Okudum, Okuyorum ve Okuyacağım...
Şu karantina günlerinde yaptığım en güzel şey bence “okumak”.
Uzun bir sürenin ardından bu muhteşem kitap için inceleme yapmak istedim.
İlk olarak kitap çok kalın okuyamam ben bunu diyerek gözünüzü korkutmayın. Çok akıcı ve sürükleyici bir eser.
Roman, ana karakterimizin hayata bakış açısını, teorilerini, toplumsal ahlakın sorgulanmasını, aile ilişkilerini, dostlarını, düşmanlarını, tüm bunlarla olan ilişkilerini, hem fiziksel, hem ruhsal olarak inceliyor.Raskolnikov’un hayatına giren her bir karakteri derinlemesine inceliyoruz ve incelerken onlarla beraber sanki onların evlerine konuk olmuş, o sahne içinde bir köşeden izliyoruz tüm olanları.
Romanın sorgulattığı olgular ise, toplumsal ahlak, kurallar, insan olmak, insan olmanın getirdiği davranışların nedenleri diye sıralayabiliriz.Aslında gündelik yaşamımızda da sorguladığımız kuralları, özgür birey olarak davranışlarımızın sorumluluğunu nasıl alacağımızı sorgulayan noktalar gördüm.
Kitabın bitimindeki son sayfadaki cümleler ise asıl dikkatimi çeken kısım oldu: “Ama burada yeni bir öykü başlıyor: Bir insanın yavaş yavaş yenilenmesinin, yeni bir hayat bulmasının, bir dünyadan başka bir dünyaya geçmesinin, hiç bilmediği yepyeni bir gerçekle tanışmasının öyküsü ve bu öykü yeni bir kitabın konusu olabilir. Bizim şimdiki öykümüzse burada bitiyor.
Bir yerde bir şeyler başlarken bir yerde ise bitiyor. Hayat da öyle değil mi? Doğumla başlayıp ölümle sonlanan. En mutlak gerçek.
Velhasıl kelam, düşünmeden tereddüt etmeden okunması gereken şahane bir eser. Okuyun, okutun efendim.
Kitapla kalın.