başa yaşadığı binlerce yıllık bir dönemi açıyordu. Tanrılar ile insanın barış içinde birlikte yaşadığı bir dönemdi bu. İnancın bir dava, fetih, biat, cihat ve kutsal savaş konusu olmadığı yıllardı. İnancın adı henüz “din” değildi. Öyle olmadığı içinde din savaşı diye bir şey yoktu, dolayısıyla “cihat” ve “şehit” kelimeleride icat edilmemişti. İnsanın itikadıyla barış içinde yaşadığı çok uzun bir dönemdi başlayan. İnancın erken rönasansıydı. Tepenin üzerindeki ağacın dalları henüz tomurcuklanmamış, henüz günah meyvelerini vermemişti. Sonra bir gün, o ağacın altına bir insan gelecek, önce “putları” tek tek öldürecek, geriye tek Tanrı bırakacak, adına “Rab” diyecek, ondan önce budanan tepedeki ağacın ilk günah meyvesini yiyen insanlara yeni bir itikadın kapılarını açacaktı. Oraya gelecek insanın adı İbrahim’di... İnanışın adı artık din olacaktı. İbrahim o ağacın altında semavi dinlerin ilkinin yolunu açacaktı. Böylece araya peygamberler ve onların dinleri girecek, insan artık bir daha Tanrı’yla baş başa kalamayacaktı.
Hücrenin yorgunluğu, organizmanın canlılığını gösterir. Tırnaklarını kesince ölüyor musun?
Sayfa 285Kitabı okudu
Geri14
75 öğeden 61 ile 75 arasındakiler gösteriliyor.