Gülseren Budayıcıoğlu için yüz yıl önceden bildiri ama fayda eder mi bilmem.
Hangi sebepten dolayı olursa olsun, iyi niyet çerçevesinde olsa dahi, bir hastalık hikayesinin herhangi bir noktasını ortaya sermenin kötüye kullanım olduğu fikrindeyim, çünkü bağımsız şekilde yorum yapan bir okuyucunun o vakadan hangi yönlerini çekip çıkaracağı belli değildir ve bu durumda okuyucunun yanlış fikirlere sevk edilmesi tehlikesi doğmaktadır.
Sayfa 145Kitabı okudu
Yaşın ilerledikçe önemli olanın seni kimin en uzun süre tanıdığı değil; seni kimin gördüğü, duyduğu, anladığı, desteklediği ve sevdiğini hissettirdiğiyle alakalı olduğunu anlı- yorsun. Yaş aldıkça sevdiğin şeyler başkalaşıyor, sevdiğin insanlar ise azalıyor. Hayatın şüphesiz en güzel öğretisi Sigmund Freud dediği gibi; kimseyle uğraşasın gelmiyor, kendini yetiştirememiş insanlardan uzaklaşıyor, seni hasta edecek insanları iyileştirmeyi bırakıyorsun. Artık anlıyorsun. Sonra arınıyorsun herkesten ve her şeyden.
Korku Nevrozunun Klinik Belirti Öğretisi
"Korku dolu beklenti, nevrozun temel belirtisidir; onun içerisinde kendisiyle ilgili teorinin bir parçası da mevcuttur. Yani burada beklenti sırasında hayal edilen seçme önceliğine hakim olan ve her an uygun olan bir hayal içeriği ile bağlantı kurmaya hazır olan bir miktar korkunun özgürce uçuştuğunu söylemek mümkündür."
Sayfa 10 - İlya YayınlarıKitabı okudu
"Çocukların yapboz oyunlarında birçok denemeden sonra boş kalan yere hangi parçanın kesinlikle uyduğu nasıl ortaya çıkıyorsa, çocukluk anıları da içerik olarak nevrozun mantıklı ve çağrışımsal yapısını itiraz götürmez bir şekilde tamamlarlar."
Sayfa 48 - İlya YayınlarıKitabı okudu
Nevrotik Mücadele!
"Kişi dış dünyada meydana gelip, tatminin yerine yoksun kalmayı koyan bir değişiklikten dolayı değil, gerçek yaşamda elde edebilmesi mümkün olan tatmini elde edebilmek için gösterdiği içsel çabasından rahatsızlanır. Birey gerçek hayata uyum sağlama ve gerçeğin gerektirdiği şartları yerine getirmeye çabalamasından dolayı rahatsızlanır, çünkü bu çabası içerisinde aşılması mümkün olmayan zorluklarla karşılaşır."
Sayfa 129 - İlya YayınlarıKitabı okudu
Toplumun gittikçe daralıp sıkılaşan bağımsızlığı ile başlangıçtaki tam başıboşluk arasındaki açıklık arttıkça bireysel ruhun kuşkusu, tedirginliği de artmaktadır.Kültür ilerleyişi sakın hep kendi özel haklarını kısıtlamak pahasına olmasın! Ve (bilinçli) benin sosyalistleştirilmesi sakın asıl iç (bilinçsiz) benin büsbütün zincire vurulması anlamına gelmesin!
‘Her bakış bir gözlem, her gözlem bir düşünce, her düşünce bir bağlantı ve ilişki doğurur; öyle ki, evrene her dikkatli bakışımızda bir teori kurduğumuzu söyleyebiliriz.’
Goethe
Sayfa 95Kitabı okudu
‘Yaşam tek tek insanlar İçin olduğu gibi, tüm insanlık İçin de güç taşınır bir yüktür!’
Sayfa 98Kitabı okudu
Kendindeki tek insanı tanıyan onu bütün öteki insanlarda da tanır ve anlardı.
‘Kimse çocukluk izlenimlerini unuttuğunu, sildiğini sanmasın!’
Sayfa 85Kitabı okudu
Üstten, tepeden bakışa en elverişli mevsim sonbahardır. Meyveler devşirilmiş, günlük işler bitmiştir. Yaşam toprağı üstüne arı duru bir gök mavisi yansımış, bütün uzaklıklar yumuşak ve tatlı renklerle bezenmiştir.
Sayfa 95Kitabı okudu