Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ama ne var biliyor musunuz? Bazı şeylerin hayatınıza giriş nedeni kendileriyle ilgili değil. Onları bir işaret, başka yazıları okumak için vesile olarak görmek gerek. Sanırım o da öyle bir şeydi. Geldi ve kendisi dışında bir yerleri işaretleyip gitti. Ondan bir daha hiç haber alamadım... Demek biraz acıklı, fakat kuşkusuz fiyakalı bir son olurdu. Heyhat, hayat genelde romanlardaki gibi afilli değil. Romanlar vurucu bir yerde, planlı bir şekilde biter. Hayatsa nerede nihayete ereceği muamma , döke saça devam eder. Hayattaki finaller, kitaplardakiler kadar çarpıcı olmaz bu yüzden. Günün birinde, ışıkları kapayıp ütüyü prizden çekecek zaman bulamadan, doğru dürüst bir son söz bile yumurtlayamadan, Çat diye ölürsünüz. Oy anam, dersiniz mesela, hık, gık, aghh filan dersiniz. Halbuki bir romanda olsaydınız, elveda bütün hatıralar, diyebilirdiniz. Ama şimdi bunun için üzülmeyelim. Şu anda bir anlamı yok, öldüğümüzde zaten olmayacak.
Sayfa 306Kitabı okudu
Ama ne var biliyor musunuz? Bazı şeylerin hayatınıza giriş nedeni kendileriyle ilgili değil. Onları bir işaret, başka yazıları okumak için vesile olarak görmek gerek. Sanırım o da öyle bir şeydi. Geldi ve kendisi dışında bir yerleri işaretleyip gitti. Ondan bir daha hiç haber alamadım ... demek biraz acıklı, fakat kuşkusuz fiyakalı bir son olurdu. Heyhat, hayat genelde romanlardaki gibi afili değil. Romanlar vurucu bir yerde, planlı bir şekilde biter. Hayatsa nerede nihayete ereceği muamma, döke saça devam eder. Hayattaki finaller, kitaplardakiler kadar çarpıcı olmaz bu yüzden. Günün birinde, ışıkları kapayıp ütüyü prizden çekecek zaman bulamadan, doğru dürüst bir son söz bile yumurtlayamadan, çat diye ölürsünüz. Oy anam, dersiniz mesela, hık, gık, aghh filan dersiniz. Halbuki bir romanda olsaydınız, elveda bütün hatıralar, diyebilirdiniz. Ama şimdi bunun için üzülmeyelim. Şu anda bir anlamı yok, öldüğümüzde zaten olmayacak
Reklam
Heyhat, hayat genelde romanlardaki gibi afili değil. Romanlar vuru­cu bir yerde, planlı bir şekilde biter. Hayatsa nerede nihayete ereceği muamma, döke saça devam eder. Hayattaki finaller, kitaplardakiler kadar çarpıcı olmaz bu yüzden. Günün birin­de, ışıkları kapayıp ütüyü prizden çekecek zaman bulamadan, doğru dürüst bir son söz bile yumurtlayamadan, çat di­ye ölürsünüz. Oy anam, dersiniz mesela, hık, gık, ahh filan dersiniz. Halbuki bir romanda olsaydınız, elveda bütün hatı­ralar, diyebilirdiniz. Ama şimdi bunun için üzülmeyelim. Şu anda bir anlamı yok, öldüğümüzde zaten olmayacak.
ESRA GÜLMEZ
Elazığ’da doğan ve orada yaşayan Esra Gülmez, ilkokulu başarıyla bitirdikten sonra babası tarafından ortaokula gönderilmeyerek okuması engellendi. Genç yaşta evlen­dirilen Esra, zamanla üç çocuk annesi oldu. Esra Hanım’ın büyük oğlu Emrah Anadolu Lisesi sı­navlarına girdiğinde beklemediği bir sonuçla karşılaştı. O, oğlunun iyi bir puan alacağını
“Heyhat, hayat genelde romanlardaki gibi afili değil. Romanlar vurucu bir yerde, planlı bir şekilde biter. Hayatsa nerede nihayete ereceği muamma, döke saça devam eder. Hayattaki finaller, kitaplardakiler kadar çarpıcı olmaz bu yüzden. Günün birinde, ışıkları kapayıp ütüyü prizden çekecek zaman bulamadan, doğru dürüst bir son söz bile yumurtlayamadan, çat diye ölürsünüz. Oy anam, dersiniz mesela, hık, gık, aghh filan dersiniz. Halbuki bir romanda olsaydınız, elveda bütün hatıralar, diyebilirdiniz. Ama şimdi bunun için üzülmeyelim. Şu anda bir anlamı yok, öldüğümüzde zaten olmayacak.”
Sayfa 306Kitabı okudu
Kısa anlatılması daha iyi olacak bir öykü. Bir takım finaller, sınavlar, baro sınavları, kazandığı başarılar-çocuk yapmayı 30 lu yaşların başına kadar ertelemek ne kadar mantıklı görülmüştü.... henüz kırklı yaşlarda ise gebelikte otizm konusunda kaygılar çıkmıştı. Kendi hayat tarzına bir bebeği sığdırmanın ne kadar zor olacağını hatırlatmıştı...
Reklam
Yola çıktığında mı başlar yolculuğun yoksa vardığında mı? Her çıkış bir varış ve her varış bir başka yere çıkış değil mi ?
yıldızlı*
Ama ne var biliyor musunuz? Bazı şeylerin hayatınıza giriş nedeni kendileriyle ilgili değil. Onları bir işaret, başka yazıları okumak için vesile olarak görmek gerek. Sanırım o da öyle bir şeydi. Geldi ve kendisi dışında bir yerleri işaretleyip gitti. Ondan bir daha hiç haber alamadım ... demek biraz acıklı, fakat kuşkusuz fiyakalı bir son olurdu. Heyhat, hayat genelde romanlardaki gibi afili değil. Romanlar vurucu bir yerde, planlı bir şekilde biter. Hayatsa nerede nihayete ereceği muamma, döke saça devam eder. Hayattaki finaller, kitaplardakiler kadar çarpıcı olmaz bu yüzden. Günün birinde, ışıkları kapayıp ütüyü prizden çekecek zaman bulamadan, doğru dürüst bir son söz bile yumurtlayamadan, çat diye ölürsünüz. Oy anam, dersiniz mesela, hık, gık, aghh filan dersiniz. Halbuki bir romanda olsaydınız, elveda bütün hatıralar, diyebilirdiniz. Ama şimdi bunun için üzülmeyelim. Şu anda bir anlamı yok, öldüğümüzde zaten olmayacak.
Sayfa 308Kitabı okudu
* Finaller yaklaşırken * . Pallas doğarken elinde baltasıyla Vulcanus'u yardıma çağıran Iupiter'in beyni kesinlikle bu kadar dolu değildi.
109 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.