Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çat diye ölürsünüz..
"Heyhat, hayat genelde romanlardaki gibi afili değil. Romanlar vurucu bir yerde, planlı bir şekilde biter. Hayatsa nerede nihayete ereceği muamma, döke saça devam eder. Hayattaki finaller, kitaplardakiler kadar çarpıcı olmaz bu yüzden. Günün birinde, ışıkları kapayıp ütüyü prizden çekecek zaman bulamadan, doğru dürüst bir son söz bile yumurtlayamadan, çat diye ölürsünüz.."
Sanki içimizde bir kara delik var. Bütün finaller sıkıcı, bütün elde etmeler sıradan gibi. Ona yürürkenki heyecan hiçbir sahip olma durumu karşılamıyor. Kendimize dediğimiz gibi:
Reklam
Hayatta ki finaller..
Bazı şeylerin hayatınıza giriş nedeni kendileri ile ilgili değil, onları bir işaret, başka yazıları okumak için vesile olarak görmek lazım. Sanırım O da öyle biseydi. Geldi ve kendisi dışında bir yerleri işaretleyip gitti..
:D
"Romanlar vurucu bir yerde, planlı bir şekilde biter. Hayatsa nerede nihayete ereceği muamma, döke saça devam eder. Hayattaki finaller, kitaplardakiler kadar çarpıcı olmaz bu yüzden. Günün birinde, ışıkları kapayıp ütüyü prizden çekecek zaman bulamadan, doğru dürüst bir son söz bilr yumurtlayamadan, çat diye ölürsünüz. Oy anam, dersiniz mesela, hık, gık, aghh filan dersiniz. Halbuki bir romanda olsaydınız, elveda bütün hatıralar, diyebilirdiniz. Ama şimdi bunun için üzülmeyelim. Şu anda bir anlamı yok, öldüğümüzde zaten olmayacak."
Sayfa 306Kitabı okudu
-finaller yaklaşırken ben:
Çalışamıyordu. Kendisini çalışma masasına zincirle bağladığı halde çalışamıyordu.
Sayfa 39 - İletişim Yayınları
Reklam
2 gün sonra finaller var ve ben bu kişi kim diye düşünüyorum fmdm
O konuştuğu zaman en anlaşılmaz kavramları bile anlıyorum.
Sayfa 186 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Roman kahramanı olmadığımızı kabulleneceğiz...
Romanlar vuru­cu bir yerde, planlı bir şekilde biter. Hayatsa nerede nihayete ereceği muamma, döke saça devam eder. Hayattaki finaller, kitaplardakiler kadar çarpıcı olmaz bu yüzden.
Sayfa 308Kitabı okudu
Finaller öncesinde benim hayatı sorgulama biçimi...
İki saat sonra öleceğini bilmediğin için final sınavından önce deli gibi ders çalışırsın. Sonu bilmek hayatı bitirir. Final sınavı deyince aklıma gelenlere bakarsam... Aklım karıştı.
Sayfa 122 - Okur KitaplığıKitabı okudu
Heyhat, hayat genelde romanlardaki gibi afili değil. Romanlar vurucu bir yerde, planlı bir şekilde biter. Hayatsa nerede nihayete ereceği muamma, döke saça devam eder. Hayattaki finaller, kitaplardakiler kadar çarpıcı olmaz bu yüzden./Syf.306
Reklam
Ama ne var biliyor musunuz? Bazı şeylerin hayatınıza giriş nedeni kendileriyle ilgili değil. Onları bir işaret, başka yazıları okumak için vesile olarak görmek gerek. Sanırım o da öyle bir şeydi. Geldi ve kendisi dışında bir yerleri işaretleyip gitti. Ondan bir daha hiç haber alamadım... Demek biraz acıklı, fakat kuşkusuz fiyakalı bir son olurdu. Heyhat, hayat genelde romanlardaki gibi afilli değil. Romanlar vurucu bir yerde, planlı bir şekilde biter. Hayatsa nerede nihayete ereceği muamma , döke saça devam eder. Hayattaki finaller, kitaplardakiler kadar çarpıcı olmaz bu yüzden. Günün birinde, ışıkları kapayıp ütüyü prizden çekecek zaman bulamadan, doğru dürüst bir son söz bile yumurtlayamadan, Çat diye ölürsünüz. Oy anam, dersiniz mesela, hık, gık, aghh filan dersiniz. Halbuki bir romanda olsaydınız, elveda bütün hatıralar, diyebilirdiniz. Ama şimdi bunun için üzülmeyelim. Şu anda bir anlamı yok, öldüğümüzde zaten olmayacak.
