Zamana dair o büyük insani yanılsamayı olduğu gibi görmüştü, yani zamanın gerçekliğinin bir yolunkine benzediği yanılsamasını - insanın gelmiş olduğu ve gideceği yerleri gördüğü bir yol- oysa zaman daha çok bir odaya benziyordu aslında: yani bize çok yakın olduğu için genellikle görmeyi başaramadığımız bir şimdi.
Sayfa 293
Bir hükümet halktan korkmaya başlamışsa, kendinden korkuyor demektir.
Sayfa 142
Hepimiz şiir yazarız; ama şairler bunu kelimelere dökerler.
Sayfa 141
Okur Takip Önerileri
Yabancılar yabancıydı ve bu heyecan verici, hoş bir yabancılıktı. İletişimin git gide artması insanlık için iyi olmuş olabilir. Ama ben zındıklık yapıp buna inanmıyorum, atalarımızın yalıtılmışlığını, tıpkı daha fazla mekandan yararlanabilmeleri gibi, imrenilecek bir şey olarak görüyorum. Artık dünya hayatımıza çok fazla karışıyor.
Sayfa 123
Rönesans özünde uygarlığın en sert kışlarından birinin yeşil bir bahara çıkmasıydı sadece.
Sayfa 67
Siz de uyuşmuyorsunuz tabii, siz de! Hiçbirimiz şu içinde yaşadığımız toprağa göre değiliz. Şeytan girmiş bir kere içinize, ruhunuza aklın ışığı düşmüş, artık yabancısınız. Yaşadığınız dünya ile ruhunuz arasında uyuşmazlık var, bunu biliyorum, çok iyi görüyorum. Ya dünyayı değiştireceksiniz ya da dışarıda kalacaksınız.
Sayfa 264
Kendimizin kahramanları olduğumuz gibi kendimizin ejderhalarıyiz da ve kendimizi kendimizden kurtarmak zorundayız.
Sayfa 110
İşte bu nedenle, tarihteki neredeyse her devrim başarısızliğa uğramıştır: Ezilenler iktidarı ele geçirir geçirmez "devrimi korumak" için totaliter taktiklere başvurarak ezenlere dönüşürler. İşte bu nedenle, önyargınin ortadan kalkmasını arzulayan azınlıklar hoşgörülerini yitirir, barış arzulayan azınlıklar militanlaşir, eşitlik arzulayan azınlıklar kendilerini üstün görmeye başlar ve özgürleşmeyi arzulayan azınlıklar saldırganlaşır.
Sayfa 98
Yaz yağmurunda doğan gökkuşağı çabuk kaybolur da kolay kaybolmaz doğanı yürekte.
Sayfa 65
Zaman zaman diğer tarafa dönmemiz gerekebilir, doğru tarafa.
Sayfa 80
Arama ekibindeki polisler gibi ellerimizin, dizlerimizin üzerinde gerçeğe doğru sürünürüz.
Sayfa 322
Neyse ki yeryüzünde, diplomalı bir hastabakıcıyı etkileyecek kadar iğrenç bir koku yoktu.
Sayfa 296
Bunlar paralel yaşanan hayatlardı - Av köpekleri bir avı ölesiye kovalarken bitişikteki çalı çitin önünden geçen arabanın arka koltuğundaki kadının elindeki örgüye dalıp gitmesi gibi, bir babanın yeni bitmiş bir evin çıplak bahçesinde oğluna topa vurmayı öğretmesi gibi. Evet toprak her şeye karşın işlenecek, ürün verecekti; biri toplayacak, biri öğütecek, bir başkası da yiyecekti; herkes ölmeyecekti...
Sayfa 212
Değerini bir tek onun bilebileceği bir güzelliği vardı gündelik yaşamın.
Sayfa 184
Tanıdıkları arasında, onun kadar kıpırtısız durma, kucağında bir kitap bile olmaksızın öylece oturup yeni bir bahçeyi keşfedercesine düşüncelerinin arasında usul usul gezinme becerisine sahip olan yoktu.
Sayfa 138