Sührab'la Rüstem'in savaşı ( Baba ile oğulun)
İnsan, bir kere gözü kızdı mıydı, oğlunu bile düşmandan ayırdedemez.
Sayfa 387 - Milli Eğitim Bakanlığı Şark İslam KlasikleriKitabı okudu
Sührab, arkaya doğru gerilerek elindeki mızrağı Kavus'un otağına öyle bir indirdi ki otağın yetmiş kazığı birden söküldü. Kavus, bu işten çok üzülerek, adamlarına: "Ey yaratılışları kutlu ve ünlü pehlivanlar! Rüstem'e hemen haber yollayın... Bu Türk, bütün kahramanlarımızın beyinlerini boşaltacak!
Sayfa 380 - Milli Eğitim Bakanlığı Şark İslam KlasikleriKitabı okudu
Reklam
"Bu dünyadan yana, benim gözüm de, gönlüm de tok!" Tanrı'dan başka da hiç kimseden pervam yok..."
Sayfa 351 - Milli Eğitim Bakanlığı Şark İslam KlasikleriKitabı okudu
Bu memleketle orası arasında uzun boylu bir fark yoktur. Semengan, Turan ve İran, hep bir sayılır.
Sayfa 309 - Milli Eğitim Bakanlığı Şark İslam KlasikleriKitabı okudu
Hiddet etmekle mesele hallolmaz. Tatlı davranılarak, yılan bile deliğinden çıkarılabilir.
Sayfa 293 - Milli Eğitim Bakanlığı Şark İslam KlasikleriKitabı okudu
"Kızıl Elma"
Şair, hakîm gelmiş bizden de çokça Kimi Farsî yazmış, kimi Arapça... Fransızca, Rusça, Çince yazmışız, Türke ancak birkaç hece yazmışız. Bakınız mesela, yazmış koskoca Fârâbî Arapça, Karamzin Rusça; Sînâ, Celâleddin, Zemahşerîler Emeği Arap'a, Fars'a verdiler. Buharalı Şevket, Genceli Husrev, Firdevsî'ye yahut Sadî'ye peyrev(Tâbi olan)... Bugün bile birçok ediplerimiz Frenkçe yazmayı sayarlar mu'ciz.(Mucize) Türkçe yazanlarsa lügat paralar, Avrupa taklidi şeyler karalar. Hakiki ruhumuz, sâfî dilimiz Bağırır onlara: "Bize geliniz!...
Sayfa 24 - Kapra YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.