üzerini, kara kara bulutlar kaplamıştı..
Her yüzde acı yüklü, ıstırap dolu çizgiler vardı..
Her yüz gülmeyi bile unutmuş, kara bir burs..
Her gözde donuk bir bakış, her bakışta kırık dökük çizgiler var..
Çünkü hiçbir yiğit kaçamaz mukadder ölümden,
dayansa bile atalarının soyu ölümsüz tanrılara.
Çünkü kişi kaçsa dahi savaşla ölümün pençesinden,
mızrakların ölümcül sesinden,
evinde yakalayıverir onu ecel.
Ancak ne sevilen ne de özlenen biri olur halk arasında,
halbuki sıkıntıya düşünce figan edilir onun için,
yiğit biri ölünce, sıradan olan da muktedir de,
ahali hep beraber çeker hasretini, yaşarken de
tutulur yarı-tanrılara denk, bir kule gibidir o
bakanların gözünde, tek başına çok işler başarır.
Ama şimdi alçalan kara gölgeler yeni geleni fark etmişlerdi. Biri dönerek ona yöneldi; fakat Pippin'e öyle geldi ki sanki Gandalf elini kaldırmış ve elinden beyaz bir ışık yukarı doğru fırlamıştı. Nazgûl feryat figan uzun bir çığlık atarak yolundan dönüp uzaklaştı; bununla birlikte diğer dört Nazgûl de tereddüt ettiler; sonra seri helezonlar halinde yükselerek doğuya doğru geçip yukarıda alçalmakta olan bulutun içine girip kayboldular.
Gece perdeler mi çekti gözüne
Görmedin ruhumu saran alevi
Gündüz uyudun mu sabaha kadar
Yüzünde zamanın buseleri var
Bundandır tereddüt, fırtına, figan
Sen baharın yâr gününde açan gül
Ben baharın her gününde kırılgan