Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gamze Sürücü

Gamze Sürücü
@gamzesurucu
"ne gelir elimizden insan olmaktan başka ne gelir elimizden insan olmaktan başka. ne çıkar siz bizi anlamasanız da evet, siz bizi anlamasanız da ne çıkar eh, yani ne çıkar siz bizi anlamasanız da."
Reklam
"Bundan daha büyük bir acı olamayacağını, sokaklarda Maryam’ın adını sayıklarken ölüp gideceğini sanıyordu. Ama bilmiyordu ki vücudun ruha ihanet etmediği anlar pek azdır. Ne çok ister insan büyük kederlerin ardından ölüp gitmeyi de, başaramaz. Ruh, başına kara bir hale takarak göğe yükselmek için çırpınır; ama vücut dünyalıdır; yer, içer, yaşar."
"Bu gidiş, Aziz Bey’in babasıyla kavgaları, dedesinin ölümü gibi olaylar sayılmazsa, hayatındaki ilk yıkımdır. Sonraki acıklı hadiseler bu ilk büyük halkaya eklenmiş ve böylece Aziz Bey’in hayatı kederli zamanlardan örülü upuzun bir zincir olmuştur. Arada yaşanan güzel ve mutlu günler bu acıklı havayı hiç değiştiremedi. Aziz Bey ne zaman hayatını gözlerinin önünden geçirecek olsa, yaşanmış bunca yıldan kendine acıklı ve kırık birkaç hikâye kaldığını gördü."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"... sokağın başına bir kez olsun başını çevirip bakmadı. Oysa baksaydı, Aziz Bey’in yaşla dolmuş gözlerini, kırgın, üzgün, âşık halini görecekti."
"Maryam’ ın büyümek için acele eden bir fidan tazeliğindeki vücuduna, çok susamış birinin buğulanmış bir bardak suya baktığı gibi baksa, o vücudu istemekle kalsaydı iyiydi. Ama Aziz Bey Maryam’ın gözlerine baktı. Gözlerin tehlikeli olduğunu, Maryam’dan sonra anladı. İkide bir onun konuşan gözleri aklına gelmese, onu gördüğü zaman vücudunda parmaklarının ucuna kadar bir alev yürümese, dizleri titremese, dili damağı kurumasaydı; Aziz Bey de herkes gibi bir adam olacaktı."
Reklam
Gaslight yapanın sadece haklı olmaya ihtiyacı yoktur. Ayrıca sizin de onun haklı olduğuna inanmanıza ihtiyacı vardır. Birinci aşama: Saçmaladığını biliyorsunuz ama yine de tartışıyorsunuz. Çözüme varamadan saatlerce tartışıyorsunuz. Hisleriniz, fikirleriniz, hayatı deneyimleyişiniz gibi tartışmaya açık olmayan konularda
"Herhangi bir şekilde tartışmaya katılım gösterdiğinizde, gaslight yapana ve kendinize, gerçekliğinizin tartışmaya açık olduğunu söylüyorsunuz. Sizin gerçekliğiniz tartışmaya açık değil. Gerçekliğiniz tartışmaya açık değil. Birinin size kim olduğunuzu, ne hissettiğinizi, ne düşündüğünüzü, niyetinizin veya deneyimlediğinizin ne olduğunu anlatmaya çalışması çok saçma. Böyle bir şey olduğunda kızmalısınız, şaşırmalısınız belki de onlar için endişelenmelisiniz. Konuşmanın amacı, birbirini anlamak değil de gücün yer değiştirmesi ise asla, asla, asla kazanamayacaksınız. Konuşmanın amacının artık karşılıklılıktan çıktığını fark etmeli ve bu olduğunda, konuşmaya katılmayı bırakmanın yolunu bulmalısınız. “Şu an kendimi iyi hissetmiyorum, bu konuşmaya daha sonra devam edelim (ya da hiç devam etmeyelim). “ "İletişim, iletişim, iletişim" değil mi? “Her şeyin başı iletişim.” Bu bir mantra olabilir ama yanlış. İletişim ile birçok şeyi çözebilirsiniz, tabi tarafların amacı birbirini anlamak ise. Ama biri sizin deneyiminizin yerine başka bir şey koymaya çalıştığı anda, en azından o konuda, iletişimi kesmenin vakti gelmiştir.
"...kendi sarmalında döndün, döndün, sanma ki daha dönmeyeceksin kalsan da bir yer için, aslında hep gidiyorsun."
"ben, birlikte kıyıya sürüklediğimiz kayıktan saflığımı ve sabrımı aldım tek kalanları kumsala göm sen de yaz boyunca nasılsa her keder eksilir kendini doldurarak sardunyalarla konuşarak çoğalttım aramızdaki ayrılığı sayarak çoğalttığım günleri tamamladım kirpiklerimin arasına çektiğim tülde yağmur durdu ve şimdi kış bitiyor oysa kimse yokmuş dışarda içim dışıma vuruyor"
"aşırı bağımlı kişi, kendisine yakın insanlara karşı taşıdığı düşmanca duyguların çoğu kez bilincinde değildir. üstelik bu kişileri sevdiğine de inanır, ama aslında sevmeden sevilmek istemektedir. bu nedenle, onlara kendisini sevdirmek için çaba gösterir ya da kendi kişiliğini ortadan silerek sürekli onların beklentisi doğrultusunda davranır. kendisini ve çevresindekileri "iyi" bir insan olduğuna inandırmaya çalışır; kendi isteklerini ortaya koyamadığı gibi, kendi çıkarlarına uygun düşmeyen durumlara da karşı çıkamaz; sürekli çevresindeki insanların görüşlerini paylaşır ya da kendinden söz etmeksizin onları dinler; kimseye yük olmamaya çalıştığı halde kendisinden beklensin ya da beklenmesin, insanların yardımına koşar. çevresi ondan genellikle "iyi insan" diye söz etse bile, bu özelliği dışındaki kişiliğini tanımlayabilmekte güçlük çeker. çoğu geçmişin uslu çocukları olan bu kişiler, çevrelerine sevgi karşılığı "rüşvet" dağıtırken, kendi kişiliklerinden vazgeçmiş olmanın yarattığı düşmanlık duygularını da sürekli baskı altında tutmak zorunda kalır ve kendilerine yabancılaşırlar. çünkü iyi insan, çevresine olduğu kadar kendisine karşı da iyi olan kişidir."
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.