Sayfa 306Kitabı okudu
Ama ne var biliyor musunuz? Bazı şeylerin hayatınıza giriş nedeni kendileriyle ilgili değil. Onları bir işaret, başka yazıları okumak için vesile olarak görmek gerek. Sanırım o da öyle bir şeydi. Geldi ve kendisi dışında bir yerleri işaretleyip gitti. Ondan bir daha hiç haber alamadım ... demek biraz acıklı, fakat kuşkusuz fiyakalı bir son olurdu. Heyhat, hayat genelde romanlardaki gibi afili değil. Romanlar vurucu bir yerde, planlı bir şekilde biter. Hayatsa nerede nihayete ereceği muamma, döke saça devam eder. Hayattaki finaller, kitaplardakiler kadar çarpıcı olmaz bu yüzden. Günün birinde, ışıkları kapayıp ütüyü prizden çekecek zaman bulamadan, doğru dürüst bir son söz bile yumurtlayamadan, çat diye ölürsünüz. Oy anam, dersiniz mesela, hık, gık, aghh filan dersiniz. Halbuki bir romanda olsaydınız, elveda bütün hatıralar, diyebilirdiniz. Ama şimdi bunun için üzülmeyelim. Şu anda bir anlamı yok, öldüğümüzde zaten olmayacak
Heyhat, hayat genelde romanlardaki gibi afili değil. Romanlar vuru­cu bir yerde, planlı bir şekilde biter. Hayatsa nerede nihayete ereceği muamma, döke saça devam eder. Hayattaki finaller, kitaplardakiler kadar çarpıcı olmaz bu yüzden. Günün birin­de, ışıkları kapayıp ütüyü prizden çekecek zaman bulamadan, doğru dürüst bir son söz bile yumurtlayamadan, çat di­ye ölürsünüz. Oy anam, dersiniz mesela, hık, gık, ahh filan dersiniz. Halbuki bir romanda olsaydınız, elveda bütün hatı­ralar, diyebilirdiniz. Ama şimdi bunun için üzülmeyelim. Şu anda bir anlamı yok, öldüğümüzde zaten olmayacak.
ESRA GÜLMEZ
Elazığ’da doğan ve orada yaşayan Esra Gülmez, ilkokulu başarıyla bitirdikten sonra babası tarafından ortaokula gönderilmeyerek okuması engellendi. Genç yaşta evlen­dirilen Esra, zamanla üç çocuk annesi oldu. Esra Hanım’ın büyük oğlu Emrah Anadolu Lisesi sı­navlarına girdiğinde beklemediği bir sonuçla karşılaştı. O, oğlunun iyi bir puan alacağını
“Heyhat, hayat genelde romanlardaki gibi afili değil. Romanlar vurucu bir yerde, planlı bir şekilde biter. Hayatsa nerede nihayete ereceği muamma, döke saça devam eder. Hayattaki finaller, kitaplardakiler kadar çarpıcı olmaz bu yüzden. Günün birinde, ışıkları kapayıp ütüyü prizden çekecek zaman bulamadan, doğru dürüst bir son söz bile yumurtlayamadan, çat diye ölürsünüz. Oy anam, dersiniz mesela, hık, gık, aghh filan dersiniz. Halbuki bir romanda olsaydınız, elveda bütün hatıralar, diyebilirdiniz. Ama şimdi bunun için üzülmeyelim. Şu anda bir anlamı yok, öldüğümüzde zaten olmayacak.”
Sayfa 306Kitabı okudu
109 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.